beyaz yakalılar
-
(bkz: #32393166)
(bkz: #32272638)
beyaz veya mavi, kapitalizm açısından ikimizinde tek tanımı var; parayı müşteriden alıp sahibe götüren köle(yim, yiz).. -
kendini işçi sınıfından görmemek gibi bir yanılgı ile yaşayan, hatta buna inanması için motive edilen işçilerdir.
seslerini duyurma, haklarını savunma konusunda mavi yakalı işçilerden daha fazla enstrumanı bulunan insanlardır. fazla aslında doğru kelime değil, ayrı enstrumanları bulunan insanlardır.. bunun da sorumluluğunu taşımak durumundadırlar.
örnek vereyim; dört kişi olarak yürüttüğümüz operasyonda yılda sekiz sıfırlı dolarlar bizim kontrolümüzden geçiyor. bu da, bizi doğrudan genel müdür, yönetim kurulu üyeleri ile iletişim halinde tutmaya yarıyor.
dolayısıyla fabrikadaki mavi yakalı da toplumsal açıdan benimle aynı değerde olsa da, patron için aynı değerde değil. o patrona sesini duyurmak için toplu iş bırakmak zorunda kalırken ben hemen on adım ötemdeki genel müdür odasına girip konuşabiliyorum.
işte bu yüzden, beyaz yakalılar olarak sorumluluğumuz da fazla. boynum ağrıdığı için yeni bir monitörü bir kaç gün içinde aldırabildim diye kendi mücadelemi tamamlamış olmuyorum. benim mücadelem altımdakileri de kapsıyor, kapsamalı. alt derken astı kastetmiyorum, astımın zaten tüm dertleri benim derdimdir.
böyle şeyler söylenmez ama, bu gün sabah yaptığım bir şeyi söyleyeceğim, çünkü iyi yaptım yani.. siz de yapabildiğiniz ölçüde yapasınız diye söylüyorum:
gazetede bir haber gördüm, çalıştığım firmanın bağlı bulunduğu holdingin özelleştirmeler ile satın aldığı bir işletmede, bir işçi iş kazası geçirmiş. ağır yaralanmış, tedavisi uzun sürmüş, filan. bu süreçte destek görmediğini, hatta işten de çıkarıldığını, taşeron altında çalıştığı için de hakkını arayamadığını söylüyordu.
holdingin insan kaynaklarının başındaki adama doğrudan mail atıp, "bu adam böyle böyle diyor, bizden önceki dönem filan denmez, bir arayıp sormalı, ihtiyacı vardır, sevaptır" dedim, saygılarımla diye bitirdim. taş attım da kolum mu yoruldu.. insan kaynaklarındaki adamın, hele ki özelleştirmeden önce olan böyle bir olaydan haberinin olması mümkün değil. mailimi hemen yanıtladı, teşekkür etti. herhalde ilgilenecektir.
bundan bahsediyorum arkadaşlar. biz işçi sınıfıyız ve bu sınıfın tüm dertlerini dert edinmezsek, yetişebildiğimiz yere kadar destek olmazsak, vicdansız insanlar oluruz. biz şirket için taşerona iş yaptıracaksak, onun da çalışma koşullarını denetlemeliyiz. mühendisiz, işi yaptıran taraftayız, yetkimiz var.
"bu adamlarla çalışılmaz" dediğimde patron sorgulamaz, içinde on tane firma olan shortlistte işçisini kötü koşullarda çalıştıran bir taşeronun üstünü çizersem, bana neden çizdiğim sorulmaz. çünkü bilir ki ben dürüst bir insanım ve böyle bir şey yaptıysam boş yere yapmam.
bizim sınıf mücadelemizde, patron ve sermayenin tarafında elbette değiliz, ama onunla barışık geçinmemiz işte bu yüzden çok gerekli. bunu, düşmanınızı kendinize dostunuzdan daha yakın tutmak olarak düşünebilirsiniz.
patronlara iki kuruş fazla kazandırmak için alın terinin bedelinden kesinti yapılmasına karşı koymak elimizde. servet düşmanlığı değil bu, patrona parayı biz zaten kazandırırız. işçinin öğle yemeğinden kolayı eksiltmekle, zaten üç kuruş olan maaşından, adam işe bir saat geç geldi diye kesmekle patron zengin edilmez.
