• netflix'te stranger adıyla ilk sezonu yayınlanan, izlemeye değer 2017 tarihli güney kore dizisi.

    bir savcının suçla mücadelesini anlatıyor. * ilk 16 bölümünde tempo hiç düşmeden soluksuz izleniyor diyebilirim. kusursuz bir kurgu mu? elbette değil. ancak, ilk sezonu oldukça tatmin etti.

    yazacaklarımın spoiler ile alakası yok ama gg olmasın diye biraz üstü kapalı konuşacağım. siz yine de spoiler konusunda aşırı pimpirikliyseniz okumayın. bu güney kore milletinin ve özellikle dizide anlatılan yozlaşmışlığın, "ismi lazım değil bir topluma" ne kadar benzediğini görüyoruz.

    aralarındaki en büyük ve temel fark olarak da; toplum onuru-haysiyetini, alabildiğine yozlaşmış devlet, siyaset ve hukuk sisteminde halkın hala onurlu olanın yanında durabildiğini, yolsuzluklara bulaşmış onursuz bürokratların elinde "cahilleştirdikleri / onursuzlaştırdıkları halkı" da satın alma gibi bir alternatiflerinin olmadığını bu nedenle yedikleri naneleri ne pahasına olursa olsun büyük bir gizlilik içinde yaptıklarını, suç üstü yakalanan pek çok insanın çirkef birer orospu çocuğuna dönüşmeden nasıl hatalarını kabul edebildiklerini, özür dileyebildiklerini, "hatta!" istifa edebildiklerini görüyoruz...

    ayrıca o "ismi lazım değil toplumu" çok güzel özetleyen ama o "ismi lazım değil toplumda" asla rastlayamayacağınız bir de mektup içeriyor dizi :

    --- spoiler ---

    toplumumuzdaki yolsuzluk artık sıradan bir hastalık değil. can almaya başladı. yüzlerce insandan söz ediyoruz.

    bu işin en başında bıçağımı çekmeliydim. son anda bile bu hamleyi yapmazsam, sistem kendisi çökecek. çöken bir sistemi ne zaman ne de para geri getirebilir. beklenmedik bir şey olsa bile, çöken bir sistemi ancak kan yerine oturtur. birçok insanın kanı.

    tarih her şeyi kanıtlar demek istiyorum ama kan dökülmeye devam ediyor. bu değişmeli. elimden gelen her şeyi yapıp dengeleri değiştirmeliyim. bunun normal yollardan çözülebileceği günler çoktan geride kaldı. artık bundan kaçınmayacağım. bu pisliği benim yerine başkasının temizlemesini beklemeyeceğim. bekleyip sessiz kalırsam bu pislik bütün ülkeyi bir çırpıda saracak. artık konuşmalı, yanlış işlere bulaşanları açığa çıkarmalı ve kapalı duran bu perdelerin arkasındaki sırrı ifşa etmeliyim. bunun sadece başlangıç olduğunu umuyorum.
    --- spoiler ---

    şunu da not düşelim izledikten sonra gülersiniz : *
    --- spoiler ---

    - evini ne yapacaksın?
    - kiraya vereceğim.
    - 10 milyon won. bana kirala, olur mu?
    - 350 milyon won'a ilan verdim.
    - pek belli etmiyorsun ama amma paragözmüşsün.
    --- spoiler ---
  • izlediğim en iyi kore dizilerinden. öncelikle senaristi buradan tebrik ediyorum. böylesi kusursuz, realist ve klişelerden uzak bir senaryo yaratmak herkesin harcı değildir. genelde kore dizilerinde belirli trope'lar (klişeler ve sık kullanılan konseptler) olur. bu dizide ise ağır realizm kasmalarına çok şaşırdım ve hayran oldum.

    oyunculuklar çok iyi. özellikle de, çocukluğunda geçirdiği beyin ameliyatı yüzünden duygularını yitiren savcımız hwang shi mok'un performansı harikaydı.

    bunda da, her kaliteli yapımda olduğu gibi iyi ya da kötü, beyaz ya da siyah karakterler yok. her karakter gri. bu konuda benzer bir diğeri için (bkz: nirvana in fire)
    dizinin satış noktalarından biri de sense8'ten tanıdığımız doona bae. belki bu yüzden gaza gelip de izlemeye başlayan olur diye yazmış olayım.

