hesabın var mı? giriş yap

  • bayram tatilinde kocamın köyüne geldik. komşunun kapısında iki koca araba, ikisi de almanya plaka. kayınvalideme sordum: "anne biz 9 saatlik yolda geberiyoruz. bunlar hangi akla hizmet o kadar yolu arabayla geliyorlar?" diye. meğer karıları çocukları uçakla geliyormuş. iki erkek kardeş de peş peşe arabayla geliyormuş her sene. dönerken arabayı erzakla doldurup gidiyorlarmış. günlük ihtiyaç dışında gıda alışverişi yapmıyorlarmış almanya'da. vay anasını dedim ya, hesaplara bak.

  • geçenlerde eşi hakkında çıkan icra-iflas olayını örtbas etmek için tezgahlanmış bir olay gibi geldi bana. bizim o kadar paramız var ki unutuyoruz hesabı. yoksa kim unutur lan o kadar parayı evde. ayrıca zenginler daha pintidir arkadaşlar evden demir paraları bile toplamışlardır merak etmeyin.

  • onca gördüğüm antik kent arasında en etkileyicilerinden.. ayırt edici yönlerinden en önemlisi küçücük bir tepenin ardından aniden karşınıza çıkan ve halen tüm görkemi ile ayakta duran, devasa stadyum.. stadyuma giriş kısımları, seyirci kısımları tamamen ayakta ve aşağıya indiğinizde büyü artarak devam ediyor. bir diğeri hamam yapısı. hamam kısmı hem çok büyük hem çok iyi korunmuş hem de havuzların ve havuz başındaki heykellerin mermer işçiliği inanılmaz etkileyici. o anda binlerce yıl öncesine gidip o havuzun üstünü kapatıp, kendisini sıcacık mermer havuzun içinde devasa heykellere karşı dinlenirken hayal etmeden geçen yoktur sanırım.. bir diğeri kent meclisi idi.. etkileyici tarafı çok iyi korunmuş olması: giriş kısım, tek tek odalar, girişteki heykeller, meclis toplantı kısmı çok iyi korunmuş.. son olarak da gördüğüm en büyük pazar yerinin burada olduğunu belirtmeli,, kenar kısımdaki sütunların halen ayakta olması, ortadaki büyük havuzun net bir şekilde seçilebilmesi hayal kurmanızı o kadar kolaylaştırıyor ki.. hayal gücünüze en az ihtiyaç duyacağınız, mevcut verilerin görece çok daha yeterli olduğu antik kent.. ha kent girişindeki muhteşem müzesi, 1950'lerden kalma hikayesinin fotoğraflandığı eski yapı fotoğraf evi, ömrünü bu kente adamış "aphrodisias emekçisi" diyebileceğim prof. kenan erim için özel oluşturulan kısım ve oradaki kazı giysilerinden tutun da birçok özel eşyasını görebileceğiniz özel salon, sonra kentin "mucidi" prof. kenan erim'in mezarının afrodit tapınağı tören kapısının hemen yanı başında görülmesi üzerine yaşanan duygu seli hep birlikte değerlendirildiğinde ilk üçte yeri olan antik kent...

  • bugun hurriyet te yayinlanmis prototip resimleri cadillac bls e aittir. benziyor felan degil bildigimiz bls lerin uzerindeki cadillac armalari siyah bantla kapatilmis, sagina soluna siyah batlar cekilmis. hatta yeni bls olmadigindan araclarin icindeki yipranmayi dikkatli bakarsaniz farkedersiniz. sahteciligin de kalitesi iyice dustu ya...

  • bazen giriyorum bir tane su alıp çıkıyorum ona bile bağımsızlık bildirgesi gibi fiş veriyor kasalar. bence de kağıt israfı

  • babamla aramızda şu diyalogun gectigi mac.. ki ben o sırada sozlukte spiker hakkında yapılan yorumların etkisinde kalmısım

    pipicik: spiker macı ne kadar kötü anlatıyor de mi baba
    baba: ...
    pipicik: ne kaddar da kötü de mi baba.... de mi baba, hae de mi..
    baba: spikerden bize ne mna koduum

  • (bkz: bahşiş beklentisi)

    gelin evinden birileri kapıyı tutar, birileri damadın ayakkabısı saklar, yolda tinercisinden, esnafına millet arabanın önüne atlar, davulcu ayrı gelir zurnacı ayrı.

    nikah dairesinde ortada dolaşan adam bahşiş ister, anlaştığınız ve parasını ödediğiniz fotoğrafçı at birşeyler daha der.

    düğün salonunda garsonlar ya damadı ya damadın yakınını kenara çekmeye çalışır.

    kuaför ayrı, berber ayrı para ister.

    hepiniz beleşçisiniz lan.

    ulan sayınca yine memleketten soğudum.

