hesabın var mı? giriş yap

  • muzisyenlerin olmazsa olmaz araclarindandir.
    calinan parcanin belli bir hizla girip ayni hizla bitirilmesi gerektiginden dolayi bu konu bir muzisyen icin cok onemlidir.

    metronom ile etud yapmayan bir muzisyen calinan bir parcanin belirlenmis hizinin disina cikacaktir. her ne kadar konser gibi canli performanslarda bu aksaklik anlasilir derecede belirgin olmasa da kayitlarda bariz derecede belli olur ve parcanin yapisinin degismesine neden olur. kayitlarda duruma kulakligin bir tarafindan pilot kayit digerinden metronom ya da her ikisinden sadece metronom geldigi icin aliskin olmayan bir insanin ambale olmasina neden olur.

    ozellikle davulcularin bu konuda cok hassas olmalari gerekir. nitekim davul muzikte metronom gorevini de ustlenir.

    ilgili olarak ;
    (bkz: kosmak)
    (bkz: cekmek)

  • bu gece ortaya çıkan gerçektir.
    bilal bir türlü laftan anlamayınca koskoca başbakan sinirleniyo tabi haklı olarak. sonra kürsüden bize bağırıp çağırıyo hırsından o da haklı.

  • taze taze yazalım.

    iş yerindeki çaycı göreve yeni başlamış, 50'li yaşlarda, kafası hafif kırık, ilgili, işini iyi yapmaya çalışan bir abimiz. izin alan arkadaşımızı ertesi gün "aradınız mı? sağ salim varmış mı?" diyecek kadar hatırşinas...bu devirde böylesi biraz fazla geliyor, her sözünde dumur oluyoruz.

    fakat hiç birisi az önce, yıllardır kullanılan lavaboyu, "bu çok kirlenmiş, zor temizlenir, leke çıkmaz, değiştirelim" deyip, bile isteye kırıp yeni lavabo getirtip, eskisini de "ya allaaaaah!" nidalarıyla balkondan aşağıya atması kadar dumur edici değildi. neyse ki yanıbaşımızdaki şantiyenin bu tarafında herhangi birisi yokmuş. adam bakmadan fırlattı lavaboyu yahu!

    bütün bunların hepsini 5 dakika içinde ve müthiş sakin bir şekilde yaptı. şimdi yeni lavaboyu yerine takıyor.

    ed: biz 4. kattayız, lavabo hâlâ aşağıda eflatun film logosu gibi durmakta. çaycı abi devam ediyor, yeni lavabo gıcır...

  • anadolu halkının pedofiliye uydurduğu bir başka kılıf. hangi geleneği kaldırsanız altından sapıkça bir sebep çıkıyor.

  • gözünün önüne getir bi' şimdi...

    gözleri çizgi çizgi, saçları karışıktır; ekseriyetle en son ne yana yattıysa orası yastıktan iz olmuştur hatta. sesi çatallıdır, boğuktur, sıcacıktır. dudaklar şişer uyurken, onunkiler de şişmiştir şimdi biraz, ah ne öpülesidir... üstüne mis gibi, bebek gibi uyku kokusu sinmiştir, zaten teni de sıcacıktır, iyice açığa çıkarır kokuyu o sıcaklık... birbirine dolaşan kirpikleri yeni çözülüyordur, kolları seni sarmaya, dudakları sana gülümsemeye hazırlanıyordur...

    ve bunları gözünün önüne getirdiğin şu anda, köpek gibi özlüyorsundur onu...