    müzikleri de es geçmemeli tabii. ilk olarak, dizinin tema müziğini atmadan olmaz. çaldığı sahnelerde direkt sahneyi yücelten bir parça:
    https://www.youtube.com/watch?v=dczb24j2szo

    bu da en beğendiğim sözlü parçası olur:
    https://www.youtube.com/watch?v=qu5hyopkmau

    uzun lafın kısası, kore dizilerini sevmeyen biri dahi olsanız bu diziyi izleyin. 1 saat 15 dakikalık bölüm sürelerine rağmen bu kadar sürükleyici ve izleyiciyi bir saniye dahi sıkmayan bir diziyi zor bulursunuz benden söylemesi.
  • secret forest adıyla da bilinen, cesur konusuyla son zamanlardaki dizilerin arasından sıyrılan 16 bölümlük k-drama. inanılmaz çalışkan olan güney kore toplumunda yolsuzluk oranının bu kadar yüksek olması bana hep ironik gelmiştir. dizilerde grup başkanları sebebiyle sıkça değinilen bir konu olsa da bu derece üst makamlara kadar, balık baştan kokar tarzında değinen dizi pek yoktu. özellikle de mart ayındaki devlet başkanının karıştığı devasa yolsuzluk sonrasında böyle sağlam bir özeleştiri görmek güzel oldu doğrusu. hani dizideki onurlu savcıların mücadelesine kurgu deyip geçeceğim ama bizzat yapılmışı var. yolsuzluk yüzünden devlet başkanının görevden alınmasını onaylayan bir meclis var. meclisin kararını onaylayan bir mahkeme var. tüm bu süreçte başkan görevden alınana kadar sokakları dolduran halk var. yani han nehri mucizesi'nin sadece ekonomik büyüme olarak algılanmaması gerektiğinin resmi var. dizi de bu resmi her yönüyle ve her rengiyle gayet güzel işlemiş.

    tür olarak hukuk ve gerilim olsa da yabana atılmayacak bir polisiyesi de var zira suçlu hakkında bir türlü net fikre varılamıyor. ilk bölümlerde bu konu sürükleyiciliğini oldukça koruyup izleyiciyi de tetikte tutuyor. fakat belli bir çember içerisinde dönse de artık kesin budur denilen her seferinde bu savı çürütecek bir şey çıkıyor. ve sonuçta asıl çürüyenle yüz yüze geliyoruz. tempo olarak ağır olsa da kurgu olarak ilmek ilmek ilerleyen düzgün bir senaryosu var. dizi meramını çok net ortaya koymuş. romantizmle bulandırmadan ve sulandırmadan kotarmalarını da ayrıca takdir ettim zira ele alınan sorun global dünyanın müşterek sorunlarından biri.

    konu dahilinde ana karakterler de oldukça güzel kurgulanmış. savcı hwang shi mok rolünde cho seung woo'yu ilk kez izlemiş oldum. genelde sinema ağırlıklı bir kariyeri varmış. oyunculuğunu izledikten sonra hak verdim. savcının donukluğu ve tepkisizliği başlarda baya sinirlendirse de sonradan feci halde alıştım. idealistliği, sessiz ama güçlü dostluğu, adalet duygusu ve dahi takıntılarıyla seyir zevki yüksek bir karakter oluşturulmuş. yoo jin na rolünde bae do ona'yı (doona bae) sense8’te izleyip sevenlerdenim. komiser yoo rolünde çok tatlıydı. onun da dostluğu, gerçekleri ortaya çıkarmaktaki kararlılığı ve idealistliği imrenilecek cinstendi. bahsetmek istediğim birkaç ana karakter daha var ama haklarında yazacağım her kelime spoilerdan öte artık hayvanlık olur. o yüzden çetrefilli karakterlerin tümü çok iyi yazılıp oynanmıştı diyerek geçeceğim. özellikle de sadece izleyenlerin anlayacağı mektubun yazarı...

