a whiskey go go

• süper pantolon askılarıyla, rhcp çılgınlığıyla ve ingilizce şarkıları ^* türkçe'ye çevirmedeki başarısıyla ^* dikkat çeken çok sevdiğimiz ve saydığımız kişi. ^*
• (bkz: whiskey a go go)
• "bak simdi nasil sikacak, sarkinin sozlerini sallayacak yine kicindan" demis ve ayni anda bagira bagira sarkinin sozlerini adam gibi soylemeye baslamistir bu moda canavari..
• #6940308 entrysiyle takip edilesi yazarlardan biri olduğunu gösteren adam ^* kanaatimce.
• organizatörlerin kralı.
• özledim mi ne? bir de uzamıs saclarını pek bır merak etmekteyim.ama yıne de ısrar edıyorum kısa sacları da gayet guzel yakısmıstı yuzune.
  (bkz: sosyete mantısı)
• ''düşmez kalkmaz bir bira'' insanı. kime nasıl hitap edeceğini de çok iyi biliyor. yalnız herkes abisi bunun^*. en son taksiciyim dedi, çok güldük...
  
  (bkz: #8209417)
• bu gece dolunayla yüzleşen adam.
  parmaklıklı ışıklar altındaki yüzleri gördüm ,başka bir çarem yoktu, çağrıyı takip ettim.bütün o parlak ışıklar, yüzler ve ay, hepsi. her gece dua ettim, daha güçlü olabilmek, yaptığımın yanlış olduğunu görebilmek için.
  
  seneler önce bu hale geldim, masum bir kuzu gibi hapsedildim bu hayata. yüzümü güneş altında gösteremem, ancak ay ışığında yürürken görebilirsiniz beni.
  şapkamın kenarı vahşi bir hayvanın gözlerinden korur sizi. bir gunahkarın yüzü, bir rahibin ellerini taşırım. ne gölgemi görebilir ne de ayak seslerimi duyabilirsiniz dolunay varken sokağımda.
  
  o da her gece bu sokaktan geçerdi. varlıklı bir ailenin genç ve masum kızı, bir çok defa penceresinin etrafındaydım, içgüdümle boğuşarak dolaştım. yukarıdaki tanrıya dua ederken nasıl bu hale gelebilirim? yokettiğim şeyi sevmek ve sevdiğim şeyi yok etmek zorundayım.
  
  not: burbon etkisiyle kaleme çalınmıştır, ama hissiyat emin olun ki içtendir, bir o kadar da gerçektir, iblisçedir.
• (bkz: tequila boom boom)
• okul kılığına bürünmüş pislik yuvasında ayak üstü karşılaştık durduk bu adamla, çok çok az oldu belki ama konuşup iki laf ettiğimizde "ulan bu adamla oturup içmek lazım aslında" havasını yarattı hep. konserlerde, festivallerde selamlaştık bir de. kendimizi müzikevi'nin kardeş grupları ilan ettiğimiz de geldi hatırıma şimdi, paragraf bütünlüğü falan dinlemeden sıkıştırıyorum araya.
  
  şimdi çalışmaktan başka her şeyin çok gerekli ve öncelikli durduğu final dönemi sıkıntısı içinde, beni iki yıllığına terk etmiş olan boşluk hissinin kapımı yeniden çaldığı günlerde tesadüfen daldım entry'lerine. "lan" dedim, "gülünüyormuş be!"
  
  bu adam güldürüyormuş lan, şu saçma sapan ruh halimde güldürebiliyormuş! her kelimesine özen gösterdiği belli olan entrylerinin tamamı komik değil tabii ki, ben şimdilik sadece onlara daldım. eline sağlık deyip kaçasım vardı, beceremem zaten kısa yazmayı. eline sağlık bir daha!