hesabın var mı? giriş yap

  • özgecan cinayetini, kadın sorununu konuşmak için kabataş yalancısı elif çakır'ı konuk çıkaran programcı. kadın cinayetleri hakkında konuşacak başka kadın kalmadıysa demek

  • şu dakikalarda kendisine yapılan protesto ve istifa çağrılarının sosyal medyaya yansımaması için üniversitenin internetini kesen bir rektöre sahip üniversite.

    bu tip rektörleri komik buluyorum. yahu sen interneti kessen ne olacak , kesmesen ne olacak be adam. 3g denen bir şey var yahu. ilkokul talebesi misin be adam?

  • yıl 2001 krizi patlamış, o zaman çalıştığım iş yerinden 5 ay maaş alamamışım... başladığımdan beri babamdan para almıyorum gururuma yediremyorum, maaş alamadığım işi bıraktım yeni bi iş bulana kadar okula gidip geliyorum (okul avcılarda ev kadıköyde), macburiyetten babadan para bittikçe 10 milyon alıyorum ve bu para ile 4-5 gün idare ediyorum (çok ciddiyim), yeni işe başladık ordan da ilk iki ay paramızı alamadık, gündüz okul akşam iş sonra ev gün içinde tek para harcadığım şey yol ve onu binbir türlü ucuza, beleşe getirerek idare ediyorum (akbil, otostop, arkadaşların arabaları...) okuldayım... üşüdüm... 150 bin lira çay (çok iyi hatırlıyorum 150.000 idi...) hesapladım, çay içersem yol paramda boşluk olacak... içemedim o gün çay... paranın ne olduğunu düşününce hep bu aklıma gelir...

    (bkz: para/@huzursuz)

  • gece gece aklıma nereden geldiğini bir türlü bulamadığım ilginç hadisedir. bu hadiseyi araştırırken larry allen'ın the encyclopedia of money isimli kitabında konuyla alakalı küçük bir kısma denk geldim. bu kısımdan ve internette gördüğüm birkaç farklı kaynaktan yararlanarak çok sınırlı ekonomi bilgimle kısaca aktarmaya çalışayım. 1. dünya savaşı sonrasında yunanların anadolu'da büyük yunanistan'ı kurma hayaliyle (bkz: megali idea) ingilizlerin de desteğiyle başlattıkları savaş yunan ekonomisini büyük bir zorluğun içine sokmuştu. ortada çoğunluğu savaş sebebiyle alınmış borçlar yüzünden batağa saplanmış bir ekonomi bulunmaktaydı. böyle bir ekonominin baskısı da yunan hükümetinin 25 mart 1922'de tarihte görülmüş en ilginç ekonomik çözüm yollarından birini açıklamasına sebep oldu; parayı ikiye bölmek. bu yeni çözüme göre elinde kağıt banknot bulunan herkes parasını ortadan ikiye bölecek ve bir yarısını kendisi alıp diğer yarısını devlete verecek. vatandaşta kalan kısım yarı değeriyle (yani 10 drahmilik bir kağıt banknot ise ikiye bölününce bir yarısı 5 drahmi değerinde) tedavülde kalmaya devam edecektir. paranın diğer yarısını ise vatandaş hükümete teslim edecek ve karşılığında %6.5 faiz oranı ile 20 yıl vadeli bir tahvil alacaktır. yunanlar aynı yöntemi bir de 23 ocak 1926'da bu sefer paranın dörtte üçü sahibinin elinde kalacak şekilde bir kez daha uygulamışlardır. bu yöntem sonucunda ya da sayesinde enflasyon 1923'te enflasyon %85'leri görse de azalmaya başlamış ve 1920'lerin sonuna doğru iyice normale dönmüş. ayrıca benzer şekilde osmanlı imparatorluğu da 1. dünya savaşı'nın sonuna doğru 1 liralık banknotları dörde bölerek çeyreklikler olarak kullanmış ve ikinci dünya savaşı yılları sırasında finlandiya hükümeti de benzer bir tedbir uygulamış anlaşılan.