    ortalama 65 dakikalık bölümlerle, savcı hwang’ın tv programında çok güzel ifade ettiği şekilde ”yozlaşmış sistemin yarattığı canavar”ları lafını esirgemeden anlatan farklı bir dizi.
  • (bkz: stranger)
    (bkz: forest of secrets)
    (bkz: secret forest)

    spoiler içermez

    çocukluğunda normal bir beyinden daha gelişmiş bir beyne sahip olan ve en ufak bir seste dahi ataklar geçiren savcı si-mok'un hikayesiyle başlayan 16 bölümlük kdrama.

    si-mok'un iyileşmesi için lobotomi denilen cerrahi bir işlem yapılması gerekir. bu operasyon ise, 2 farklı yan etkiye sahiptir. lobotomi, duyguları yöneten zar üstünde yapıldığı için, operasyon sonrası hasta ya acıyı en uç noktalarda yaşayacak ya da hiçbir duyguya sahip olmayan bir robota dönüşecektir. nihayetinde ameliyat gerçekleşir ve yapılan tetkikler sonucu si-mok'un ağır his kaybı yaşadığı ortaya çıkar. si-mok, duygusuz bir robota dönüşmüştür.

    çocuk si-mok, tüm duygusuzluğuyla büyür ve savcı olur. adi bir cinayet davasını araştırırken, bir anda kendini güney kore'nin bugüne kadar gördüğü en büyük yolsuzluk olayının içinde bulur.

    dizide işlenen yolsuzluk olayı ile ilgili "bu dizideki kurum, kuruluş ve kişiler tamamen hayal ürünüdür" diye belirtilse de, senaryo tamamen gerçek olaylara dayanmaktadır.
    (bkz: #71830582) detaylıca anlatılmış.
  • ülkemizde çekilseydi, fetöcüler bunu bilerek çekmişler denilecek kadar ülkemiz bürokrasisini anlatan ve bunun güney kore'de olduğunu, gerçeğe dayanan hikayeden esinlendiğini öğrenince, bir "yuh" çektirten dizi.

    türü seviyorsanız kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. ikinci sezona bir arka kapı bırakmışlar ama çekileceği daha onaylanmadı sanırım.
  • bana kalırsa netflixteki en orijinal içerik.

    diğer bir deyiş ile "ne stranger things ne sense8, izlerim seni sin mok...

    (bkz: doona bae)

    borgen misali bir tad bıraktı bünyemde. diyecek fazlaca bir şeyim yok lakin hakkında iki kelam etmeden reklam sloganları savurup gitmek haksızlık olur bu diziye.

    kore yapımı.

    bu koreliler koreli defterden gayri çağrıştırmalar da yapabiliyor memleketimde. yozlaşmış idari yapıları (her ne kadar bu dizideki evren gerçekle uzaktan yakından alakalı değildir ibaresi taşısa da) dünya üzerindeki hangi muz cumhuriyetine benziyor diyemiycem sözlük!

    dizide telefonlar hep samsung, arabalar genelde hyundai. televizyonlarının açılırken çıkardığı sese de ayrıca hasta oldum. lobodomi öncesi sonrası savcının taktığı seslerden birinin bu olmamasına iyice takıldım :)

    dizi adalet nedir sorusu üzerine bayağı bir kafa yorduruyor. karakterlerden biri için ailesinin güvenliğiydi.

    dizinin öteki mühim kavgası insan hakları misal. bir çizgi roman karakteri bile insan haklarına saygı için uğraşırken, memleketin polisi dayak yemiş adamı yediği dayak yanına kar kalsın vaziyetinde muhafaza mı etmeli?

    trt bunun yeni çekimini yapsın seyretmeyen neolsun!
  • her bölümü soluksuz izlenilecek dizi.
  • beklentimin çok üstünde çıkan bir suç hikayesi, izlediğim ikinci k-drama.

    gözüme batan, aklıma takılan ayrıntıların tamamı kültür farkıyla açıklanabilir sanırım. mesela stil. dizinin kendisi gayet gerçekçi ve dramatiklikten uzak olsa da korelilerin jenerik anlayışı hala 90’lar tadında. flashback serpiştirme stilleri de aynı şekilde.

