• erkek hocanın erkek öğrenciyi taciz suçlamasıyla disipline vermesi ve erkek öğrencinin bu tacizi disiplin kuruluna anlatma çabası ve akabinde gelen uzaklaştırma cezası.
    dipnot: taciz şekli cinsel içerikli değildir ama disiplin kurulunda "hocanızı neden taciz ediyorsunuz?" şeklinde sorularla muhattap olunmuştur. acıdır ama gerçektir.
  • okuldaki* ogretmenlerden birinin, okul mudurunu* sandalyeyle okul icinde kovalaması. o da yetmezmis gibi, arabayla okul bahcesi disinda bekleyip, mudur okuldan cikar cikmaz arabayi uzerine surmesi, sonrasinda mudurun cay bahcesine* atlayarak hicbir sey olmadan olaydan sıyrılması.
  • yeni bir müzik hocası gelmişti okula, lakabı kıllı avni(ismi avni değildi, neydi hatırlamıyorum) kendi halinde asosyal bir tipti, tam makaraya alınacak adam. adam geldiğinden beri hep aynı takımı giyiyordu, eski solmuş bir takım. öğretmenler gününde hocaya sınıfça kaliteli bir takım elbise almaya karar verildi, neyse öğretmenler günü geldi çattı, tesadüf hocanın da o gün bize dersi var, ama allah bilir ya o günün öğretmenler günü olduğundan haberi bile yoktu. derse girir girmez sınıftan iki kişi kalktı hediyeyi takdim etti, janjanlı kocaman bir paket. garibin gözleri parladı belki de öğretmenler gününde aldığı ilk hediyeydi, markalı takım elbiseyi görünce adam resmen afalladı. fırsattan istifade sınıfın fırlamalarından bir uğultu başladı: "hocam illa şimdi giyeceksiniz, yoksa beğenmediniz mi, biz takımı üstünüzde görmek istiyoruz..." hoca tepki de gösteremiyor, zaten mahçup. sınıf yüz bulunca bütün öğrenciler kalktı masanın etrafına toplandı, kimi ceketini çıkarıyor, daha fırlamalar kemere elini attı , kimi gömlek düğmelerini açmaya başladı. hoca bir yandan ezik ezik "yapmayın çocuklar" diyor bir yandan da kemerini tutuyor, derken hocanın gömleğinin tüm düğmeleri açıldı, tüm ihtişamı ile kıldan simsiyah gögsü ile bembeyaz fanilası ortaya çıktı. hal böyle olunca hoca yavaş yavaş sertleşmeye, iyice karşı koymaya başladı.

    finali sınıfın en fırlaması yaptı, kalabalığın arkasına gizlenip, elini kalabalığın arkasından geçirmek suretiyle bir anda hocanın kulağını yakaladı, o kadar ani cereyan eden bu olay fırlamanın eli hocanın kulak memesinde sarfettiği "giy lan işte avni" cümlesiyle son buldu.
  • dunyanin en guzel felsefe hocasına bir oğrencinin
    hocam harry poter ve felsefe taşını okudunuz mu demesi ve de hocaya o vakitten sonra felsefe taşı denmesi
    (bkz: bu da boyle bir anımdı)

    dumur olan kısım da hocanın çok guzel olması olsun
  • cuma günkü törende okuldan disiplin cezası alıp uzaklaştırılanlar açıklanırken cezayı alanların da içinde bulunduğu bir grup öğrencinin, her okunan isimle beraber "oleeaay" çekmesi.

    edit : ayrıca ceza alanın sırtını sıvazlamak , "yürü be koçum" demek, sadece uyarı alana "üzülme be abi" demek normal karşılanıyordu.
  • bir grup abazan gencin bornova anadolu lisesi'nin bahcesinde yanyana dizilmek suretiyle cok afedersiniz "am" yazmasi. ust katlardan kendilerini farkeden ogrencilerin gulmekten yerlere yatmasi. bahcedeki ogretmenlerin olan bitene anlam verme cabalari...
  • bornova anadolu lisesi'nin me$hur korulugunun sigara tiryakilerinin ihmali sonucu yanmaya ba$lamasi. durumu farkedip itfaiyeye haber veren tiryakilere okul yonetiminin te$ekkur etmesi...
  • emek sınıfa girer en ön sıraya geçer. hocaya da rahatsız olduğunu söyler ve uyumak için izin ister. hoca da izin verir ve çocuk kafasını sıraya koyar ve uyumaya başlar. çocuktan garip sesler gelmeye başlar. geğirmeye ve öksürmeye başlar. sıra arkadaşı "hocam emek hiç iyi görünmüyo" der emek o sırada izin alırve tuvalete gider. 5 dakika dışarıda dolaşıp tekrar sınıfa gelir ve kafasını yine sıraya koyar ve uyuma rolüne geri döner. yine geğirmeye ve öksürmeye devam eder sıraya kapanmış pozisyondayken. bu sırada çok iyi kusma rolü yapan emek arkadaşımız elindeki daha önceden planlı olarak hazırlanmış olan petit beure -çay karışımı bardağı sıranın altından çıkarıp sıraya döker kusma efekti de yaparak. tabi bütün sınıf hemen ardından emeğin başına toplanır yardım etmek için.daha sonra sınıftan bi arkadaşımız hocanın gözleri önünde işaret parmağını sözde kusmuğa daldırır, ağzına götürür ve "bunun tadı çok güzelmiş yaa" der. aynı anda sıranın çevresindeki herkes kusmuğun tadına bakmak için parmaklarını kusmuğa daldırır. hoca bu sırada kendinden geçmek üzereyken sınıfın kapısından çıkıp gider. tüm bunların bir şaka olduğunu ve o günün 1 nisan olduğunu aynı okulda fizikçi olan eşi söyleyene kadar onun herşeyi gerçek sanacak kadar salak olması olabilecek en dumur olaydır...
  • arkadaşımın bizzat başından geçen bir olayda şöyle cereyan etmiş bir olaydır..

    istanbul erkek te okuyan arkım okulun müzik grubunda çalmaktadır.. 19 mayıs için yapılan törende gösteri salonunda grup sahne almak için back stage de beklemektedir.. bu arada müdür de salonu dolduran öğrencileri ve öğretmenleri atatürk için bir dakikalık saygı duruşuna davet etmiştir.. bizim haylaz , sahnenin bir ucunda diğer haylaz da diğer ucunda durmaktadır.. bizim haylaz sahnenin diğer ucundaki arkına seslenir " güle güle tinky winky :))" diye.. diğer haylaz da bizimkine " güle güle yar...m" diye bağırır ama o ana kadar salona hakim olan gürültü tam haylaz 2'nin hoşçakalında (!) kesilirerek saygı duruşuna döner ve 2. haylazın elvedası tüm salonda yankılanır.. tüm salon kahkahalara boğulur , müdür kızmaya söyleyecek laf dahi bulamaz.. saygı duruşu kesilir ve törene geçilir apar topar..

    işin asıl komik ve acı tarafı her şekilde olay yaratacak bu veda cümlesinin (!) saygı duruşuna ithafen söylenmiş gibi durmasıdır şüphesiz.. yazık olmuş..
hesabın var mı? giriş yap