çok derli toplu bir yazı olmadı, bir ara blogda teferruatlı yazacağım. siz o zamana kadar benim blogdaki diğer yazıları okuyun.. çok kötü yazdığım söylenemez. eheh..
yazımı böylece sonlandırıken hepinizin, bilhassa çok güzel olanlarınızın gözlerinden öperim.. -
cogu para karsiligi imaj satar.
-
pozisyon savaşçısı.
hayattaki yegane amacı şu arabayı bi değiştirmek, en büyük başarısı fotokopici çocuğu g.t etmek, telefonu ayfon, konut kredisi on yıllık, eşi çakma sarışın, salonu kullanılmayan mobilyalı, oturma odası susmayan tv'li, en büyük tutkusu da futbol. -
batoroğlan'ın da boş geçmediği kesimdir:
onun maaşı bunun terfisi
beşiktaş fenerbahçe derbisi
ik'cı kızın süper minisi
derken geçti ömür beyaz yakalı
sahte gülüşler, sik sok işler
"bi cafem olsa" diye serzenişler
her sabah geç yatmaya küfredişler
senin derdin onulmaz beyaz yakalı
challenging deadline'lara ok dersen
meeting request'leri accept edersen
biraz daha böyle konuşursan
ebeni sikiyor olacağım beyaz yakalı -
plazalar, ucsuz bucaksiz, goge uzanir
cofri pici, zalim, projelere deadline dosenir
beyaz yakalinin sushi neyine, sabah cayla simit yutkunur
winterfell'den yola cikti colleague'ler -
sosyal mecradan takip ettiğim birinin de, üzerine fikirlerini beyan ettiği kesimdir. ancak unutmayalım ki, beyaz yakalılar ilk kez bu büyüklükte sokaklara döküldüler bu ülkede. yalnız beyaz değil, tüm renkten yakalı ve yakasız ile birlikte. onlar ilkokulda da yakalarıyla okdular, şimdi de öğrenmeye ve sorgulamaya o denli açlar, kimse kusura bakmayacak.
"emekli olup güneye taşıncam abi" lerle
geçiyor ömrün partilerle
anangil çağırdı köyünüze
neden gitmedin beyaz yakalı
sorsalar en trend sensin
her öğlen mid-pointte yersin
kültür sanat çok seversin
yav he he beyaz yakalı
şirket arabasıyla iner bebek'e
karıları güldürücem diye döndü şebeğe
nusret-et çok başka abi diye diye
evde zeytin bitti beyaz yakalı
sabah vakti garip garip patron öterken
bir tenhada facebook'una bakarken
cümle alem arkandan söverken
feedbacki iyi aldın mı beyaz yakalı?
mekanların hepsi tek tek gezildi
olmazsa olmazı ıce tea şeftali
yanında da yedin mi frambuazlı cheesecake'i
ağzına bi vursam rahatlıcam beyaz yakalı. -
tam 7 yıldır içinde bulunduğum bir garip durum.
ilk beyaz yaka oldugunda garipsersin içindeki oluşumu, insanlar bi başkadır, evrim geçirmiş gibidir.
dışardan baktıgında havalı fiyakalı gözükür ama çoğu beyaz yakalı çalışan aslında içleracısı haldedir.
kendilerine küçük bir dünya kurmuşlardır büyük plazaların içinde, sanarsın ki kral ve kraliçe.
yaka kartlarını sıçmaya giderken bile okuturlar, o kadar alışmışlardır ki yaka kartlarına dışarıda ki hayatta da kullanmaya çalışırlar, misal akbil yerine yaka kartımı çok basmaya çalışmışımdır metro turnikelerinde.
ya çemberin içinde olursun yada içinde olan bedenin olur, ruhun uymaz beyaz yakaya*
çünkü beyaz yaka samimiyetsizdir ; gülmesi, ağlaması hep hesaplar içindedir
sürekli birilerini ezme hiyerarşi kurma peşindedir.
hırs en büyük düşmanıdır, kendi ömürlerini bir garip koltuk uğruna harcarlar.
sürekli rekabet vardır, hem kendi cinslerine hem de karşıt cinslerine karşı.
dedikodusu hiç ama hiç eksik olmaz, kimin eli kimin cebinde belli değildir. ahlaki degerler altüs olmuştur çoğu beyaz yakada.