    öte yandan abartısız ve doğal oyunculukların keyfini çıkardığım sırada, karakterlerin özür dilerken veya pişman olurken aniden aşırı tepkiler vermeye başlaması... muhtemelen kore için doğal bir davranış; batıya alışkın seyirciye ise bir anda sinema sanatından tiyatro sanatına mı geçtik, diye düşündürüyor. (gerçi k-dramaların aksine kore filmlerinde bu alışkın olmadığımız tepkiler de daha bütünle uyumlu duruyor sanki. belki genel olarak daha az batı etkisi altında olduklarından.)

    üçüncüsü ise biraz acı: adamlarda hala yolsuzlukların ve skandalların saklanması gerekmesi, halktan çekinme ve utanma duygusunun olması. onların utanç meseleleri bizim için artık biraz çıtır çerez kalıyor ne yazık ki.

    polis kadını oynayan doona bae’ye bayıldım, seung-woo cho da çok başarılıydı. seo karakterini biraz karikatür buldum. chang-jun ise favori karakterim oldu.
  • 2. sezon çekimlerine başlanılan netflix yapımı kore dizisi. stranger/secret forest isimleriyle de biliniyor.
    ben diziyi izleyeli bir seneden fazla oldu. muhtemelen ikinci sezonu izlemeden birinciyi tekrardan izlerim. (bkz: cho seung woo)'yu ilk defa izlemiştim burada ama efsane bir oyunculuğu vardı. oyunculuğunun yanında şarkıcılığı da takdire şayan.
    (bkz: bae doo na)'yıda çok severim fakat eğer bir kıyaslama yapacak olursak en iyi oyunculuğunu bu dizide sergilemiş bana göre. (bkz: kingdom) dizisindede çok iyi iş çıkarmıştı ama burada bir tık daha iyi.
    diziyi izlememin üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen mahkemeye giderken evrakları taşıdıkları pembe ipekli bohçada hala aklımda:)) yani çanta ile taşınsa daha iyi olmazmıydı diye düşünüyorum. diğer taraftanda diziye renk kattığını düşünüyorum.
    dizi ilgi çekici senaryosu ve cho seung woo'nun berrak sesi için tekrar tekrar izlenebilir benim gözümde...
  • netflix'de izlemeye başladığım ve şuan ikinci sezonun ortasına geldiğim kore yapımı gizem içeren polisiye türünde bir dizi. her bölüm 1 saat sürüyor ama çok akıcı bir yapısı olduğu için çok çabuk bitiyor ve hemen diğer bölümü açmak istiyorsun.

    dizi de kullandıkları ve kamera açısına giren tüm araçlar hyundai özellikle de tr'de hiç görmediğimiz en lüks modelleri, kullanılan tüm telefonlar samgung. dizi de en ufak bir açık sahne yok, otur ailece izle, kendi kültürlerini sonuna kadar göstermişler dizide, ayrıca konu olarak hukuk sistemini sorgulayan bir yapısı var. kısaca dizi yolu ile kendilerini, ürettikleri teknolojiyi, kültürlerini harika bir şekilde pazarlıyorlar.. benzer bir yolu bizim de izlememiz lazım

    konusunu özetlemek gerekirse; hwang shi mok, belirli ses frekanslarına aşırı duyarlılıktan muzdarip örnek ve çok dürüst bir savcıdır. düzeltici bir ameliyat geçirdikten sonra empati duygusunu kaybediyor ve sosyal becerilerden yoksun bir hale geliyor. bir seri cinayet davasını araştırırken, davayı çözmesine yardımcı olan polis teğmen han yeo jin ile tanışıyor. cinayetlerin ardındaki gizemi çözmeye başladıklarında, çabalarının sürekli olarak engellendiğini görüyorlar. olayların üstüne gittikçe cumhuriyet savcılığı ile özel bir holding arasındaki daha büyük bir yolsuzluk planının ipuçları ortaya çıkıyor. olayların açığa çıkması ile faili meçhul cinayetler işleniyor ve si mok ve dedektife han'ın hem cinayetleri çözmeleri hem de yozlaşan hukuk sistemi ile daha etkin mücadele etmesi gerekiyor.
hesabın var mı? giriş yap