• şöyle geriye doğru baktığımda beyza'nın kadınları, benim için, demet evgar 'ın oyunculuğu hariç, 2007'nin en kötü olayı ve son 25 yılda izlediğim en kötü filmdir.
  • tamer karadağlı, çocuklar duymasındaki "haluk"tan ibarettir sözlerime kanıttır bu film.
  • kotu demeyecegim filmdir. gereginden yarim saat uzundur, en buyuk sikintiyi bu yaratmakta.
  • hayatımda ilk defa şizofren birinin diğer kişiliklerini kendi isteğiyle çağırdığını gördüğüm filmdir.
    (bkz: enteresan)
    (bkz: kişilik gel bili bili)
  • tamer karadağlının canlandırdığı karakterin seven filmindeki brad pitt in rolünden bariz "esinlenmelerden" oluştuğunu düşündüğüm filmdir. özellikle tam konuşurken asansörün kapanması, garip* bi şekilde koşması, mimiklerinin çok basit olması falan direk rahatsızlık vermek üzere tasarlanmış gibi duruyor. bu yüzden tamer karadağlıya yüklenmek biraz anlamsız kalıyor. bu "çok orjinal" ve "çok fazla özgün" karakteri yarattığı için bu durumdan mustafa altıoklar sorumludur. ayrıca piyasa filmleri içinde iyi sayılabilecek bi filmdir. en azından film kendini izlettiriyor.
  • psikolojik gerilim olarak bence başarılı, ancak sinemada izleyenlerin daha şanslı olduğu film. çünkü vcd-dvd halinde bazı önemli sahneleri yok. mesela doruk karakterinin katil olduğunun nasıl kesin ortaya çıktığı, üniversite hocasının onun geçmişinde yaşadığı olayı anlatması, üniversitedeki bölümü ve yaptığı deneyden bahsetmesi vcd ve dvd de hiç görülnüyor. aynı kesintileri 120 filminin dvd halinde de yakalamıştım. hani bazı sahneleri kırpsalar da böyle önemli bir olayı kırpmasalardı.
  • bu film sadece ve sadece demet evgar' ın oyunculuğunun süper olduğunun kanıtıdır. bir de memesinde ben olduğunun, o kadar.
  • bu film sadece ve sadece tamer karadağlı'nın oyunculuğunun berbat ötesi olduğunun kanıtıdır. demet evgar mı? ona zaten aşığız.
  • dini isimli mustafa'nın filmi.

    "-kadının adı neydi. hmm sanırım dini bi isimdi.. ha evet rabia.."

    altıoklar'ın bakışı sadece yüzeysel oryantalizmden ibaret değil. kendini kemalci laikliğe adamış idealist bir yönetmen portresi de çiziyor.
    ne demek dini bir isim, kim komşusunu dini isimli diye tanımlar ki?

    seküler dede tekkesi yakışır bize oysa ki.
  • arabadaki sevişme sahnesi 1994 tarihli the chase filminde aynen taklit edilmiştir. bir holyywood ayıbı.
hesabın var mı? giriş yap