hesabın var mı? giriş yap

  • kaynak

    bakan nebati demiş ki;
    "konuttaki fahiş fiyat artışlarını yakından takip ediyoruz;
    gereğini yapacağız"
    yani konutta bir gecede fiyatların uçuşa geçtiğini kabul etmiş..
    acaba neden konut fiyatları uçuşa geçti?
    reis'in dün akşam açıkladığı faiz indiriminden dolayı olabilir mi?
    yani faizi indirince fiyatlar düşmüyor aksine fırlıyor...
    "ben ekonomistim" diyen birinin bunu bilmesi gerekmiyor mu?

    ikincisi de "gereğini yapacağız müsamaha göstermeyeceğiz" filan demiş
    napacan mesela
    ben evimi 5 milyon liraya satıyorum..
    mal benim değil mi
    alıcısını bulduktan sonra istediğim fiyata satarım
    "senin evin 5 milyon etmez mi" diyeceksin..
    gözaltına mı alacaksın?
    ne yapacaksın?

    sırf ak partililerin gazını almak için atılan tweetler..
    bu tweet'leri gören ak partililer de "devlet evini fahiş fiyata satanla mücadele ediyor" algısı yaratacak..
    gerçekse konut fiyatları katlanarak artacak....
    müteahhit cuntası servetine servet katacak...

    son olarak dün akşamki faiz indirimi insanlar ev alsın diye yapılmadı..
    müteahhitler daha çok kazansın diye yapıldı..
    çünkü uçup gitmiş ev fiyatları..
    karı-koca çalışan memurun, sağlık çalışanının o fiyatlara ev alması imkansız..
    eğer samimi olsalar ellerinin altında toki diye bir kurum var...
    emir verseler 6 ayda 500 bin adet 2+1 konut yapılır uygun fiyata da verilir..
    bunu gören müteahhitler de fiyatları makul seviyelere çeker...
    dert başka dert...

    çarkın nasıl döndüğünü de ifşa edelim..
    kimsenin kafasında soru işareti kalmasın..
    şimdi ev fiyatlarını zıplatıyorlar ya..
    bir milyon liralık evleri 5-6 milyona millete çakıyorlar..
    aradaki 4-5 milyonu müteahhide yedirmiyorlar..
    müteahhide diyorlar ki "madem sayemizde o kadar kazandın şuraya cami ya da yurt binası yap"
    müteahhit dünden razı..
    cami olur, cemaat yurdu binası olur, okul olur, ne olursa artık..
    o binayı 1 liraya mal edip 3 liraya mal ettim diyor..
    onu da vergiden düşüyor mu?
    bakın elin taşıyla elin kuşunu nasıl vuruyorlar..
    siz hala ev nasıl 3-5 milyon olur diye feryat edin...

    edit: biri cami yapmak için ülkeyi hiperenflasyona mı atıyorlar.. gençler eğleniyor gibi bir şey yazmış..
    ona cevap vereyim..
    ben en basitini yazdım..
    o müteahhitler siyaseti de finanse ediyor..
    bilin bakalım siyasette kimi destekliyorlar..?
    17 aralık'ta cemaatin sızdırdığı 2 müteahhidin telefon konuşması youtube'da duruyor...
    hani milletin orasına koyacağız dedikleri konuşma..
    bul dinle..
    100 milyon doları bir seferde kime neden veriyorlar..
    sen hiç hayatında 100 milyon doları geçtim 100 bin doları bir arada gördün mü?

  • üniversite sırasında pek çok kişinin aklına gelmeyen depresyon halidir. öğrencilerde bir özgüven olur genelde. hele ki iyi bir üniveristede okuyorlarsa. sanırlar ki okul biter bitmez herkes kendilerine kucak açacak bir anda bol maaş rahat bir iş sahibi olacaklar. hatta öyle bir özgüven ki devlete burun kıvırıp, bana ne abi kpss den ne uğraşıcam girerim özel sektöre çalışırım derler. ancak mezun olunduktan çok kısa bir süre sonra bu durumun böyle olmadığı anlaşılır. kimsenin kimseye kucak açmadığı ortaya çıkar ilk önce, sonra merak etme seni bir yere yerleştiririz diye atıp tutan eş dosta ulaşamamaya başlarsın hatta merak etmeyin çocuklar çok rahat iş bulurunuz diyen üniversitedeki hocalarınız yanlarına gittiğinizde sizi tanımamazlıktan gelirler daha iki ay önce mezun olmuş olmanıza rağmen. en sonunda kendinizi boktan bir firmada fotokopi çekerken bulursunuz. işte bu son nokta tam olarak depresyona girmenizi ve uzun süre çıkamamanızı sağlar.