  • 4 aralık 1998'de vizyona giren , başrolünde erkan can, ella manea, haldun boysan'ın olduğu filmin 40. dakikasında kamil, yemek masasında otururken "bugün de ben bir hikaye anlatayım size" diyerek lafa girer ve gençlik yıllarından bir hikaye anlatmaya başlar. video

    hikayeye göre kamil, samsun'da, kendisinin de küçükken aşık olduğu kızın isteğini kıramaz ve askerlik arkadaşı ile evlenirken nikah salonuna gidecek gelin aracını kullanmak zorunda kalır. ancak onur duyduğu bu görev yüzünden spor toto kuponunu yatıramaz. iki gün sonra fenerspor vs samsunspor maçı oynanır ve samsunspor fenerspor'a 5 gol atar.

    kamil'in, düğün nedeniyle oynayamadığı kupona 32 milyon tl ikramiye çıkar. sene 1980'dir ve filmde 15 liralık sigara fiyatı üzerinden hesap yaparlar ve 320 milyon sonucuna ulaşırlar. idris kaptan, bu yanlış hesap üzerine "çok da değilmiş be" der. (aslında hesaba göre para 320 milyardır.)

    bu paranın bugünkü değerini, günümüz sigara fiyatları, enflasyon ve dolar kuru üzerinden hesaplayacağız.

    öncelikle bahsi geçen ve 15 liradan hesaplanan sigaranın ne olduğuna karar vermek gerekiyor. filmde kısa marlboro, maltepe ve tekel 2000 sigaraları görünüyor. güncel fiyatlarının ortalamasını kullanacağız. bugünkü fiyatları ile kısa marlboro 27 tl, samsun 26 tl ve maltepe 24 tl'dir. ortalamasını aldığımızda 25,66 tl yapıyor. düz 26 tl üzerinden hesaplayacağız.

    buna göre, 1980 yılında 32 milyon tl ikramiye ile satın alınabilen 2.133.333 adet sigaranın yani ikramiyenin bugünkü ederi 55.466.666 tl yapıyor.

    enflasyon hesabını tcmb'nın enflasyon hesaplayıcısı ile (resmi enflasyon rakamlarına güvendiğimizi varsayarak) kolayca yapabiliyoruz. 1980 nisan ayı ile 2022 nisan ayı aralığını kullanarak hesap yaptığımızda paranın bugünkü karşılığının 11.462.249 tl olduğunu görüyoruz.

    dolar hesabı yaparken 24 ocak 1980 kararları göz önünde bulundurmamız gerekiyor. kararlar öncesinde 1 abd doları 47 tl ederken 70 tl’ye yükseldi. 1980 yılının ortalama abd doları kuru ise 91.04 tl'ye ulaştı.

    32 milyon tl'nin ortalama dolar kuru üzerinden karşılığı 351.494 dolara tekabül ediyor. ancak dolar enflasyonunu da göze almamız gerekiyor. nisan 1980 ile nisan 2022 üzerinden hesap yaptığımızda paranın bugünkü dolar karşılığının 1.254.565 dolar ettiğini görüyoruz.

    1.254.565 doları bugünkü kur olan 16.39 ile çarptığımızda, ikramiyenin bugünkü karşılığının 20.562.320 tl olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

    not: @vertba'nın ricası üzerine hesaplanmıştır.

  • çanakkale savaşı süresince mustafa kemal ile liman von sanders arasında, savaşın gidişatı ve genel yönetimi bakımından esaslı görüş ayrılıkları olmuştur. von sanders - bir alman olarak, doğal biçimde kendi ülkesinin çıkarlarını düşünmüş ve - ingilizleri mümkün olduğunca çanakkale'ye yığıp, dikkatlerini batı cephesinden uzaklaştırmaya, güçlerini bölmeye yönelik bir strateji izlemişken; mustafa kemal, hemen her koşulda düşmanı hızla ve temelli yok etmeyi ön plana almıştır.
    bunun en tipik bir örneği, ingilizlerin karaya çıkarma yaptıkları 25 nisan 1915 günü yaşananlardır. von sanders muhteşem (!) bir öngörü ile ingilizlerin saros körfezinden çıkarma yapacağını düşünüp, ona göre bir savunma planı yapmıştır. mustafa kemal ise ingilizlerin çıkarma yapacağı yeri mutlak bir doğrulukla öngörmüş ve tarihe o meşhur "süngü tak!" talimatını vererek geçtiği gün yaşanmıştır.
    son olarak, von sanders'in o sırada hala saros körfezi çevresinde dolaşıp durduğunu, oysa asıl ingiliz çıkarma birliklerinin çoktan çıkarmaya başladıklarını söylemekten ben utanıyorum da şu günlerde bile bir yerden kıvırıp, atatürk'e laf atacak adamlar utanmıyor diyerek işbu entryime son veriyorum.