ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
son 10 yılda sigaraya harcanan 257 milyar tl
-
ödenen paranın yarıya yakını vergi olduğu için "havaya uçtu" ifadesi doğru haber.
alex de souza
-
twitter'da "kaptan evde kaptan kim? sen mi daianne mi?" sorusuna "ben.ama daiane başkan..hahahahahahahaha" yanıtını veren kaptan.
mısır tanrısı ra'nın ses kaydı
-
türkçe çevirisi şu şekilde;
"sevgili yurtdaşlarım, sevgili mısırlılar... bu başkanlık seçimi ülkemiz için çok önemli. bizim pramitlerimizi kıskanan asurluları sümerleri ve hititleri görüyorsunuz sürekli bize saldırıyorlar. geçen benin firavun yardımcımın konuşmasına izin verilmedi. afedersiniz bu asurlular basurlu zaten yaa... eyyy sümerler... " kayıt sonra bitiyor.
togg'un bagajını açan tgrt muhabiri
-
şu otomobili ya adam akıllı üretin adam gibi herkes baksın incelesin ya da hazır değilse de temcit pilavı gibi ikide bir yarım yamalak göstermeyin şunu. yok bagajı açmak yasak yok zoom yapmayın yok binmeyin bu ne arkadaş böyle tanıtım mı olur? yaptığınız iş kendinize benziyor, tebrikler.
halk tarafından linç edilen tofaşçılar
grup vitamin'in ismail 2 klibi
-
kalkıp aynaya koşmama vesile olmuş ay amk yaşlanmışız lan diye düşündüren klib
itiraf et sen de ilk başta sakallıyı fırat tanış zannettin
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- deney yapacağım baba. bana bir bardak su ve üç buz getirir misin?
- tamam.
- şimdi de beş tane bebe bisküvisi getir.
- tamam.
- bisküvileri ye.
- ama tokum...
- yemen gerekiyor çünkü bana kırıntı lazım.
- elimle ufalasam?
- olmaz. bana gerçek kırıntı lazım.
- peki. (yiyorum) al bakalım kırıntıları.
- şimdi deneyimizde önce suyun içine buzları koyuyoruz...
- evet...
- sonra da buzlu suyun içine kırıntıları döküyoruz.
- peki...
- şimdi de bekliyoruz.
(birkaç dakika bekledikten sonra)
- şimdi de suyun tadına bakıyoruz.
- tamam...
(sudan bir yudum alıyor, yüzünü buruşturuyor, büyük bir ciddiyetle yorumda bulunuyor)
- iğrenç ve soğuk.
magnolia
-
filmi seyrettiğim üç saat sonunda, hayat bu işte ve böyle devam edecek diye mırıldanarak yatağa doğru yollandım, yaptığım yanlışlar ve üzdüğüm insanları düşündüğüm bir gece geçirdim. içimden ben şimdiye kadar kasıtlı olarak kimseyi üzmedim ve asla hiç kimsenin benden nefret etmesini istemiyorum diye sayıkladım. bi türlü uyuyamadım. kötü hissettim. yaşadıklarımı boş hissettim. bir an kafayı yediğimi zannettim. fimde beni bu kadar karıştıran neydi bilmiyorum ama beynim uzun zamandır hiç çalışmadığı kadar çalıştı hem de benim kontrolüm dışında. o çocuk gibi böyle şeyler olur deyip geçmek istedim ama gökten kurbağa yağacak kadar kötü bişey yaptığımı düşündüm. sonra uyudum. sabah ben yine aynı bendim.
ufak tefek cinayetler
-
diziyi izlerken tek düşünebildiğim şey, mert fıratın hiç yakışıklı olmadan nasıl bu kadar yakışıklı olması?