hesabın var mı? giriş yap

  • christopher j. scarver, 1969 doğumlu amerikalı katil/mahkum. 94 senesinde hapiste ünlü seri katil jeffrey dahmer ve jesse anderson adlı bir başka mahkum ile tuvaletleri temizlerken, görevlilerin bu üçünü yalnız bıraktığı bir anda süpürge sopasıyla iki arkadaşa da girişmiştir. hücresine erken döndüğünü gören gardiyanlardan biri ne ayaksın diye sorunca da "tanrı bunu yapmamı istedi. akşam haberlerinde görürsünüz. jeffrey dahmer ve jesse anderson ölmüştür." diyerek ortama gazı vermiştir. dahmer olay yerinde, anderson ise 2 gün sonra hastanede hayatını kaybederken, scarver da bu olay üzerine zaten ömür boyu olan hapis cezasına çifte müebbet eklemiştir. kendisine daha önceden şizofreni teşhisi konulmuş. ara ara da hz. isa ile konuştuğunu iddia etmiş. şu anda wisconsin'de akıl hastanesi/hapishane tarzı bir tesiste ikamet etmektedir.

  • the parable of the blind leading the blind adlı tablosunda çubuklarla birbirine tutunmuş yürüyen altı tane körün hikayesini anlatır.

    en önde yürüyen ve diğerlerine liderlik yapan kör çukura düşmüştür, arkasından gelen kör onun üstüne düşmek üzeredir, düşüşü kaçınılmazdır. üçüncü sıradaki körümüz düşmeye başlamıştır, sopası kontrolsüzdür, vücudu öne eğilmiştir, yüzündeki ifade neye uğradığını anlamak üzere fakat hala tam anlayamamış birinin ifadesidir. dördüncü kör kardeşimiz önden giden arkadaşlarında bir halleşme, bir tepişme olduğunu anlamıştır.. ve fakat kör olduğundan kelli ne olduğunu çıkaramamıştır. bir bilse o sırada en öndeki arkadaşı yerde tepetaklak olmuş yatıyor ve hatta birazdan muhtemelen kendisi de onun yanına aynı şekil serilecek, öyle ağzını açıp bakar mıydı acaba havalara.. beşinci körümüz* sadece önündeki arkadaşının tedirginliğinden dolayı duruma kıllanmış, hatta hala tam kıllanamamış yürümektedir. en arkadaki altıncı kör ise her şeyden tamamen bihaber, barış ve sükunet içinde yoluna devam etmektedir.

    bu resim, manyak bir resimdir. brueghel her bir körün yüz ifadesini tamamlayıcı bir kompozisyon içinde resmetmiştir. çok sevdiği çapraz tual kullanımı bu resme çok yakışmıştır. fonda görülen, ve aslında bir çok kopyada tam olarak görülemeyen 'bir köyün sıradan yaşantısı' ayrıntıları, orijinal resimdeki ışığın güzelliği, farkedilmesi gereken ayrıntılardır.

    http://www.backtoclassics.com/…dleadingtheblind.jpg

    not: kör, köre liderlik yapabilir mi? birlikte çukura düşmezler mi?

  • kediler, kendilerini evcilleştirmeyi başarabilmiş tek türdür.
    kediler kendilerini insanlara dayattı ve bize neredeyse hiç yararlı bir hizmet sunmamakla birlikte, dünyadaki en popüler evcil hayvan oldu.

    onlar çöl yaratıkları olarak doğdular. ama şuan dünyadaki her çevrede, ormanlardan bataklıklara, dağlardan şehirlere kadar her yerde yaşıyor ve gelişiyorlar. birçok avcı hayvan, sınırlı bir av türüne odaklanarak uzmanlaşırken, kediler binlerce farklı hayvan türünden yemekten mutlu olurlar.

    bir kedinin vücudunun her bir parçası öldürmek için optimize edilmiştir.
    o kadar iyi avcılardır ki; birkaç türün soyunun tükenmesine neden olmuşlardır. hayatım boyunca sahip olduğum kendi kedilerim, güvercinlerden jöle yılanlarına, tavşanlardan sıçanlara kadar her şeyi öldürdü.
    bildiğim bir kedi (bir aile arkadaşına ait olan), tam bir yetişkin rakun öldürdü (bu süreçte bir gözünü kaybetti). başka bir kedi peçeli baykuş öldürdü.

