• bundan yüzlerce yıl önce yaşayıp ölmüş olan insanların iskeletlerinde ve kafataslarında yapılan incelemelerde çürük dişlere nadiren rastlanması. özellikle sanayi devriminden önce yaşamış insanlarda çürük diş oranının yüzde 10 civarında olması yani 100 kişiden 10 tanesinin en az bir adet çürük dişe sahip olması ve 100 kişiden 90'ının hiç çürük dişe sahip olmaması. günümüzde modern insanların %93'ü ömrü boyunca en az bir adet diş çürüğü görmektedir.

    bunun en büyük suçlusu da günümüzde çokça tüketilen aşırı işlenmiş gıdalar ve şeker. çürük dişlerin oranı sanayi devrimiyle beraber ingiltere'de yükselişe geçiyor ve sırayla sanayileşmeye geçen ülkelere sıçramaya başlıyor. hangi ülke sanayileşmeye geçse sonraki 15-20 yılda dış çürüklerin oranı katlanarak artıyor. çin başta olmak üzere bir çok asya ülkesinde 1970'lere kadar dış çürümesi yok denecek az görülürken sanayileşme artıp şeker tüketimi artınca son 50 yılda (aynı dönemde diş fırçalama oranları da artmasına rağmen) diş çürüme alanında rekor üstüne rekor kırılıyor.

    amazon ormanlarında, afrika'nın derinliklerinde ve avustralya'nın çöllerinde ilkel yöntemlerle yaşayıp eski yöntemlerle beslenen ve meyve dışında şeker tüketmeyen topluluklarda diş çürüme oranları hala oldukça düşüktür.
  • teknik olarak kanada'nın tarihinde hiç savaş kaybetmemiş olması.
  • hz. adem'in yediği elma, tüm erkekler gibi benim de kursağımda kaldı
  • sasani şahı hüsrev antakya'yı doğu roma imparatorluğundan aldığı zaman, fırat nehri kenarına bir şehir kurar ve adını da "hüsrev'in daha iyi antakya'sı" (bkz: weh antiok khosrow)** koyar. antakya'dan ve çevre kentlerde esir olarak aldığı tüm nüfusu da bu şehre yerleştirir.

    şehrin roma tarzı hamamları ve at meydanı vardır. üstelik valisi de hıristiyandır. hüsrev şehrin sakinlerinin memnun olması için elinden geleni ardına koymaz. bütün bunları da sırf doğu roma imparatorluğunun en iyi hükümdarlarından biri olan i. justinianusu küçük düşürmek için yapar.

    adam 1500 yıl önce trollüğün kitabını yazmış usta.

    şurada da çok keyifli bir anlatımla açıklamışlar.
  • napolyon, mısır'a giderken müslüman tebaya müslüman olduğunu ve osmanlı'nın gerçek müslümanlar olmadığını söyleyip kendine bir kitle yapar. osmanlıya karşı kışkırtır, suriye'ye kadar ilerler

    büyük iskender
    yavuz sultan selim
    napolyon
    fatih sultan mehmet
    hannibal barca
    cengiz han

    ve daha niceleri taktik savaş dehası komutanlardır..
  • ön edit: kaynak ve kim olduklarını eve dönünce yazacağım.

    gemileri karadan yürüten ilk kişinin fatih sultan mehmet olmaması. avar hanı 600 lerin başında haliçe karadan gemi indirmek istemiş fakat gemiler bizanslılar tarafından yakılarak engellenmiş. (dünya tarihi ansiklopedisi-tolga uslubaş)

    edit: kaynak eklendi.
  • fatih sultan mehmet ve hurifileri duymuşsunuzdur.hurufiler kuran harflerinden anlam çıkarmaya çalışan bir topluluk. fatihte ilk başta bunlara bir yakınlık gösteriyor fakat bunlar tehlike yaratmaya başlayınca diri diri yakılıyor.
    aklınıza şey gelmiyor mu okuyunca? (bkz: fetö).
  • iskitlerdeki amazon kadınlarının daha iyi ok atabilmek adına memelerinin bir tanesinden feragat edip kesmelerini şehir efsanesi sanıyordum ama gerçek olduğunu tarih hocamdan öğrendiğimde bir miktar şaşırmıştım.
  • poliksena lahdi

    polyksena lahdi, çanakkale merkeze 110 km. uzaklıkta, biga ilçesi, gümüşçay beldesi’nde, kızöldün tümülüsü’nde, 1994 yılında bir kaçak kazı ihbarı üzerine yapılan kurtarma kazısında bulunmuştur. mö 6. yüzyıla ait olup anadolu’da, bugüne kadar bulunan figürsel anlatımlı lahitlerin en erken örneğidir. uzun kenarlarından birinde, troia kralı priamos ile kraliçe hekabe’nin küçük kızları olan polyksena’nın kurban edilmesi olayı betimlenmiştir. bu nedenle eser, polyksena lahdi olarak anılmaktadır.

    işin şaşırtıcı kısmına gelince, lahdin bulunduğu arazi, kültür bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmek için çalışma başlatır, gelen görevli, muhtara lahdin bulunduğu araziyi sorar, muhtar kızöldü tepesi der, görevli lahdin üzerindeki kızın kurban edilme tasvirini kastettiğini düşünüp, "lahdi demiyorum tepenin bulunduğu araziyi diyorum" der, muhtarda; " orasının ismi kızöldü tepesi, atadan dededen beri ismi öyledir," der.

    böylece polyksena’nın, yaklaşık 2500 yıldır, kurban edildiği yerle anıldığı anlaşılır.

    görsel
  • gürcistan'ın kraliyet ailesi olan (bkz: bagrat) hanedanının aslen erzurum ispir'li olması.
hesabın var mı? giriş yap