kadınlar canım, cicim diye konuşurlar ama arkanı döndüğün anda başlar dedikoduya, yüzüne gülmeye devam ederler. ne kadar az insan ile muhatap olursan o kadar mutlu olursun beyaz yakalıysan.
hep emeklilik planı yapmak isterler, küçük bir sahil kasabası bir numaralı hikayeleridir. sürekli şikayet ederler ama bir türlü altın kafesten dışarı çıkmaya cesaret edemezler*
hepsi kendi içlerinde birer görmedir, en alengirli yemek tariflerini yaparlar sanarsın ki evde her akşam rokfor eşliğinde kırmızı şarap içip sinemayı tartışırlar.
halbuki aldıkları maaş bir çoğunun üç kuruş olduğu için evde kuru fasulye pilav yapıp, çekirdek çitleyerek dizi izlerler.
kitap okumazlar, sosyal medya sadece facebooktan oluşur, bilinçli ve sorumlu değillerdir, tepki vermezler yaşanılanlara.
beyaz yakalı köleleriz aslında hepimiz, kıyafetlerimiz şık olan köleler, ruhlarımızı satın alıyolar plazalarda.
bir gün ruhumu onlara teslim etmeden uçabilmek dileğiyle ... -
bedensel gücüyle değil daha çok düşünsel gücüyle masa başı olarak, belli bir maaş karşılığında çalışan memur ve yöneticilerdir.
yol, yemek, özel sigorta
verdiler diye tav oldun asgari ücrete,
askerden de kaçacağım diye
kolleksiyon yaptın diplomalarla
ne ettin sen beyaz yakalı -
hakkında yeni bir şiirin ortada dolaştığı meslek grubu.
esnaf lokantasına giden harbi adamsın
köfteyi pul bibere en çok banansın
plazada real genius, sokakta yamansın
zekanla bizi yak #beyazyakalı
bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
bozcaada on yıl önce pek yiğitti
tatil trendlerini yaz #beyazyakalı
eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
yıl sonu cebin bonusla dolsun
internal meetinglerde sen bir idolsün
bunu dayına anlat #beyazyakalı
sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
staj için gelen yeni yetmelerin
beynini business planla ye #beyazyakalı
kahve bağımlılığıyla övüneceksin
kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
toplantı schedule et #beyazyakali
bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
erkek acetobalsamico'cu kızlarsa pucca
cabarnet savignon'a yeter mi cukka
hesabını bilmedin #beyazyakalı
limonata 13 lira, adres house kafe
şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
kız olursa ada, erkekse efe
fena klişesin #beyazyakalı
aaa o mekanın fajitası çok güzel
baban o paraya depo fuller (dizel)
herkes sana vurgun, herkes seni süzer
hortumla dövülesi #beyazyakalı
arkadaş arasında mekan översin
sonra mekana gider garson döversin
dev salatayı nar ekşili seversin
ciddi bir problemsin #beyazyakalı
hendıl edersin ingilizcen çoktur
skecyul işinde üstüne yoktur
maaşın yarısını fitness'e kaptır
ömrünü forvırdla #beyazyakalı
gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
stajyere gider yap, vendor'a atar
bizde maaşlar 29'unda yatar
kölenin dibisin #beyazyakalı
kadınsan dev çanta, erkekte pabuç parlak
günün yarısı goygoy, yarısı laklak
bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
nereye kadar #beyazyakalı
one shot espresso, latte, mocha
kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
dengen izanın yok #beyazyakalı
business, smart casual, free friday
giysiye harcadığını duysa dövecek peder
raporu görünce yönetim ne der
küçük dünyada kaldın #beyazyakalı
makarnaya vermişsin 23,5 lira
maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
ömrün geçti triple #beyazyakalı
karaköy'de yeni bir mekan açılmış
menüsünde ahtapot taşşağı varmış
makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
hayatın antin kuntin #beyazyakalı
sen de bi gün yapacaksın kendi işini
senelerdir kuruyorsun bunun hayalini
sermayen olsa affetmezsin tabi
yoksulluğunu seveyim #beyazyakalı
mailler birikmiş deyu ağlarım
haftasonu trekking scuba bağlarım
junior eleman görsem döver çağlarım
naçar yakam beyazdır dostlar
tatilden sonra ada överim
pazartesileri benden bekleme verim
müdüre head, toplantıya meeting derim
naçar yakam beyazdır dostlar
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap