ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 mayıs 2018 cnn türk muharrem ince canlı yayını
-
şaka maka karşıdaki üç keko bu saatten sonra ince'ye oy atar akp'ye attım der :)
üçü de içinden "adam haklı amk" demiyorsa ben hiçbir şey bilmiyorum.
cesedi teşhis etmek
-
zor bir iştir.teşhis eden de ettiren de bir an önce bitsin diye dua eder.
ben hep böyle hüzün veren şeyler mi yazacağım ....ama anlatmam da gerek:
1974 veya 1975 yılı idi. artvin ilinin borçka ilçesinde cumhuriyet savcısı olarak görev yapıyordum. çoruh nehri borçka'da
son katılan çayları da alarak ilçe merkezinden geçip batuma dökülür.bir askeri birliğe ait cemse çoruh'a düştü.12 askerden biri kurtulabildi.bir saat içinde koca araç kayboldu gitti.bu olaylar sık sık olur,cesedin karadenize gitme ihtimali yüksektir, bu nedenle sscbne de haber verilirdi. olaydan kırk gün kadar sonra sscb'den bir ceset bulunduğuna dair haber geldi.sınırlardaki valiler hudut komiseri, kaymakamlar hudut komiser muavini olarak görev yaparlar.kaybolan askerlerin yakınları,tabur komutanı kaymakam ve doktor ile cesedi teşhis ve teslim almak için maradit (muratlı) sınır kapısına gittik.suda boğulmalarda bir süre sonra cesed şişer,denizde bazı organlar da canlılar tarafından yenir.bu nedenle teşhis zorlaşır.sscb yetkilileri ,cesedin kendi vatandaşı mı türk mü olduğuna (erkekse) sünnetli olup olmadığına bakarak karar veriyorlar imiş.ceset sünnetli imiş...uzaktan sedye ile ağızları maskeli iki asker cesedi getirip hemen uzaklaştılar.benim o gün burnum tıkalıymış,pek koku duymadım.cesedin başına gidip doktoru çağırdım..doktor burnunu tuta tuta geldi " siz bakın savcım ben kokuya dayanamıyorum" dedi ve uzaklaştı.ben bir pens ile beyaz örtüyü araladım ,baş kısmı parmak kalınlığında kurtla doluydu.naçar tamamını açtım ; şişmiş morarmış (adli tıpta zenci yüzü ) dedikleri bir hal almış..elbiseler yarı kaybolmuş...asker yakınları gelip uzaktan bakıp "hayır" diyorlar.biri geldi,baktı "bu benim oğlum " dedi."nerden tanıdın" dedim."çorabından" dedi."nasıl yani ? " "savcı bey" dedi " bu çorabı gelinim ördü,bu deseni bu şekli nerde görsem tanırım"
çankırı'da minibüste yük gibi taşınan kadın
cem yılmaz
-
cem yılmaz'ı çokça seven, saygı duyan ve kendisinden öğrenilecek şeyler olduğuna inanan bir insanım. ancak her zaman kendisinin dillendirmeyi sevdiği bir söz vardır şu minvaldeki sorulara karşı:
"neden güncel meselelere duyarlı anlamda eserler üretmiyorsun? neden mizahı zayıfın güçlüye karşı olan savaşında hep kullanıldığı gibi kullanmıyorsun? hem de bu silahı en iyi kullanabilecek en başarılı, en yenilikçi zeki sanatçılardan, silahtarlardan biriyken?"
kendisinin cevabı ise şu kaçamak minvaldedir, bilenler bilir - ki ben buna hep saygı duymuşumdur:
"bunu zaten yapan abilerimiz, arkadaşlarımız var. onlar bu işi iyi yapıyorlar. ben bunlara girmiyorum, ben yapabileceğim en iyi şeyi yapıyorum, sanatımı icra edip, insanları güldürüyorum. güldürürken düşündürmeyi başkaları yapıyor zaten."
harika yapıyorsun, saygı duyuyorum, daha fazla para ve başarı kazan ve daha iyilerini yap; bunu tüm kalbimle umarım.
buraya kadar her şey normal ama işte sayın cem yılmaz; sen bu insanların durumunu sallamaz, bu konuda kaçamak yaparsan, yarın gelip de yine bu insanlara karşı sosyal medyadan "korsan almayın, heeyy" diye bağırdığın zaman, 3-5 şak şakçı ya da fanboy haricinde hiç kimse seni ciddiye almaz, güler geçer; benim gibi bilerek ve isteyerek ya da bilmeden... zira bu milletin seninkinden önce açlık, fakirlik, sömürü, cehalet gibi onlarca sorunu var senin vaktiyle sallamadığın... ve şimdi onlardan senin onlar için yapmadığını, senin için yapmalarını, duyarlılık göstermelerini bekliyorsun. ancak biliyorsun ki sen insanlar için ne yaparsan, onlar da zamanı gelince senin için onu yaparlar. "eh ama ben onları o kadar, güldürdüm, hizmet ettim?" . eh onlar da güldüler işte, o kadar. neden şimdi düşünmelerini bekler oldun ki?