  • insanlık tarihindeki ilk hava harbini anlatan hint destanı.

    dünyanın geçmişte uzaylılar tarafından ziyaret edildiğine (+insan genetiği üzerinde uzaylılarca oynama yapıldığına ve insanoğlunun uzaylı yaratımı olduğuna) inanan kimseler tarafından eski ahit ile beraber sık sık kaynak/kanıt olarak gösterilir.

    bunun sebelerinden biri, mahabarata'da adı geçen (ve evrenin gücüne sahip olduğu söylenen) silahların yok edici gücünün, kullanıldıktan sonra insanların saçlarını ve tırnaklarının dökülmesine sebep vermesidir. bu destanda nükleer silahlara referans yapıldığına inanan boldur:

    "gurkha, flying a swift and powerful vimana (fast aircraft)
    hurled a single projectile charged with the power
    of the universe . an incandescent column of
    smoke and flame, as bright as ten thousand suns, rose with
    all its splendor.

    it was an unknown weapon, an iron thunderbolt, a gigantic
    messenger of death, which reduced to ashes the entire race
    of the vrishnis and the andhakas.

    the corpses were so burned as to be unrecognizable.
    hair and nails fell out; pottery broke without apparent cause,
    and the birds turned white.

    ...after a few hours all foodstuffs were infected...
    ...to escape from this fire the soldiers threw
    themselves in streams to wash themselves and their
    equipment."

  • eren -ki kendisi 9 yaş, ilkokul 3 seviyesinde- son iki haftadır evde babaanne ve dede olduğundan, yayları iyice gevşetmiş, hoşgörüyü dibine kadar kullanmış, anne-babayı saç baş yoldurma seviyesine çıkarmıştır. aferin.

    saçımızı başımızı yolmamız yeterli gelmediğinden bi akşam şöyle ciddi bir ayar olsun diye, salonda masaya oturduk üç kişi ve başladık konuşmaya. arada o cevap vermediğinden monolog şeklinde gelişen konuşma şöyle;

    baba- eren sen böyle değildin ama!

    anne- yaptığının yanlış olduğunu biliyorsun değil mi?

    baba- oğlum babaanne ve deden çok yaşlı insanlar, onları kandırmak kolay ama kendini kandırırsın bak.

    anne- oğlum bak bu hayat bilgisi ödevin yapılmamış ama dedene yaptım demişsin, hoş bir şey mi bu?

    önünde cevaplanmamış iki sayfa test, tüm söylediklerimizi sadece bir baş sallamayla dinledi. baba her zaman olduğu gibi söylendikçe sinirlendi, sinirlendikçe söylendi, en sonunda kaş-göz etmemle kapıyı çarpıp odadan çıktı. yalnız kalınca "oğluşum hiç bir yorumda bulunmadın, ne düşünüyordun biz konuşurken, sence haksız mıyız?

    - yok haklısınız da anne, şey düşünüyordum; şimdi bana çok kızdınız ya siz, birden bir süper kahraman olsam, hemen fışşşt diye iki sayfa testi çözüversem, sonra siz şaşkın şaşkın bakarken sarılsam size, beni affediverseniz. böyle düşünüyordum, bunu hayal ediyordum.

    ben de düşünüyorum; birden bir süper kahraman olsam, çocuğumu üzmeden en doğru şekilde davranarak fışşşt diye büyütüversem, sarılsam ona sımsıkı, yetiştirirken istemeden de olsa yaptığım hatalardan dolayı beni affediverse.

  • ceza kessen dert kesmesen ayrı dert. kimseye yaranamıyorsun çomaristanda. uygulamadıktan sonra kanun neden var. bu insanlar orkidenin toplanmasının yasak olduğunu biliyor ve bunu bilerek topluyor cezasına katlansın. 1,2 tane de değil 13.5 kilo vay hayvanlar vay. ne var ne yok toplamışlar. demek ticaretini yapacaklar. az bile olmuş.

    ceza dediğin böyle olmalı, bağırta bağırta da alacaksın ki herkese ibret olsun. bir daha o orkidelere dokunuyorlar mı bakalım.