    kedilerin geri çekilebilen pençeleri vardır, bu sayede ayakları üzerine düşme, ayakları üzerinde kusursuz denge kurma, mükemmel işitme, binoküler görme, yapabildiğimizden çok daha iyi far'açıklıgı tapetum lucidum (gece görmelerini sağlayan, karanlıkta yeşil renkte parlayan ve retinanın önünde yer alan bir tabaka), esnemeye yatkın dişler.

    bu hayvanlar çekiciliğiyle, başka hiç bir hayvanın yapamadığı bir şey başardı --insanları köleleştirmek.
    evcilleşmeyi başardılar ve insanlığı, kendi türlerini dünyaya yaymak için kullandılar. antarktika'nın yanı sıra şimdi her kıtada bulunurlar.

    kediler ve insanların en az 9.500 yıl öncesine ait bir ilişki vardır.
    o zamanlar, diğer evcilleştirilmiş hayvanlardan çok az değişti. evcil hayvan olarak tutulan hayvanların çoğu yaban hayatında işe yaramazken, kediler kendilerini buldukları her yerde büyümüş ve çoğalmışlardır.

    insanlar ve yırtıcıların genellikle düşmanca bir ilişkisi vardır. insanlık avcı popülasyonları üzerinde zararlı etkilere sahip olma eğilimindedir ama kedilerle değil. dünyada muhtemelen yaklaşık bir milyar var. benzer büyüklükte bir başka yırtıcı, bu sayılara ulaşamaz hatta yakınına bile gelemez.

    kısacası kediler, insanlara hiçbir katkı sağlamadıkları halde bu ilişkiden yararlanan, son derece uyarlanabilir hyperpredatorlerdir ve bu ilişkiyi, kendilerini tarihin tartışmasız en iyi yırtıcı avcıları haline getirmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanmışlardır.
    kafasında ne tilkiler dönüyor şu an.

  • ben içtiği coca cola nın kutusunu kasa bandına koyanı gördüm. hem de hepsini içmeden öyle bırakanı. benim kasamdı. ve ürünlerini kasadan geçirirken kötü bir sürpriz olarak aralarından çıkıvermiş ve en kötüsü de üzerime, ellerime dökülmüştü. yapış yapış bir şekilde ürünlerini kasadan geçiremeyeceğim için ellerimi ve üzerimi temizlemeye çalışmıştım hemen. ve nacizane “hanımefendi keşke ayrıca verseydeniz içtiğiniz kolanın kutusunu. bakın ellerime de bulaştı. ürünlerinize de bulaşabilir” dedikten sonra kadının verdiği cevap şuydu. “sen ne kadar küstah şeysin öyle. ismini söyle bana” duygusal yapıda olduğumdan etkilenmiştim. fişte göreceksiniz dedim. ve şikayet etti. yöneticim gelip durumu izah ettikten sonra ve yöneticim beni bildiğinden ve kadının terbiyesizliğini de gördüğünden “tamam mert” deyip sırtıma dokunmuştu. bunu gören kadın ne dedi biliyor musunuz. müdür yardımcısına “sen de adını söyle. hepinizi şikayet edicem.” ve yöneticinin gözümde iyice yüceleşmesini sağlayan hareket geliyor. kadına ne dedi biliyor musunuz? “arkadaşımı daha fazla rencide etmenize izin veremezdim. sizi dışarı alalım lütfen. şikayetlerinizi iletebilirsiniz”

    10 sene olmuş. öğrenciydim ve migros ta 18:00-22:00 saatleri arasında part time kasiyerlik yapıyordum o zamanlar. ve biliyor musunuz o kadar etkilenmiştim ki. akşam kafamı yastığa koyduğumda hep o kadını gördüm. çok zor uyumuştum. paylaşmak istedim sizinle. lütfen hizmet alırken empati kurmayı unutmayın. ben de bir müşteri olarak her zaman empati kurarım. hele ki o yaşadıklarımdan sonra! daha neler neler var. bir bilseniz:)) 9 ay çalışmıştım.

  • şaka gibi ama değil

    13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması faciasından sonra işletmelerde iyileştirme yapılması için mecliste çalışmalar yapılmıştı.

    yapılması gereken iyileştirmeler işverene fazladan külfet olduğu için bu parayı devlet bizim vergilerimizle ödeyecek. işverenin cebinden para çıkmayacak.

    yani şu demek oluyor. devlet para ödemezse işveren o iyileştirmeyi yapmaz. kazalar, ölümler devam eder

    chp'nin emekli ikramiyesi için kaynak nerede diye soranlara gelsin. işte devletin kaynaklarını böyle harcamazsanız herşey hallolur.

    kaynak

    benim vergimden bunlara giden her kuruş haram olsun.