bedelli askerlik

• 2015'de ki gibi 18.000tl civarı düşük bir rakam olmazsa, katılım sayısı çok düşük olur.
  
  eğer dolar kuruna göre yaparlarsa 30-35.000tl gibi bir rakam çıkar ve yapacakların %70'i yapmaz.
  
  ancak 18 ve maksimum 20.000tl gibi bir rakam olursa 700.000 kişi üzerini görerek rekor kırar bu sefer.
• önceki bedellide süreç, chp nin dillendirmesi ile başlamıştı. sanırım 2 ay gibi bir sürede sonuç alınır.
• "askerlik harici yazı yazmıyorsun, bedelliden niye hiç bahsetmiyorsun, çekemiyor musun?"
  
  bahsedeyim.
  
  * ortada bir sorun var mı? var. sosyal hizmette varyete yok. askerlik bizde tek tiip sosyal hizmet olarak yer etmiş. bunun da nedenleri var açıklayacağım ama şu anda hemen bir sosyal hizmet yasası işleme girse ve askerliğe dair tüm mevzuatı mülga ederek yürürlüğe girse, buna mukabil :
  
  * türk vatandaşları atıyorum pasaport alma haklarını türkiye cumhuriyetine şu kadar ay sosyal hizmet kapsamında ücretli olarak edinebilseler, sosyal hizmet de hastanelerde okullarda hademelik, aşevlerinde bulaşıkçılıktan tut, ormancılık ve ağaç dikim, kurtarılmış sahalarda kibbutz-kolhoz tarzı tarım kooperatifçiliği, organik tarımda işçilik, tapu kadastro çalışmalarında saha görevliliği, cankurtaranlık, paramedikal operasyon takım üyeliği, okul görmemiş köylerde misyonerlik muadili okul öncesi öğretmenliği, çevirmenlik gibi devasa bir varyeteye kavuşturulsa
  
  * devlet taşerona veya kadrosuz yandaşına teslim edip it gibi para ödeyeceği kimi meslekleri sosyal hizmet çerçevesinde bu ülkenin gençlerine yaptırsa ve bundan kar etse kötü mü olur?
  
  * önden tabii altyapı gerek. sosyal hizmetlilerin barınacağı, yiyeceği, giyeceği harcayacağının devlet kontrolünde olması gerek. bunlar kırsal kesimlerde projelerde çalışan sosyal hizmetliler için üniversite tarzı 1000+ kişilik kampüsler şeklinde olabilir. şehirlerde çalışanların kiraları ve harcırahları yerel yönetimlerce ve devlet geri ödemesi desteğinde karşılanabilir.
  
  * bu sosyal hizmet varyetesi sorumluluk ve zorluğuna göre askerliğin 1.5 ila iki katı bir süreye yayılsa. mesela soğuk iklimde demir yolu dizen ve günlük 5500 kalorilik iş yapan bir sosyal hizmetli hizmetini 12 ayda bitirebiliyorken, artvinde kadrosuna göre rusça çevirmenlik yapan birinin hizmetinden 24 ayda muaf olması şeklinde düzenlenebilir. sosyal hizmet seçmeden önce öss kitapçığı gibi tekst karıştırıp bize uygun olanı seçmemiz, çok yığılma varsa beş on tercih yapmamız sağlanabilir.
  
  * kızların da sosyal hizmete dahil edilmesi ile daha karma, daha az ataerkil toplumun tohumları ekilebilir.
  
  * yaşı çok geçmişler için sosyal hizmetler eşiği de alçaltılabilir. o zamana kadar bir şey yapmadıysanız, yaşınız aşırı çoksa 25+ her yıl için 1 ay kesinti ordan, evliyseniz -2, her çocuk için -1 ay gibi gibi azaltmalara gidilebilir.
  
  * yüksek eğitimciler askerlikten tamamen muaf addedilip ders programlarına bilimsel çalışmalarını etkilemeyecek şekilde sosyal hizmet kapsamında lecture eklenebilir.
  
  * pasaport dedik, alman ve isviçre zivildienst, sosyal hizmet programında yanılmıyorsam pasaport alabilmek için sosyal hizmeti bitirmiş olmak ya zorunlu ya da ekstra referansa veya yazı işine gerek kalmadan almayı sağlayıcı bir yardımcı etmen olarak görülüyor. bizde defter ücreti vesaire derken sosyal hizmetlilerden bu para alınmayabilir. sosyal hizmetini yapmamış bir gencin de pasaport alıp yurtdışına çıkmasına bazı ön koşullar getirilebilir. okuyacaksa üniversitesinden kabul mektubu vs gibi.
  
