hesabın var mı? giriş yap

  • kullanırken dikkat edilmesi gereken bitkidir.

    gerçekten uyku problemlerini çözmekte, biraz mayıştırsa da, düzene girmenizi sağlamaktadır. moral bozukluğu ve bitkinlik halinden uzaklaştırmaktadır. kimi antidepresanlardan daha etkili bileşimler içeren bir bitki olduğu için, orta dereceliye kadar depresyonların tedavisinde de etkin biçimde kullanılmakta, fakat tüm depresyon ilaçlarının aksine neredeyse hiç bir yan etkisi bulunmamaktadır.

    sigarayı bırakma dönemindeki stress ve adet öncesi sendromundaki gerginliği azaltmak için de yaygın olarak kullanılmaktadır. hatta, bu sırf bende olmuş olabilir ama, sigarayı da ister istemez azaltmanıza sebep olabilmektedir.

    fakat bu bitkiyi kullanırken, diğer antidepresanları kullanırken olduğu gibi alkolden uzak durulması gerekmektedir. tütsülenmiş veya turşusu yapılmış yiyecek - içeceklerden kullanmamak, ve bazı ilaçlardan uzak durmak gerekmektedir. bu ilaçlar, soğuk algınlığı ilaçları ile, amfetaminler, narkotikler, triptofan ve tirosindir. tabi ki, etkili bir antidepresan olduğu için de, başka antidepresanlarla beraber kullanmamak gereklidir.

    aynı zamanda güneşe karşı hassasiyeti arttırdığı için beyaz tenli ve güneşe karşı hassas insanların kullanırken dikkatli olması gerekmektedir. mesela gündüz vakti alınmamalı, güneşe çok çıkmamalı,
    gerektiğinde de güneşe karşı koruyucular kullanılmalıdır.

    hap gibi kapsülleri de piyasada bulunduğu gibi, daha ucuz ve benim tercihim olan çayı da rahatlıkla bulunabilir. poşet çayları tüm aktarlarda bulunur. ayrıca gerçekten oldukça ucuz ve reçetesiz bir çözümdür.

    bunların haricinde, vücutta herhangi bir maddenin birikmesine sebep olmadığı için uzun süreli kullanıma da uygundur.

  • 14 yaşındaki oğlunuzun msn'inde görünce yarma potansiyeli ikiye katlanan iletiler.
    "arnold kadar güçlü, pacino kadar karizmatik, di caprio gibi yakışıklı değilim ama lassie gibi yalayabilirim..."

    allahım ben nerede yanlış yaptım? bu nasıl bir çocuk?

  • --- spoiler ---

    filmdeki düzeneği kuran para ödülünü veren demirören olsaydı büyük ihtimal kazanan kendisi olurdu.

    bütün filmi şirket kesin bir şeyler yapacak para ödülünü vermeyecek diye izledim. türkiyede yaşamanın verdiği paranoya.
    --- spoiler ---

  • dikkat uzun entry! bu entryde genel olarak bulut morfolojisini ele alacağım. daha sonra yine bulutlar üzerine, bu sefer daha teknik detaylara girerek nasıl oluştukları, hareket ettikleri ve haklarında diğer daha bir çok detayı açıklayacağım bir entry daha gireceğim. bu entrynin konusu farklı görüntüye sahip bulutlar ve aralarındaki temel farklılıklardır.

    bu entryde hakkında merak edebileceğiniz bir çok şeyi açıklamaya çalışacağım, izlemesi çok keyifli olan aerosol kümeleri. ilk olarak aerosolden başlayacağım. aerosol bir gazın içerisinde çözünmüş katı veya sıvı parçacıklardan oluşan bir süspansiyondur. bir süspansiyon ise genelde gözle görülebilen heterojen karışımlara verilen genel bir isim. dünyadaki temiz su kaynağının başlıca kaynağı bulutlardır ayrıca, bulutlar olmasaydı ne içmeye temiz su bulmak, ne de tarım yapabilmek mümkün olmazdı.

