• biorezonans yöntemi fiziksel olarak nikotin bağımlılığını kesmekle birlikte başvuran hastaların psikolojik bağımlılık durumlarına bir çare bulamamaktadır.
  • ayrıntılı bilgi için şu adrese bir göz atılabilir : http://www.bakbiorezonans.com/sigara.asp
  • bicom biorezonans aslında sadece sigara bırakmak için değil, migren, epilepsi, alerji gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılır, ancak ününü sigara bıraktırmaya borçludur. (bkz: ödev modunda entry girmek) 45 dakika boyunca uzanıyorsunuz, teknisyen oranıza buranıza bir sürü bişeyler yapıştırıyor, ve sonra kalktığınızda hiç sigara içmemiş biri gibi oluyorsunuz.

    evet, hissedilen birşey yok ortada, vücudunuzun temizlendiğini veya ferahladığınızı hissetmiyorsunuz; ama garip bir şekilde sigara istemiyosunuz işte. amaç da buydu değil mi?

    sigara bıraktırmanın % 85 başarısı mevcut -bu orana ben de dahilim- ancak olur da tedavi işe yaramaz veya herhangi bir nedenle (sinirlilik anı, başınızdan kötü bir olay geçmesi vs.) sigaraya yeniden başlarsanız tedavi tekrarlanıyor ve çoğu merkez bundan ikinci bir ücret almıyor. (ben girdiğimde türkiye'nin her yerinde 220 ytl idi) ancak bu ikinci tedavi daha farklı olmalı, çünkü bir kere bu tedaviye girip yeniden sigaraya başlarsanız frekanslarınız eskisi gibi olmuyor. bu nedenle önce çakraları açma gibi gudik diğer metodlar uygulanıyor sonra sigara bıraktırma tedavisi yapılıyor.

    kendimden bahsetmek gerekirse; 8 yıldır içiyordum ve böyle kolay bi yöntemi duyunca (tabii doktor da tanıdık olunca) denemek istedim ve tedaviye girdim. ve evet, canım sigara istemiyoooo!!! deneyiniz, denettiriniz.

    edit: 1,5 yıl oldu tık yok.
    edit: fosur fosur nargile içiyorum!
  • öncelikle 45 senedir sigara içen babam denedi, işin garip tarafı bıraktı..
    sonrasında 22 senedir sigara içen annem denedi, o da başardı..

    allah allah dur birde hatuna denetelim dedik, 8 senelik gencecik sigara içicisi, o da bıraktı..

    hey maşallah dedik. demekki istisnalar olsa da kaideyi bozmulmuyormuş.
  • şahsımda işe yaramamış tedavi yöntemidir ki bunda tedaviye başlamadan önce bırakma konusunda kesin kararlı olmamamın da etkisi büyüktür sanırım.

    %100 denebilir mi bilemem ama nikotin isteğini büyük oranda azaltıyor. ancak psikolojik bağımlılığı aşma konusunda yükün çoğu yine tedavi gören insanda kaldığı için çoğu tedavi yöntemi gibi bu yöntemde de kesin kararlı olmak şart anladığım kadarıyla. e bi de dün öğrendiğime göre nikotin bağımlılığı sigara bağımlılığının yalnızca %5'ini kapsıyormuş, kalanı psikolojikmiş. e napıcaz şimdi?

    sonuç olarak yaklaşık bir ay boyunca göbeğimde rögar kapağı şeklinde piercing takılıymış gibi gezmeme sebep olan yöntemdir.
  • basarisini erke donergeci'nin frekansinda calismasina borcluymus. enerji, lazer, manyetizma hep guzel seyler bunlar.
  • sigarayı bırakmaya karar verdiğimde (günde 3 ila 5 paket arasında içen 19 senelik bir tiryaki olarak) denemeyi düşündüğüm yöntemdir. hatta denedim bile sayılır... şöyle ki;
    ben öğrendim ki bu adamlar birtakım plakalar tutturup, pilleri vücuda bantlayarak sigaranın insan vücudundaki frekansını sıfırlıyorlarmış (bak yaaaa). dedim ki ben de, "lan, elimde patlak hoparlörler var, onların mıknatıslarını alayım tutturayım perşembe pazarı'na inip kestirdiğim plakalara, tutayım onları". tuttum da. sonra pil olayı için ilkokul zamanlarında siktiri pilma pillerin dolu olup olmadıklarını anlamak için kullandığım yöntem geldi; işi sağlama almak için 9 volt yassı pili aldım, dilime dilime değdirdim. biraz etlerimi burdum, kolumdaki yaranın kabuğunu kopartıp tuz bastım. anahtarlığımda bulunan lazeri de ara ara gözüme sıktım.
    diyeceksiniz ki "sonuç?" gayet başarılı oldum efendim. 6 aydır hiç sigara içmiyorum. akşamları puro veya sigar keyfi yapıyorum, o da istersem.

    kıssadan hisse:
    sen sigarayı bırakmak istersen manyetikmiş, rezonanmış, pilmiş, bokunu yesin senin.
    sen varsın ve tek gerçek sensin.
  • sigarayı bıraktıran ancak sigarayı bıraktırırken alkolden de vazgeçmemi zorunlu kılan - ki hiç istemezdim- yöntemdir. çünkü bu tedaviden sonra alkol aldığım üç seferde de -birinde gerçekten çok az içmeme rağmen- hafızamı kaybetmeme( blackout diye de biliniyormuş), bu gecelerin ertesi günlerinde yaptıklarımı başkalarından öğrendikçe kendimden nefret etmeme sebep olmuştur. tedavi merkezindeki doktor böyle bir şeyle ilk kez karşılaştıklarını ve geçeceğinden emin olmamı istediğini (ilk kez karşılaşıyorlarsa nasıl geçici olduğundan bu kadar eminler bilemedim) söylediyse de çok inandırıcı gelmemiştir.
  • tamamen uydurma olduğunu düşünüyorum bu olayın. zira tedaviden sonra bağladıkları, çip dedikleri zımbırtı nikelajlı bir metalden ibaret ve canın çektiğinde damlat dedikleri damlanın içeriği etil alkol, su ve tuz.

    ben de gittim bırakma denemesine. inanmıyordum. inanıp inanmamanın önemli olmadığını söylediler. girdim 2 seans.
    bırakamadım çünkü sonrasında dayanılmaz bir sigara isteğim vardı, sinirliydim vs. yani fiziksel bağımlılığımı kesemedi.

    270 lira verdim ve bu hayatımın kazığıdır. bu parayı verdiğim için kendimi kötü hissettiğimden dolayı krizlere de girsem içmedim.

    neticede 1 haftadır içmiyorum. canım halen sigara istiyor, halen olmadık yerde sinirlendiğim oluyor. verdiğim paranın getirdiği salaklık hissi, dolandırılmışlık ve irade gücüyle bıraktım.

    (not: arkadaşımla birlikte gittik, o da bırakamadı)
  • bu tedaviyle ilgili yetkili kişiye çeşitli sorular sorduk. cevabından ufak bir alıntı yapıyorum :

    "tedavilerin ne kadar başarılı olabileceği yapılan anla ilgilidir yani farklı zamanlarda yapılan tedavilerin etkinliği de tamamen farklı dır. bunun sebebi muhtemelen atmosferdeki elektromanyetik oynamalar ve olçemediğimiz diğer etkiler."

    vay be...
hesabın var mı? giriş yap