  * askerlik tüm sosyal hizmetlerde en ağırı kabul edilip gönüllülük esasıyla beraber işleme konursa ve bu er - erbaş - uzman - astsubay arasında kesintisiz bir çizgi modeline döndürülüp hizmet süresi - eğitim - liyakat ile birlikte ele alınırsa sorunun çözümündeki en belirleyici etmen olabilir. mesela sosyal hizmetinizi asker olarak mı yapmak istiyorsunuz, benefit package muazzam olsa, üniversitede bursun yanında ücretsiz pasaport, iş buluncaya kadar 2 yıllık işsizlik maaşı yanında kimi ustalık çıraklık eğitimlerine yerleştirilme kolaylığı gibi şeyler eklense fena mı olur. ha çok beklenmeyen bir şey oldu ve askerliği sevdiniz mi, ne güzel. 1 yılın sonunda kariyer kontratına imza atıp kıdemli er, 2. yıl onbaşı, 4. yıl sonrasında ihtiyaç çerçevesinde çavuş - üstçavuş - başçavuş diye gidiyor. memuriyetiniz askerliğe ve sosyal hizmete başlangıç tarihiniz esas alınarak başlatılıyor. emeklilik süreciniz işlemeye başlıyor. kıtada katılmak istediğiniz birlik tercih etmenize de mümkün mertebe müsade ediliyor, ve zor bölgelerde çalışarak daha yüksek maaş alabiliyorsunuz. arada üniversite mi bitirdiniz, subaylığa da sınavla geçebiliyorsunuz. hayt huyt bağıran astsubay başçavuşunuzun o rütbeye başlarken sosyal hizmet diye başladığını, sizden daha ileride olmasının büyük oranda liyakate ve azmine dayandığını biliyor olacaksınız.
  
  * askerlik yapmak istemeyenlerin kıtalardan yok olmasıyla subay kısmısı da erlere çay yaptıran simit aldıran yerlere mop attıran hizmet ettiren kafa yapısından kurtulabilecek. subaylar planlamaya ve karar mekanizmasına, enlisted er-erbaş-astsb camiası harp ve teknik liderliğe evrilebilecek. türk ordusu artık sadece ve sadece askerlerden nihayet oluşabilecek. artık herkes askerliği tercih ettiği için orada olacak. nato'da kendi çayını kendi kalkıp yaptığı için homurdanan, görevine adapte olamayan türk albay çok var. yabancı personel bunların arkasından gayet gülüşüp alay eder. ingiliz lordu, "sir" ünvanlı kraliyet hava kuvvetleri air commodore'u (tuğgeneral) her sabah tuvaletten kettle'a su doldurup çay yaptı oğlum kaç sene gözümün önünde. yani bir öz eleştiri olacaksa artık üst komuta heyetine "önce lider" olabilmeyi de öğretmek için sosyal hizmet devrimi tarzı bir şey galiba işe yarayabilir.
  
  * işte profesyonel ordu dediğimiz şey de bu. yoksa halkta yerleşmiş olan fikir, "parasını vereceğiz bizi koruyacaklar, parasını vermesek korumayacaklar mı?" minvalinde bir şey olduğundan profesyonel orduya bir paralı asker bir mercenary gibi bakılıyor. alakası yok. amerikan ordusu mensuplarından mesela daha vatanını seven bir adam bulamazsınız nato içinde, ama yüksek öğrenim görmeden aldıkları para da hizmet verdikleri yere göre inanılmaz yüksek. profesyonellik işte o.
  
  * bir sefer veya savaş durumunda ise bu model yeterli yedek asker ve mustahfız oranını çıkartabiliyor. hesap makinesi öyle diyor.
  
  yani bunlar sadece benim aklıma gelenler. hal böyleyken niye şimdiye kadar kimse bir sosyal hizmet büyük projesi başlığına bin entry yazmak yerine 15 bin adet bedelli askerlik entrysi var?
  
  işte "ben niye askere gidiyorum" diye mazeretlerinizi (hepsi geçerli şeyler, istemiyor olmanız bile askerlik yapmamanız için bir neden, hatta bence baş neden.) sorunun gerçek çözümü için güç birliği edip kamuoyu yaratıp, tsk'nın şu andaki zorunlu askerlik gudubetine karşı bir alternatif yaratması konusunda ortaya dökmeniz,
  
  ve ana argümanı,
  
  "askerlik yapmak istemiyoruz, biz para verelim gitmeyelim, ama veremeyen yine yapsın" yerine, (bedelli)
  