    bulut, gezegenimsi bir cismin atmosferinde oluşan ve genelde gözle görülebilen aerosol süspansiyonlarına verilen genel bir isimdir. güneş sistemimizdeki gezegenlerden pluton-charon ve merkür hariç hemen hemen bütün gezegenlerde bulut bulmak mümkün. bulut denilince akla ilk su gelse de bu bir kaide değildir, dünyamızda en yaygın bulutlar sudan oluştuğu için böyle düşünsek de diğer gezegenlerde işler değişebiliyor. mesela satürn'ün uydusu titan'da metan gazı bulutları bulunur. keza jupiter'e baktığımızda da yüzeyinden ziyade atmosferindeki bulutları görürüz, bu bulutlar hidrojen, helyum, amonyak, sülfür ve metandan oluşurlar. venüs'e de baktığımızda yoğun bulutlardan yüzeyini göremeyiz mesela. satürn, neptün, uranüs ve mars'ın hepsinde bulutlar bulunur. mesela mars yüzeyinden bulutlar.

    bu güzel yapıların dünyamıza özgü bir yapı olmadığını da söylediğimize göre, artık dünyadaki bulutlara dönebiliriz.

    bulutlar bulundukları yükseklik, oluşum şekilleri ve kompoziyonları, bunların yanısıra çevrelerindeki coğrafyadan nasıl etkilendiklerine göre bir çok farklı şekilde sınıflandırılırlar. bu sınıflandırmalardaki isimlerin hepsi latincedir. başlamadan en genel 3 irtifa sınıflandırmasından bahsetmekte fayda var. alçak bulutlar 2.000 metrenin altında, orta bulutlar 2.000 ile 7.000 metre arasında, yüksek bulutlarsa 7.000 metrenin üstünde bulunan bulutlardır. bulut türleri yüksekliklerine bağlı olarak farklı ön veya son eklerle isimlendirilirler.

    ilk olarak stratus tipi bulutlar var. bu bulutlar genelde alçakta olurlar, 2000 metrenin altında bulunurlar. nadiren bir şekle sahip olurlar, genelde puslu bir görüntüye sahiptirler, tıpkı bir battaniye gibi gökyüzünü kaplarlar. su buharından oluşurlar. stratus bulutları yer seviyesinde oldukları zaman bu duruma sis adını veririz. stratus bulutlar gökyüzünü kapladıkları zaman güneşi seçemezsiniz, hatta bulutlarla kaplı bir havada bulutlara dair hemen hemen hiç bir detayı ayırt edemiyorsanız çok yüksek ihtimalle stratus bulutlarla karşı karşıyasınızdır. stratus tipi bulutlar genelde yağmura sebep olmazlar.

    stratus'un kelime olarak kökeni latince katman anlamına gelen strato kelimesine dayanmaktadır. her ne kadar 2000 metre ve altında oluşsa da bu bulutlar, bazı durumlarda epey yüksek irtifalara ulaşabilirler. az önce bahsettiğim ön ekler de burada devreye giriyor. bir bulut tipi orta katmanda yer alıyorsa isminin başına alto-, yüksek katmanlarda yer alıyorsa isminin başına -cirro eki gelir. eğer birden fazla katmanı kapsayabilen bir bulut türüyle karşı karşıyaysak nimbo- ön eki kullanılır.

    altostratus, 2 bin metrenin üstünde 6 bin metrenin altında olur genellikle. çiseleme dediğimiz ince ve hafif yağmurdan sorumlu olan bulut tipi budur. altostratus'u stratus'tan ayırmanın en basit yollarından birisi güneştir. eğer güneşi yuvarlak bir nesne olarak gözünüzle seçebiliyorsanız altostratusla karşı karşıyasınızdır.

    cirrostratus ise 5.500 metreden 13.000 metreye kadar bulunabilir. çok incedirler ve su buharından ziyade buz kristallerinden oluşurlar. bu bulutlar da yağmur dökmezler, ama yaklaşmakta olan bir sıcak hava dalgasına işaret ederler ve 6-24 saat arası bir süre içerisinde yağmur yağabileceğini gösterirler. cirrostratus'un 2 yaygın türü vardır. cirrostratus fibratus çizgi çizgi bir görüntüye sahiptir, bu görüntüsü sayesinde ayırt edilirler. cirrostratus nebulosus ise yine klasik stratus bulutları gibi ayırt edilebilecek bir şekle sahip değildir, puslu bir görüntüleri vardır. cirrostratusların genel bir özelliği ise su buharı yerine buz kristallerinden oluştuklarından ışığı daha fazla kırarlar ve güneş veya ay gibi bir ışık kağnağından gelen ışığı halo ismi verilen rengarenk bir çembere dönüştürebilirler.

