• bazı roman, dizi, film, bilgisayar oyunları vs... vardır, ele aldıkları konuyu farklı bir şekilde veya tarzda işlerler ve sırf bunu yaptıkları için işlerini iyi yapsalar dahi fanların kontrolsüz tepkisini çekerler.

    bu seri kesinlikle yukardaki açıklamanın örneği değil. çok kötü, fazla kötü. young justice'i bitirip, şu tarz saçmalıklara prim veren kanal yöneticilerinin kafasına kaya düşsün istedim.
  • dc yenilikçi projeleriyle artık popüler kültür ikonu olan marvel'a çalım ata ata çalım bırakmadı. christopher nolan'a ait olan dc sineması, animasyonları ile de ses getirecektir ki beware batman gerçekten atmosfer ve karakterler konusunda pekte alışık olmadığımız bir tatta. konusu her ne kadar başlarda şaşırtıcı gelse de dc'nin şaşırtıcı etkisine artık almışmamız gerektiğinin kanıtı.
  • çok güzel. evet ben de izterdim sivri değil de, köşebent çeneli bir batman. ancak olayların işlenişi, dedektiflik kısmının yüksek oluşu, özellikle de düşmanlar hakikaten bu seriyi farklı kılıyor. mi6 alfred zaten apayrı bir güzellik. kim ne derse desin, gayet güzel seri. böyle de devam etsin. ha ancak arada riddler ile köşe kapmaca görsek inanılmaz keyifli olur.
  • abartılı fizik tasarımları ve o

    --- spoiler ---

    domuzla kurbağaya rağmen hevesimi kırmamaya çalıştığım, ancak belki batman'dan bile daha çok sevdiğim alfred karakterinin de piç edildiğini

    --- spoiler ---

    görünce izlemeyi bıraktığım seri.
  • şimdi bunun uzunca psikolojik analizini yapmaya girişirdim de lüzumu yok, ekşi sözlük' ün ilk entry kötülediyse kesin kötüdür, hadi ona uyalım eğiliminin kurbanı edilmekte olan dizi.

    azizim, buradan itibaren psikolojik analize geçiyorum, şu an beware the batman' in başına gelmekte olan aslında bütün her şeyin başın geliyor. hani derler ya, erkek karşılaştığı kadında annesini arar ya da kadınlar babalarına benzeyen erkeklerden hoşlanır, aynen öyle. zira erkeğin karşılaştığı ilk kadın figürü annesidir, doğal olarak da erkeğin zihninde kendi annesi ideal kadın tipidir. hah işte, biz filmleri de öyle izliyor, kitapları öyle okuyoruz.

    bizim gözümüzde david tennant ideal doctor, çünkü (birçoğu) doctor who' yu onda tanıdı. pokemon birinci nesilden sonra çok bozdu, örümcek adamla ilgili hiçbir proje 1994-98 arası yayınlanan spider-man kadar güzel değil. gerçi doksanların domatesleri bile bir başkaydı, şimdiki domateslerde hiç tat yok.

    şimdi hal böyle olunca, dc comics ağzıyla kuş tutsa bu insanlara yararlanamaz. hani insanlar ne bekliyor bilmiyorum, ama size çocukluğunuzu (ya da yeni bir şey keşfetmenin o çocuksu mutluluğunu) yeniden yaşatabilecek bir şey yok. ama aksaray' da affan dede diye biri varmış, o bir şeyler yapıyor diyorlar ama bilgim yok.

    neyse, gelelim diziye. batman' le ilgili bir şey yapıyorsanız insanlar hemen "hani joker, hani penguen, hani zehirli sarmaşık?" diye sayıklamaya başlıyor, fakat batman' in de dediği gibi "o çizgiyi bir kez aştın mı, geriye dönemezsin." sürekli joker' e abandığın sürece, projenin hiçbir değeri kalmıyor. yoksa yapımcılar istediği kadar "batman' in başdüşmanı anarşi olacak" desin dursun, batman' in 1940' daki ilk sayısından beri başdüşmanı jokerdir. fakat dediğim gibi, bütün bölümleri onun üzerine kurunca olayın boku çıkıyor.

    işte insanlar olayı hollywood' dan takip ettikleri için hep büyük adamları görmek istiyorlar, oysa sürekli bir dizide (ya da çizgi romanda) bu olayın bokunu çıkarmaktır. sonra spider-man3' e dönersin de arkandan ağlayanın olmaz annem. o yüzden dizinin bu kafada gitmesi güzel.

    bütün karakterler dizide yeniden tasarlanmış. benim hatırladığım kadarıyla anarşi kırmızı renkli bir kostüm giymekteydi. burada kıyafeti silme beyaza çevrilmiş, bu da dizide bizzat anarşi tarafından satranç benzetmesiyle açıklanıyor. (batman düzenin timsali siyah şah; anarşi ise kaosun timsali beyaz şah) yani dizi bir satranç oyunu olarak kurgulanmış. bununla birlikte dizinin ilk sekiz bölümünde anarşi bir kere görülüyor. saksağanın yeni tasarımı ise enfes.

    robin' in yerine katana' nın getirilmesini ise şöyle yorumlayabilirim: az bile olmuş o robin denen gıcığa. mi-6' e ise şimdilik yorum yapmamayı tercih ediyorum.
  • young justice ve green lantern the animated series ile kıyaslanınca maalesef kötü duran dizi. ilk bölümlerden sonra toparlayacağını düşünsem de artık dizinin kalitesinin vasatı aşmayacağı görüşündeyim. batman her türlü izlenir diye olayı pek ciddiye almamışlar sanırım.
  • kaçınılmaz son gerçekleşmiş büyük ihtimalle yayından kaldırılmıştır. batman'in daha önceki animasyonlarındaki o havayı bir türlü yakalayamamış bir çizgi diziydi.

    dvd versiyonunda bulunan son iki bölümü** sezonun diğer bölümlerine kıyasla çok iyiydi, eğer böyle bölümler yapılsaydı herhalde iptal edilmezdi.
  • severek izlediğim çizgi diziydi. son 2 bölümü dvd olarak piyasaya sürülmüş, net üzerinden izlemekte mümkün. keşke bitmeseydi, özellikle atmosferi ile gelecek vadediyordu. müzikleri de hoştu.
  • batman: the animated series değil, olmayacak da.
    şimdiye kadar izmediyseniz şiddetle tavsiye ederim.
  • daha önceden biraz bok atmıştım bu başlıkta fakat eskiye göre biraz daha toparlanma emareleri gösteriyor bu seri. yine de bunu yayına koymak için young justice serisini yayından kaldıran zihniyete koyma hakkımı saklı tutuyorum.
hesabın var mı? giriş yap