• öğrenim süreci asla bitmez. hep bir şeyler öğrenir, eski öğrendiklerinizi unutursunuz.
    bilgelik kimi zaman mümkünlükten çok uzak bir klişedir aslında.

    burada tecrübeler devreye girer. bilim, öyle uzun bir yoldur ki; bir şeyleri tecrübe etmeden -kısa yoldan- yol almak pek zordur.
  • bilimin şuanda açıklayamadığı şeyleri gelecek bilim muhtemelen açıklayacaktır. her şey bilimle açıklanabilir.
  • duyularımızı sofistike bir biçimde kullanarak, evrenden veri çekme faaliyeti.
  • gözlem yoluyla ve bu gözlem üzerine kurulmuş akıl yürütme ile önce dünyayla ilgili belirli olguları, sonra da bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulgulama ve (talihli durumlarda) geleceğin önceden kestirilmesi olanaklı kılma girişimidir.
  • tarih boyu gelişmekte olan bir hiyerarşideyiz.demek bütün evreler de bir değişim söz konusu.descartes kendi döneminin faktörleri ile bu düşünceyi savunuyor.din ise ilk insandan beri geldiği söylenen aslında varolma sürecini bize gösteren kitaplardan.burada bilim ve ilim birbirine benzerlik gösteriyor, özellikle düşünebilme ve geliştirebilme yetisi katması durumu olarak düşünülürse.
  • bilim günümüzde tam anlamıyla bölünmüştür; her alt topluluğun kendi jargonunu konuştuğu ve yalnızca kendisine en yakın birkaç alt topluluğu görebildiği bir babil kulesi'dir"
    pedro domingos
  • tek gerçektir, bilmin ispatlayamadığı bir konu, henüz ispatlanamadığındandır.
  • bilim ve teknoloji konularında kısa bilgilendirici türkçe videolar yapan, sunucunun ekranda gözüktüğü bir youtube kanalı örnek video (sondaki feynman'ın mesajına dikkat)
  • ilk temaslar belirleyicidir. bilime dokunmak için iyi bir nokta tık tık `:https://youtu.be/ltxteat2mpg`.
  • en hakiki yol göstericidir.

    bilimi gerçeklik fabrikası olmakla eleştirenler veya öyle görenler soyut bir düzlemde konuşuyor, bilim insanlarını bilmeden bunu yapıyorlar. bilimin güvenilir olmasının nedeni; sunduğu kanıtlar gerçekliğin ta kendisi olduğundan değil, o an için en iyi yanıtlar olduğundandır. laboratuvardaki biri yarın yine hangi sürpriz sorunla karşılaşacağını bilmez, -her gün böyle biriyle konuşuyorum oradan biliyorum- tıpkı cern'de atomaltında veya uzayda bir teleskopta gözlemlenecek yeni şeyin tam olarak bilinmemesi gibi. tam olarak kestirememek, işte bilimin itici gücü de bu belirsizlik. ama bu belirsizlik, özellikle fizik alanındaysa, diğer disiplinlerde olduğu gibi sizi anlamsız bir kala kalmışlığa itmez, tam aksine varoluş hakkında daha büyük bir coşku ve anlam hissi verir. fizik de zaten gerçekliğin sınırlarını genişletebilen yegane disiplindir.

    rovelli'nin dediği gibi; "en güvenilir yanıtlar bilimsel yanıtlardır çünkü bilim kesin değil, daha güvenilir yanıtlar aramaktır. bilimsel araştırma kesinlikten değil, radikal olarak kesinliğin olmamasından beslenir."

    varoluşun bütünü veya belli bir altkümesi hakkında hangi eleştirilemez kesinliğe inanırsanız inanın, sorun yok, ama bilimi karşınıza alırken iki defa düşünün çünkü bu çoğu zaman zekanız ve sağlığınız için yararlı değildir.
hesabın var mı? giriş yap