    cirrostratus fibrous ve güneş. cirrostratus nebulosus ve güneş

    diğer tiplere geçmeden stratus'un son iki türüne gelelim. nimbostratus bulutlar 3 bin metrenin altında bulunan stratuslardır. normal bir stratus 2 bin metrenin üzerinde bulunmazken nimbostratuslar 3 bin metrenin altında dikey olarak yüzlerce metreyi kapsayabilirler. nimbostratus bulutlar yağışa sebep olabilirler, ama türkçe karşılığını bulamadığım, virga ismi verilen bir tür yağışa sebep olabilirler ancak. virga yağışlarını gözünüzle görebilirsiniz, ama altında durup ıslanmamanız dahi mümkündür. çünkü bu yağış türü genelde yere ulaşamadan dağılır.

    ve son stratus tipi için, polar stratospheric clouds. bunlar mümkün olabilecek en havalı bulut tipidir. çünkü rengarenk olurlar. deniz seviyesinden 15 ile 25 kilometre arası yüksekliklerde bulunurlar. bu bulutlar normal şartlarda görünmezler genelde ve çok zor oluşurlar. -80 santigrad dereceden daha düşük sıcaklıklara ihtiyaç duyarlar ve neredeyse hiç yoğun değillerdir. ama kış aylarında güneş ufkun 1 ila 6 derece aşağısındayken yansıttıkları ışık sayesinde görülebilirler ancak. hayatınız boyunca muhtemelen hiç görmemişsinizdir, çünkü türkiye'de oluşamazlar. kutuplara yakın bölgelerde atmosferin incelmeye başladığı enlemlerde yerel kış aylarında oluşabilirler ancak. göründükleri zaman dilimine civil twilight denilir, güneşin ufkun altına battıktan sonra bile hala etrafın aydınlık olduğu zamandır bu.

    bir diğer bulut tipine geçelim, cirrus bulutları. saç gibi dağınık bir görüntüye sahiptirler. yükseklik olarak en yüksek bulut tipidir genelde. 5 kilometrenin üstündeki herhangi bir irtifada oluşabilirler, ancak daha alçakta bulunamazlar.

    kasırgalar genellikle cirrus tipi bulutlardan oluşurlar. yüksek oldukları için yere ulaşabilecek bir yağışa sebep olamazlar, ama genellikle yağmurun geldiğine işaret ederler. yine yükseklikleri sebebiyle su buharı yerine buz kristallerinden oluşurlar ve halolar oluşturabilirler. ama halolardan daha ilginç bir fenomene daha yol açar bu bulutlar. sun dog ismi verilen bu optik fenomen, gökyüzünden birden fazla güneş görmenize sebep olabilir. hem de havada hiç bulut dahi göremezken. https://i.redd.it/j3gffucay3601.jpg

    cirrus tipi bulutlar ince uzun ve kavisti görüntüleriyle rahatlıkla tespit edilebilirler. cirrusları oluşturan ince uzun filamentler cirrostratus fibratus'ların oluşumuna da yol açabilirler. jet hava akıntılarıyla hareket ederler. yeterince yükselen cirruslar polar stratosferik bulutların oluşumuna da yol açabilirler. bunun yanısıra daha da yüksekte bulunabilen noctilucent bulutlar da cirrus tipi bulutlardan oluşurlar. noctilucent bulutlar gece parlamalarıyla bilinirler. astronomik twilight'ta gözlemlenebilirler sadece. bunları da hiç görmemiş olabilirsiniz, çünkü türkiye'den görülemezler. sadece 50-70 kuzey veya güney enlemlerinde, yaz aylarından görülebilirler. astronomik twilight ise güneş'in ışığının gökyüzünü aydınlattığı son anlara verilen isimdir. noctilucent bulutlar bilinen en yüksek bulut tipidir ve 75 ile 85 kilometre arası irtifalarda oluşurlar. gündüz güneş ışığı altında görülemezler çünkü hiç yoğun değillerdir ve çok sönük dururlar. ancak güneş battıktan sonra ufkun altından bu bulutları aydınlatabilir ve görünür kılabilir. çok nadir gözlemlenen bir bulut tipidir.