hem hani sorunlarımıza girmiyorduk, düşünmüyorduk, gülüp eğleniyorduk seninle? ne oldu yani, senin paralara, emeğe dokunulunca mı sorun çıktı ilişkimizde? eh hani bizimkiler? hani asgari maaşa 14 saat çalışıp, ölen taşeron madencinin emeği? çok bir şey değil, çıkıp 2 kelime söyleyip duruş gösterebileceğin, bir şeyler değiştirebileceğin binlerce işçinin yetimin, çocuğun hakkı? bu böyle uzar gider, senin girmek istemediğin meseleler, biliyorum...
heh işte, o yüzden susman daha iyi bu konularda, sen sanata devam et, gülelim eğlenelim yalnızca. böylece hayatım boyunca senin için yazmayı aklımdan dahi geçirmeyeceğim bu tarz bir ilyas salmansal bir entry yazmayayım bir daha, ta-mam?
telefon şakaları
-
-456 buyrun.
-istanbulda oturan japon bir arkadaşımın telefon numarasını öğrenebilir miyim??
-tabi buyrun-
-yoshimitsu tabakasan
-kodlar mısınız acaba
-tabi. şimdi bi kare var içinde güneş gibi birşey var.......
the office
-
bloopers, gag reel, çekim hatası, ismini siz koyun... oynadıkları karakterlere bile ayrı ayrı taptığımız şu onca insanı, çekim esnasında gerçek kimlikleriyle -saniyeler sürse bile- görmek büyük şans bana kalırsa. hazır dizi muhteşem bir noel dublesinden sonra 20 ocak tarihine kadar ara vermişken, oynatalım uğurcum;
2. sezon
http://www.fanpop.com/…ice-season-2-bloopers-part-1
http://www.fanpop.com/…ice-season-2-bloopers-part-2
3. sezon
http://www.youtube.com/watch?v=wkzqxiblwnu
http://www.youtube.com/watch?v=_pkc0lyi6au
5. sezon
http://www.youtube.com/watch?v=ychzkv0cpso
http://www.youtube.com/watch?v=wtk_bp0gag8
6. sezon
http://www.youtube.com/watch?v=7icz-ye0vya
http://www.youtube.com/watch?v=u_p9qzwrs18
eksiksiz olarak bulabildiklerim şimdilik bu üç sezon. yukarıdaki sezonlara ek olarak 4. sezondan akıllara zarar bir blooper var, onu da paylaşmadan edemeyeceğim; http://www.youtube.com/watch?v=htlkxfiewmo
istanbul trafiğine sürpriz proje
-
trafikteki sürpriz noktalara mayın konulmasıdır. böylece hem nüfus azalacak, hem de trafik çözüme kavuşacaktır. insanlar korkudan arabalara binemeyecek. trafik rahatlar böylece. başka bir çözüm yok.
bir otomobilden %277 vergi almak
-
bmw 740ld xdrive m excellence
bayi araç satış fiyatı: 745.000 tl
ötv(%220): 1.639.000 tl
kdv(%18): 134.100 tl(aracın kdv'si) + 295.020 tl(ötv'nin kdv'si) = 429.120 tl
toplam satış fiyatı: 2.813.120 tl
aracın almanya'daki satış fiyatı: 98.941 euro
aracın türkiye'deki euro bazında satış fiyatı: 323.347 euro
rakamlarda ruhsat tescil, mtv gibi detaylara girmedim, bayi satış fiyatını yaklaşık hesapladım.
sonuç olarak; almanya'da dönercinin alıp binebildiği bir otomobili, türkiye'de öğretmen çift(çok kazanıyorlar ya) almayı bırak, aracın özel tüketim vergisinin katma değer vergisini ödemeyecek durumda.
başlığın 2013 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %174 vergi almak)
başlığın 2014 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %193 vergi almak)
başlığın 2018 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %210 vergi almak)
türk sinemasının temel sorunu
-
yaratıcılıktan ziyade taklitçi kafadır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"gaziantep'te 100 kişiye 'suriyelilerden memnun musunuz?' diye sorduk, 97'si suriyeli çıktı."
16 nisan 2015 fenerbahçe ülker maccabi maçı
-
basketbol, 12 kişilik takımların 5 kişisinin sahada olduğu, 10'ar dakikalık 4 çeyrek halinde oynanan, genelde obradoviç'in takımının kazandığı bir oyundur.
gheorghe hagi
-
"sağ ayağına kitap yazılır, son satırına solaktı diye eklenir" yorumu yapılan 18 yıl önce bugün galatasaray'a gelmiş bir efsanedir.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
youtube'ta ve google'da bir şey arattığında çıkan sonuçlar arasında en üstteki aradığın şeye tam tıklarken, tıklayacağın linkin saliseler içerisinde aşağıya kayması ve o yere reklam gelmesi ve de senin o reklama tıklamış olman...
adamlar, sonuçlar çıktıktan kaç salise sonra senin oraya tıklayacağını hesaplamış ve ona reklam ş'etmiş. vayamınako!
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik : ağlarsa kablosuz ağlar
1. gerisi yerel ağlar.