  "askerlik yapmak istemiyoruz, vatana hizmet etmenin başka yolları da bulunsun, herkes kazansın" ile değiştirmeniz gerekiyor. (sosyal hizmet sistemi)
  
  ikincisi soruna bir çözüm arayan gerçek bir duruş sergilerken, ilki daha çok bana dokunmayan yılan bin yaşasın doktrinine hizmet ediyor. ilkini moral olarak nasıl kaldırabiliyorsunuz?
  
  savaşı verilmesi gereken asıl fikir diğeri. (bence)
  
  * ayın karanlık yüzünde ise türk silahlı kuvvetlerinin türk halkına koruma ve kollama yanında 1820'lerden beri bir tür "insana benzetme kurumu" olarak da hizmet vermiş (veriyor) olması da zorunlu askerliğin hala süren faydalarından biri sayılabilir. dünyamızda iki ayak üzerinde yürüyen ve konuşan herkes otomatikman insan familyasında kabul edildiğinden, tuvaletini yapıp eline ve kapılara süren, hijyenden nezaketten en ufak bir güzellikten habersiz dağdan gelme nice canlıların da kapısından hayvan girip insana daha benzer bir modelde çıktığı bir tür kurumdur tsk. bu kadar uzun süre, hala da bu şartlarda ordu beslemenin de en büyük nedenlerinden biri toplumda birbirlerinden çok keskin (çoğu zaman coğrafi) çizgilerle ayrılmış, başka asla bir şekilde bir araya gelemeyecek tiplerin bir arada uzun süre yaşayarak aslında nerede yaşadıklarını farketmelerine önayak olmasıdır. denebilir ki askere gidene kadar türkün türk olduğundan haberi yoktur. o işkenceye o uzunlukta katlanıp sorumluluk ve sabrı öğrenebildiği için "askerlik yapmayana kız verilmez" diye bir cümle çıkmıştır anadoluda. sabrı başka türlü öğretmek gerek sanırım artık.
  
  naçizane fikrim ülkeye hizmetin daha efektif bir metodu böyle uygulanabilirse
  a- askerlik gerçekten askerliğe benzeyecek,
  b- ülkede sosyal hizmetliler yüzünden bir tür aydınlanma istihdam kalkınma falan beklenebilecek,
  c- gelip boş boş duran yüzbinlerce asker gerçekten bir işe nihayet yarayabilecek,
  
  ufak bir yan ürün olsa da böyle olursa milletin derdi gerçekten alternatif hizmet miymiş yoksa parasını verip yatmak mıymış nihayet görebileceğiz.
• 369 kd. olarak yazıyorum. her zaman destekçinizim. bugün "bedelli çıktı mevcut askerlerde faydalanacak ama 100bin tl olacak" deseler, gerekirse yıllarca makarna yer ama parasını ödeyip çıkarım.
  
  maalesef içeride üst düzey komutanların dediğine göre çıkması imkansızmış(!). tuğgeneral 1 buçuk milyon bakaya olduğunu bu şartlarda kışlaların dönmesini bizim gibi vatan aşkıyla yanıp tutuşan insanlar sayesinde sağladıklarını söylediler.
  
  burası türkiye her an herşey olabilir fakat çok ümitli olmayın. bir an öncede gelin yapın demiyorum çünkü hayal bile edilemeyecek bir yer.
  
  tanım:iki ucu boklu değnektir.
• afrin mevzuları gündemde pik yapmışken şu zamanda çıkması çok zor maalesef...
• yuvasını "nasıl olsa bedelli çıkacak" ihtimali üzerine kuran garip insanları bize göstermiş olan askerlik türüdür.
  
  ama aslında böyle değildir. eşinin askerlik korkusu, karısına olan sevgisinden ağır basmış ve askere gitmemiş, şimdi de karısını yalnız bırakıp askere gidecek.
  
  allah akıl fikir versin askerlik yapmadan evlenenlere ve iş kuranlara.
• (bkz: o gemi bir gün gelecek)
• tek ders sınavımı da veremezsem okuldan atılma durumu ile karşılaşacağım askerlik türüdür.
  
  bugün çıkarsa iyi olur. :)
  
  çıkmazsa yeşili yakın belki bildiğiniz vardır.
• çıksa da hayatımızı düzene soksak arkadaş bu kadar bekleyen varken çıkmaması tam bir mağduriyet örneği
• bugün de çıkmadı galiba...