    ve son olarak cumulus türü bulutlar var. muhtemelen bulut denilince hepinizin ilk aklına gelen pamuk gibi bir görüntüye sahip olan bulutlar bunlardır. cumulus'u sona bırakmamın sebebi bir çok farklı sınıfı ve tipi olduğu için. en yaygın bulut türüdür. isim kökeni latince yığıntı anlamına gelen cumulo kelimesine dayanır. hava parçalı bulutluysa eğer bol bol cumulus gözlemleyebilirsiniz. standart cumuluslar genelde 2000 metrenin altında oluşurlar, ama benim tabirimle standart olmayan cumulus tipleri bir çok irfitada bulunabilirler. cumulus tipi bulutlar genelde yağmura sebep olmazlar, ama yağmura sebep olan bulutlar cumuluslardan oluşurlar.

    sıcaklık ve neme bağlı olarak belirli bir irtifanın altında oluşamazlar. bu yüzden genel görüntüleri sanki görünmez bir yüzeyin üzerinde duruyorlarmış gibi olur, bu yüzden bu bulutların altları düz olur genelde. 2000 metrenin altındaki cumulusların bir diğer genel ismiyse stratocumulustur. 2000-6000 metre aralığındaki cumuluslara altocumulus, 5-12 kilometre arası irtifalardaki cumuluslarsa cirrocumulus bulutları oluştururlar. bu üç cumulus tipi havadaki konveksiyon akıntılarından etkilenirler. yükseldikçe küçülürler, yani stratocumulus altocumulus'tan, altocumulus ise cirrocumulus'tan daha büyük olur. altocumulus bulutları kalın çizgilerden oluşan dalgalı bir görüntüye sahiptirler.

    cirrocumuluslar ise tıpkı altocumulus gibi yine dalga dalga olabilirler, ama genelde daha dağınık kümeleşmelerden oluşurlar. bir dalga düzeninde dizilebilir bu kümeler, ama dalga hatları altocumulus kadar belirgin değildir genelde.

    bir de altocumulusların sabit duranları vardır. bunlara lenticular veya altocumulus lenticularis denilir. 12 bin metreye kadar oluşabilirler. bu bulutlar yuvarlak oluşlarıyla rahatlıkla ayırt edilebilirler ve genelde yer şekillerinden etkilenerek oluşurlar. sabit duruyorlar derken, yerlerinden pek kıpırdamazlar. oluştukları yerde dağılırlar yani, pek yer değiştirmezler. genelde dağların üstünde oluşurlar.

    bu cumulus tiplerinin yanısıra farklı irtifaları kaplayabilen ve konveksiyon akımlarından çok daha fazla etkilenen bir tür daha vardır. cumulonimbus bulutları. yüksek oluşlarıyla ayırt edilebilirler, yağmur bulutlarının büyük çoğunluğu bu sınıftadır. örs şeklinde olabilirler. yıldırım, şimşek, sağanak yağmur ve hortumları oluşturan bulut tipi cumulonimbustur.

    bunların yanısıra konveksiyon akımlarından etkilenmeyen cumulus tipleri vardır bir de. cumulus mediocris 500 metreden 3 bin metreye kadar oluşabilirler. genelde biraz yükseltiye sahiptirler. cumulus humilis ise genelde yine aynı yüksekliklerde oluşurken yer şekillerine bağlı olarak 6 bin metreye kadar oluşabilirler. dikey olarak gelişmezler yatay bulutlardır genelde. glider pilotlarının en sevdiği bulut tipidir aynı zamanda, çünkü altlarında bulunan ve yükselen sıcak hava dalgaları motorsuz havaaraçları için iyi bir yükselme sağlar. havayolu pilotlarıysa bu bulutları pek sevmezler çünkü aynı yükselen sıcak hava dalgaları türbülansa da yol açar.

