• bir aralık gününün güneşli geçme sebebiydin. yüzyılda bir meydana gelen kızıl ay bile ismindeki ay kadar güzel değildi.
  • bazı şarkılar sana söz hakkı bırakmıyor. her şeyi 5 dakikaya sığdırıyor. ne demek isterdin? al işte, şarkı bütün söyleceklerini olduğu gibi söylüyor

    dert etme iyiyim ben
    ara sıra mahşer,
    ara sıra yaşama hırsı.

    ara sıra değil de sanki hep mahşer. bizimkisi mahşer yalnızlığı mı? ne dersin? bırak bütün söyleyeceklerini şarkılar söylesin.

    insan bu dert ediyor, bilirim işte ediyor. etmez deme insan bazen bir başkasının ruhunu biliyor. ruhunu özlemek, hepsinden daha ağır. özletmeyin.

    ne vardı bu kadar özletecek. son kez uyarıyorum, özletmeyin!

    her sabah aynı yerde el sallıyor. bence ayrılırken el sallamayın. eller silinmiyor. ellerin izi, insanın ruhuna siniyor.

    başka türlü üstesinden gelinmiyor bu mahşer yalnızlığının. yoksa çok iyi bilirsin gülmesini. hem gamzen varmış unuttuğun yüzünde. artık kendini gömdüğün bir çukur, anlamsız.

    uçsuz bucaksız.
    virane.
    harâbe.
    yıkık dökük.

    yıllar

    bir önemi yok. geçen gün bir tarih ilişti gözlere. insan inanamıyor gözlerine. gördüğü tarih değil, yaşadığı acılardan biri. tarihler de bir mızrak gibi saplanıyor kalbine. sakın çıkarmayı deneme. ölürüz.

    sonra

    sonrası olmaz bazı insanların. öncesinde takılıp kaldıysa. sonrası anlamsız bir yaşama hırsı. varla yok arasında. yaşamakla, yaşamaya çalışmak arasında ince bir zaman. geçmeyen. geçmiyor çünkü.

    gelecek misin?

    insan kendine o kadar çok soru soruyor ki. ve hiçbirinin cevabı yok. hangisi daha acı. soruların cevabının olmaması mı yoksa cevabı bilen kişinin susması mı?

    iyimser bir gül işte.
  • hani "bu çürümüş ya" dersiniz de anneniz de "yok tam olgunlaşmış" der ya; soracak kimse olmayınca olgunlaşıyor muyum yoksa çürüyor muyum bilmiyorum...
  • işletim sistemim bozulmuş. unutmak istediklerim sistem dosyası olarak görünüyorlar, silemiyorum...
  • bir yanım korkuyor sevmeye çünkü hep acı çektim sevince, diğer yanım da acıdan zevk alıyor ve hep arzuluyor...
  • kendisine deli lakabını taktıran insanın sayıklamalarını dikkate alın. dalga geçmeyin.

    emin olun o sizden daha akıllı, size sayıklama gibi gelebilir ama onun dedikleri sizin düşüncelerinizin ötesindedir.
  • çok zor, kimi sevip sevemeyeceğini seçememek. çok ağır. "elimde değil işte lanet olasıca" deme bana iç ses. yahu anlamıyorsun işte. anlamıyorum. neden sevmek hem zor, hem güzel, hem de acı...
  • mutluluk pınarı diye kana kana içiyorsun sonra bir bakıyorsun ki mutsuzlukla zehirlenmişsin. mutluluk mutsuzluğun habercisi midir yani? bu mudur? mutsuzluğun amplifikatörü müdür mutluluk?
  • öyle saçma ki.

    öyle çok istersen ki. anlamsız, delice belki de saçma gelir istediğin başkalarına. oysa sana gelen bambaşka.

    sana iyi gelir, güzel gelir. iyi gelmek diye bir şey var hayatta. bir şeye iyi geliniyorsa bence hep iyi gelinmeli.

    bir de şey var, kalbin kemikleri.
  • ön not: ilişmediğiniz bi bu başlık kaldıydı. bugüne kadar tek bir kimse karışmıyordu şuraya. yazma sebeplerimden birisi bu. herkes kendi halinde saçmalıyor, sayıklıyor. felsefe yaptığını, özgün yazılar yazdığını, harika süper über yazdığını düşünen yok. adı üstünde sayıklama. gidin küçük dünyanızdaki nefretinizi başka yerlerde harcayın belki işe yarar.

    saflığı anlamak yıllarını alır mı insanın? alırmış, alıyormuş yani. saf ve temiz olanı cümlelerinizle, düşüncelerinizle, ellerinizle, bedeninizle kötü bir hale büründürmeyin. harcamayın o saf güzelliği.

    sonrasında bıraktığınız gibi bulamayacaksınız.
hesabın var mı? giriş yap