hesabın var mı? giriş yap

  • doğuştan sahip olduğu bütün değerler; ırkı, dini, mezhebi, memleketi, cinsiyeti, ten rengi, dış görünüşü, burcu... bunlarla övünmek, gocunmak, insanları yargılamak insanı kalitesiz yapar mı bilmem ama çok saçma.

    geç gelen edit; birkaç imla hatası.

  • italya'da domates ezmesi reklamında oynayan fransız oyuncu.
    reklamda bir italyan gibi arkadaşlarına makarna sosu hazırlıyor, tripler falan bir hayli komik. en son yine italyan tripleriyle ve napoli aksanıyla ,italyanca olarak "benim kalbim italyan" diyor.yarım yarım yarıyor insanları.

    e şimdi siz buna hiç gülmediniz hakılsınız.ama şöyle düşünün, türk televizyonlarında al pacino bağdat ince bulgur reklamında oynuyor,bir yandan çiğ köfte yığırıken bir yandan "entep in hememleri...." türkü çığırıyor.sonra birden kameraya donerek,"bagdat ince bılgırları,çig köftede dammok dadıniz...şereffsiz ogiliyim..kendim entepli kimin hissedirem..."

    sanırım şimdi biraz anlatabildim.

  • ulan 3 kuruş geliri olup da olmayanın eziklendiği bir dünyada yaşamakta bize nasip oldu keşke 100 sene önce yaşasaydım diyorum.

    başlığı açan salak kardeş bak sana örnekle anlatayım antalya da tam adliye sarayının arkasında oturuyorum.
    konyaaltı plajına 1.5 km mesafede evim

    param olsa ekonomim parayı düşünmeyecek durumda olsa giderim bi beache locasıydı yemeğiydi içmesiydi hepsini yaparım ama ekonomi kısıtlı.

    sandviç ekmeklerine sandviçler yapılıyor. termosa çay konuluyor. buzlukta su var bilmum içeçecekker var. plaj şemsiyesi sandalye hepsi var

    2 çocuğumuzla gidiyoruz mekana gidip 400 tl ye yapacağımız eğlenceyi 50 tl ye çözüyoruz bu şekilde daha fazla ve sürekli olarak deniz keyfi yapabiliyoruz tavla da oynuyoruz müzik de dinliyoruz ne istersen.

    temel sorun 3 kuruş parası olanın kısıtlı imkanlarla birşeyler yaratan yaşamaya çalışan insanları varoş vs diye nitelemesi

    kadın erkek fark etmez ekonomik gücüne göre hayattan maksimum keyfi alan insanlar candır

  • *edit: en basa bu dalga neyin dalgasi onu soyliyelim. einstein'in genel gorelilik teorisinin ozetine gore "madde" ** uzay ve zamana nasil egilip bukulecegini soyler; uzay ve zaman da cisimlere nasil hareket edecegini. yani uzay aslinda boyle gorunur ama bugune kadar boyle goremiyorduk:) iste cisimler, uzay ve zamani bukunce uzayda isik hizinda dagilan kutlecekim dalgalari* olustururlar. bu dalgalar bugune kadar gozlemlenememisti. bu dalgalar gozlemlenemeyince de, bu dalgalardan baska bi sey yaymayan uzay cisimleri de gozlemlenememisti. yani yasasin karadelikler!*edit bitti*

    ligo'nun yaptigi uygulamalı gözlemi basitçe anlatması çok zor:)

    (büyük harfle) "l" şeklinde bir kompleks düşünün. l'nin kolları 2-4 km uzunluğunda. biri diğerinden uzun, l'nin köşesinde bir beam splitter (ışın ayırıcı) var, l'nin alt tarafında yani ışın ayırıcının solunda ışın detektörü var... l'nin iki ucunda da asılı duran dev aynalar var. şöyle bir şey kendisi

    şimdi bir lazerle (ls diye gösterilen) ışın ayırıyıcıya (b diye gösterilen) ışın yolluyos, ayırıcı da iki demeti iki koldan (l'nin kollarından) dev aynalara yolluyor. deva aynalar demetleri gerisin geri ayırıcıya yolluyor. ayırıcı da aynalardan gelen ışınları lazer silahı ve ışın detektörüne (ld diye geçen) yolluyor. böyle bir görüntü hayal edin.
    ortada gravitational wave'in eğip büktüğü uzayzaman yokken, ışın atımları kollardan biri daha uzun olduğundan detektöre farklı, ancak düzenli ritmli zamanlarda geliyor. detektör de pek bi şey detect etmiyor :) (ışık dalgalarının süperimpozisyonuyla* ilgili bir dalga sebebiyle, birbirlerini nötralize ediyor isinlar)

    şimdi kollara gravitational wave atalım, böyle "vocurk vocurk" etsin... animasyonda gördüğünüz üzere sağdan giren gravitational wave, yüzeydeki partikelleri gah uzatıyor gah kısaltıyor... bu durum bizim "l"'de (ki adı interferometre-yani suya attığınız taşların birbirine girişen dalgalarını ölçen nane) iki boyutlu düzlemde şöyle bir görüntü yaratıyor. yani kollar bir uzuyor bir kısalıyor. tabii animasyondaki kadar degil. hidrojen atonu kadar ohom:) artık gelen ışın atımları düzenli ritmde değil. suya atılan taşların birbiriyle girişen (bkz: superimpositon) görüntüsü şeklinde. duzensiz girişen dalgalar da yeni bir dalga yaratıyor (biraz daha basitleştirirsem fizik ilmi çökecek:(( ışığın dalga fonksiyonundan da yararlanan detektör de gravitational wave'den sonra oluşan yeni dalganın ışığını tespit ediyor. böylece ölçüm gerçekleşyor.

    not: gerçeklik yukarıda anlattığımdan çok daha komplike, işbu entry aşırı basitleştirme adına fiziğin de müzğin de ırzına geçmiştir:)

  • oha oha oha. 14 yasindaki ablasinin da babasi cikti adam.

    görsel

    edit: @yalandadaolsa isimli arkadas uyardi. odatv olayi yalanlamis.
    odatv haberi

    türkiye'deki pislik zincirinin açığa çıkmış küçük bir halkası.

    bunu sadece "muslumenin dedesi babasıymış yaa" diye okumamak da lazım.

    ya anne kocasını aldattı. ya da anne tecavüze uğradı.

    neresinden tutarsan elinde kalıyor. keşke insanları black mirror'daki gibi sessize alsam ya her şey çok kötü abi. yani her gün bir insanı rahatsız edecek olay oluyor ve bu olay dibin dibi.