    görseldeki kısa yatay bulutlar cumulus humilis, yüksek olanlarıysa cumulus mediocris'tir. bir de cumulus congestus vardır ki, bu bulutlar da yine 6 bin metreye kadar bulunabilirler ve cumulus mediocris ile cumulonimbus arasındaki bir geçiş evresidir. bir patlamadan sonra yükselen dumana benzerler.

    bunların dışında farklı bulut tipleri de vardır ama en genel bulut tipleri bunlardır diyebiliriz. başka bulut tiplerine, bu sınıflandırmaların neye dayandığına ve daha bir çok teknik detaya bir başka entryde değineceğim. şimdilik bu entrynin yeterince uzun olduğunu düşünüyorum ve burada noktalıyorum. buraya kadar okuduysanız ilginize teşekkür eder, bulutları izlerken keyifli vakitler geçirmenizi dilerim.

  • sonuna kadar katıldığım, fikret orman'ın açıklaması.

    "‘statta bira serbest olsun’

    her zaman söylüyorum statlarda hafif içki satılmalı. biz statlarımızı taraftarı çekebilecek yerler haline getirmeliyiz. bizim taraftarımız maç öncesi çarşı’da içiyor stada öyle geliyor. aynı şey f.bahçe ve g.saray için de geçerli. oysa taraftarımıza stadımızda light bira satabilsek istenmeyen olaylar da olmaz. istanbul’daki şampiyonlar ligi finali’nde bira serbestti ve hiçbir olay yaşanmadı."

    kaynak

  • 59 seconds kitabında richard wiseman'ın alıntıladığı akademik çalışmalardan birinde bir grup borsacıya stresi düşürmesi için köpek veriyorlar. diğer grup ise kolesterol ilacı kullanıyor (sebep: stres kolesterolü arttırıyor). 6 ay sonunda köpek besleyenlerin kolesterol seviyeleriyle ilaç kullananlarınki aynı çıkıyor. ayrıca deneye katılan borsacıların tamamı deney için aldıkları köpeği geri vermeyi reddediyorlar.

  • oruç tutup fakirlerin halinden anlıyoruz da mesela bir ay olsun, altımıza ferrari çeksinler zenginlerin halinden de anlayalım.

  • sarkis çerkezoğlu'nun, metis'in siyahbeyaz serisinden çıkan "hatırlıyorum" adlı kitapta anlattığı enfes hikaye. yakın tarihin özeti bir nevi:

    üç arkadaş var. bu üç arkadaş bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. biri türk, biri kürt, diğeri de ermeni. ama ermeni olan aynı zamanda papaz. sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar. etrafta su yok. bağların olgun zamanı. "iki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın," diye bir bağa giriyorlar. bağın sahibi bir türk ama onu görememişler. "kaç paraysa veririz," diyerek yemeye başlamışlar. bu sırada bağın sahibi gelmiş. bakmış üç kişi üzümünü yiyor. fena bozulmuş ama üç kişiyle de başa çıkamayacağını düşünmüş. birine bakmış, kıyafetinden ermeni ve papaz olduğu belli. diğerine bakmış, konuşmasından kürt olduğunu anlamış. üçüncüsü de türk.
    dönmüş ermeni'ye, "bak bu adam türk, yesin malımı. benim kanımdandır. helali hoş olsun. bu da kürt'tür ama din kardeşimdir. sen niye yiyorsun benim üzümümü?" demiş. bu laf, üzerlerine sorumluluk yüklenmeyen türk ve kürt'ün hoşuna gitmiş. adam, papazı bir güzel dövmüş. kıpırdayacak hal bırakmamış, yere uzatmış. bağ sahibi biraz sonra kürt'e dönmüş. "müslüman'sın da niye sahipsiz bağa giriyorsun. bu adam benim kanımdan yediyse afiyet olsun, çünkü o türk'tür. kardeşimdir," diyerek bir güzel onu da dövmüş ve yere uzatmış. bu durum türk'ün hoşuna gitmiş. biraz sonra türk'e dönmüş ve "tamam anladık türk'sün, aynı kandanız, aynı dindeniz ama sahibi olmadan başkasının bağına girilir mi?" diyerek türk'e de vurmaya başlamış. türk yumrukla yere yuvarlanınca kürt'e dönmüş ve "biz," demiş "papazı dövdürmeyecektik".