• * bir kızın evlenilecek kız olup olmadığı en kolay koklayarak anlaşılır. evlenilmeyecek kız, evlenilecek kız kokusundan farklı olarak asitli ve ekşi bir koku yayar.

    * etli kısmına yavaşça bastırın. eğer içe çöktükten sonra tekrar eski haline geliyorsa evlenilecek kız demektir. eski haline gelmiyor ve dokunulan yer içe çökük bir şekilde kalıyorsa evlenilmeyecek kız demektir.

    * evlenilecek kızların gözleri daha bombeli ve parlaktır. evlenilmeyecek kızların gözleri matlaşır ve düzleşir. eğer kızların gözleri parlaklığını kaybetmiş ve düzleşmeye başlamışsa, evlenilmeyecek kız olma ihtimali yüksektir.

    * evlenilecek kızlar, evlenilmeyecek kızlara oranla çok daha parlak bir görünüme sahip olurlar. yeterince parlak görünmeyen kızların evlenilmeyecek kız olma ihtimali yüksektir.

    * evlenilecek kızların solungaçları canlı kırmızı bir renkte olur. eğer solungaçlar yeterince kırmızı değilse kız, evlenilmeyecek kıza dönmeye başlamıştır.
  • nefes alması
  • aşk, meşk, ahenk
  • ne "evlenilecek kadın" vardır, ne de "evlenilecek erkek".. çünkü evlilik, iki kişinin karakteri ve bireyselliğinin çok ötesindedir.
    iyi evlilik yapamayan, iki iyi insanın gözden kaçırdığı da budur bence..

    burada sıralandığı gibi, onlarca iyi ve namuslu (!) özelliğe sahip bir kadınla birlikte olmak, evlenilecek kadının bulunduğu anlamına gelmez aslında.

    iki insanın sevgiyle, aşkla biraraya gelmesi kimyasal bir tepkimedir ve bu tepkime ikisinin de naif, ılımlı, uyumlu, anlayışlı, affedici ve şefkatli yönlerini açığa çıkarır (çıkarmalıdır).
    ya da tam tersi huysuz, ilgisiz, dirençli, umursamaz ve acımasız yönlerini de açığa çıkarabilir! - ki maalesef çoğunluk böyledir-

    oysa, uyumlu bir ilişkide hem kendin olabilmek, hem de karşındakini olduğu gibi kabul edebilmek önemlidir. seni mutlu etmek için yaptığı fedakarlıkları görmeye ve kıymet bilmeye niyetli isen herşey olumlu yönde gelişir. ve insan olan (!) buna içtenlikle karşılık verir.

    özverilerine karşılık bulabildiğin bir ilişki yaşıyorsan eğer, bir bakarsın ona daha da bağlanmışsın.. sonunda öyle bir uyum olur ki; bedendeki iki uzvun birbirinden habersiz hareketleri gibi, bunu artık bilmeden yaparsın.

    gönül bağı denen şey de budur aslında; gönül bağın olan insana farklı davranırsın ama farkında bile olmazsın.. bu sana yük değildir; aksine keyif verir.

    sevginin iyileştirici gücü de buradan gelir. sen karşılık beklemeden verir ve kıymet bilirsen.. bir süre sonra bu davranışlar sana geri gelir. çünkü insanlar ayna gibidir.. ve yakın arkadaşlar, eşler, kalabalık aileler bunu iyi bilir.

    güç mücadelesi ve bencillik ilişkilere zarar verirken; ilgi, özen ve şefkatin bağlayıcılığı çok kuvvetlidir.

    velhasıl, evlenilecek kadın/erkek önce siz olun derim.

    ancak bir insanla tepkimeye girdiğinizde, sizden ne cevherler (!) çıkabileceğini öngöremeyeceğinize eminim.

    işte bu noktada önemli olan, farkındalıkla yaşamak bence.. yaptığınız hareketlerin nereye varabilecegini düşünerek, bazen sükunetle bir kaç adım geri atıp karşınızdakini gözlemlemek gerekir -ki bu onun iyi niyetini ele verir- size doğru adım atmayan, kalbinizi kırdı ise onarmaya çalışmayan, hatası varsa umursamayan insanla da yola devam etmeyin derim.

    ve evleneceğiniz kişiyi seçerken kalbinizden öte kriterleriniz olacaksa eğer; o kişiyle karşılaştığınızda aklınız başınızda kalacaksa hala.. farkındalığı, umur seviyesi ve algısı yüksek biri olmasına özen gösterin.

    yine de bir söz var ya, en doğrusu o sanki; "kavun değil ki koklayıp alasın!"
    bu minvalde, hepinize bol şanslar dilerim *
  • önce kendinize “ben namuslu bir kadınla birlikte olmayı hak edecek kadar şerefli biri miyim?” diye sorun.
  • bu işin yolu molu olmaz arkadaşlar, yaşarsın tanırsın senin için doğru kişi olduğunu hissedersen olaylar gitmesi gereken yere doğru gidecektir.
  • kalbine bakacaksınız dostlar! sorunludur, kavga eder, problem çıkarır her şeyi yapar ama siz kıstas olarak kalbini alacaksınız...
  • bir kadın olarak içeriden bildirip dikkat edilmesi gereken tek şeyi söyleyebileceğim; sadakat.
    eğer size sadıksa bu bence yeterli.
    son dönemde çevremdeki ilişkilerden de gördüğüm üzere aldatmayan kadına denk gelmek hakikaten zor. bulaşık yıkamayı bilmesin, yemek de yapamasın bunlar halledilir, bunlar problem değil. yeter ki sizi aldatmasın.
  • vucudunun belli yerlerinde dövme(bkz: tramp stamp) varmi diye bakarim, bir de piercingi varsa onlarin yerleri de onemli sonucta (bkz: telegoni) diye bir olay var sevgili suserlar.
  • kıza birkaç espri yapın gülmüyorsa o eğlenilecek kız değildir. eğlenilecek kız değilse de evlenilecek kızdır.

    edit: görüyorum ki aranızda bunu ciddiye alanlar olmuş. yapmayın gençler.
hesabın var mı? giriş yap