hesabın var mı? giriş yap

  • muhteşem bir albümle dönmüş gönüllerin rock grubu. kimseye bir laf etmek istemiyorum ama "bu ne biçim galaksi"lerden, "taşa bastım jüpiter çıktı"lardan ve "indiemsi" gruplardan o kadar tiksinti gelmişti ki bu kadar hakiki bir rock albümü dinlemek çok iyi geldi. 12 yıl boyunca sanki türkiye'den çıkan hiçbir şeyi dinlememişler gibi. trendlerden, modadan bu kadar mı uzak olunur. delinin yıldızı, iyi müziğin sonsuzluğu gibi.

  • en azı oyu ceyhan almıştı oyumu ona verdim. ezilenlerin, dışlananların, sesi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz.

    #2bceyhanyalnızdeğildir

    40 bin oy editi: arkadaşlar verilen oy sayısı 40 bine'e dayandı. bu süre içerisinde ceyhan'ın gerçekten yalnız olmadığına inanmak istedim. belki benim entryim ceyhan için bir ses olur dedim, bir ışık olur, bir kıpırdama olur dedim ama bana rağmen durum pek değişmedi. çocuk gerçekten yalnızmış. benim aldığım fav sayısı çocuğun aldığı oydan fazla. artı oyları saymıyorum bile. utancımdan entryi silecek noktaya geldim.

  • zamanında ronaldinho ile, messi ile muhatap olmuş, şampiyonlar ligi'ni filan kazanmış olan kendisini sivas'ta kavga ayırırken izleyeceğimi söyleseler "umut sarıkaya yazısı mı lan bu?" derdim. değilmiş.

  • biyolojik bir sistemin ışık üretme ve yayma durumu. en çok ateş böceklerinden aşinayız. canlılar tarafından gözle görülebilir ışığın üretiminin örnekleri karadan çok denizde mevcut. bazı sahillerde ışık yayan planktonlar, geceleri hoş görüntüler oluşturuyor:

    maldivler
    porto riko
    ingiltere

    denizin derinlikleri karanlık olduğu için biyoluminesans, özellikle derin deniz canlılarına evrimsel bir avantaj sağlıyor.

    1
    2
    3
    4
    5
    6

    elbette canlılarda ışık üretimi, biyokimyasal reaksiyonlarla oluyor. luciferin pigmentinin (ismi de karizma), luciferase katalizatörüyle oksijen ile reaksiyona girmesi sonucunda oxyluciferin üretiliyor ve oxyluciferin kararsız bir bileşik. temel haline dönmesi foton emisyonu ile sonuçlanıyor. tabii luciferin ve luciferase genel isimler, yani luciferin diye tek bir kimyasal bileşik yok. oksidasyonu ışık emisyonu ile sonuçlanan organik bileşiklere verilmiş genel bir isim bu.

    her ne kadar gözle görülemese de, insanların da bir tür biyolüminesans mekanizmaları var. bu ilk defa 2009 yılında tohoku institute of technology'de keşfedildi.

    ccd kamerası ile, insan gözünün algılayabileceğinden yaklaşık 1000 kat zayıf olan ışınların insan vücudundan yayıldığı ortaya çıktı. araştırmaya göre, insan vücudu ışınları ritmik olarak yayıyor ve ışınların yoğunluğu zirveye öğleden sonraları ulaşır iken, geceleri en düşük oluyor. ışınlar en yoğun alın bölgesinde, yanaklarda ve boyunda görülüyor.

    insanlardaki biyoluminesans için ccd görüntüleri bu şekilde. termal görüntülemedeki en parlak yerler ile, biyoluminesansın en parlak görüldüğü yerler arasında bir benzerlik yok.

    (bkz: biyofoton)