maybe maybe

• anlamsızca her dinlediğimde beni mutlu eden bir a-ha şarkısı
• dokuzuncu nesil yazar. ^*
• uzun beklemeler sonucu sözlük yazarı olmuş taptaze yazar.
  efendim bu yazar kişisi pek bir uykusuzdur. öte yandan uykusuz okur. bir şey anlatırken mutlaka sarma sigarası parmaklarının arasında, avcu tavana bakar vaziyette "abi hayret bişey.." diyerek heyecanlı heyecanlı konuşur. her daim uykusu vardır.^*abik ve gubik kişisel batıl inançları vardır. sınav salonuna sağ ayakla girmek, kapıyı okuyup üflemek, her sınav aynı kişinin arkasına oturmak vazgeçilmez ritüelleridir. ayrıca yeri geldiğinde pek ciddi sosyolojik-politik-antropolojik-fizyolojik açıklamalar yapar tane tane. ha bir de çok pis içer. ayrıca midye dolma çok sever.
  
  ayrıca şu günlerde okulun bitmesine gün saydığım pek sevgili canım ciğerim arkadaşım.^*
• entrylerinde %68 oranında devrik cümle kullanan yazar. şiirsel, masalımsı.
• her ortam ve koşulda istediği saatte uyanabilen bir kişilik. aynı benim gibi! (bkz: ben bugün bunu gördüm)
• çok sevdiğim yazardır.
  bi kere hiç unutmam içinde bir sürü boş şişe, saç teli, kül, kül tablası olan bir motel odasındaydık ilim bilim aşkına (ve diğer başka nedenlerden). hevesli ve gençtik öyle ki bir küçük odada üç kişi yatıyor, 25 kişi ağırlıyor ve birbirimizin ne dediğini anlıyorduk. motelin giriş katında ceketli gömlekli kabadayılar hem kuru fasulye yer hem kurtlar vadisi seyrederlerdi..yoksa gora mıydı.
  işte maybe maybe'yle gerçek tanışmamız burada oldu. daha sonra daha gerçek tanışmalarımız da oldu. ah herkes halden anlamaz. maybe maybe heyecanlanınca ne güzel olur yarebbim hüzünlenmesi ayrı güzeldir, hele de beraber içip dertlenmesi en fenadır.
  çok özlediğim müstesna dost, içimizdeki kolajı yazıveren, yazamadıklarımızı anlayan, marsosun şen kaptanı, açık oturum, bira, midye dolma, fasıl sevme sebebi.