• birkaç zaman bisiklet kullanmış biri olarak bu işlerden hiç anlamayan ancak yine de bisiklet almak isteyenlere yönelik vereceğim tavsiyelerdir.

    1. bisiklet tipine karar vermek: bisikletler tek tip değildir. nerede ve ne amaçla kullanacağınıza bağlı olarak farklı tipleri vardır. dağ bisikleti, yol bisikleti, şehir bisikleti, katlanır bisiklet gibi. yapmanız gereken ilk iş bisikleti ne amaçla kullanacağınıza karar vermek. çünkü ona göre bu tiplerden birini seçeceksiniz. eğer maksadınız işe gidip gelmek, hafta sonları sahillerde ve patikalar içeren yollarda kullanmaksa hibrit dediğimiz yol bisikleti dağ bisikleti ortasındaki modellere yönelmeniz iyi olur. örnek modeller olarak carraro sportive 220,225,327... hibrit modeller hem asfalt üzerinde hem de patika yollarda sürmenize olanak tanır. kullanım alanı bu anlamda daha geniştir.
    dağ bisikletleri ise adı üzerinde, tarife ihtiyaç yok. engebeli arazide işinize çok yarar. dağ bisikletlerinin genellikle bizim aynakol dediğimiz ön dişlileri hibrit bisikletlere göre daha küçüktür. bu da pedallarının daha hafif olmasına olanak tanır. sonuçta dağda bayırda yokuş çıkarken pedalların hafif olmasına ihtiyaç duyacaksınız.
    yol bisikletleri ise genellikle tekerleri çok ince olan ve kendine özgü bir kadro yapısıyla kullanırken sizi oldukça eğen hız odaklı bisikletlerdir. asfalt üzerinde kullanmaya uygundur. bazen hafif patikalara da sokarsınız ama engebeli arazide pek işinize yaramaz.

    ağırlıklı olarak şehir içinde kullanacaksanız hibrit modelleri tercih edin. sağlam olsun dağ bisikleti olsun derseniz şehir içinde daha çok efor sarfetmek zorunda kalırsınız. kısa vadede bisikletten soğuyabilirsiniz.

    2. bütçeye karar vermek: kullanım amacınızı ve bisiklet tipinizi belirledikten sonra aşağı yukarı bütçenize karar verin. ben daha çok hibrit bisikletlere aşina olduğum için şunu söyleyebilirim ki giriş seviyesi bir gezi/tur bisikleti almak isterseniz 4000-5500 lira gibi bir miktar yeterli olur. ama buna ekstra alacağınız kask, gözlük, ışık gibi ekipmanları dahil etmiyorum.

    3. kadro boyunuza karar vermek: bir bisiklete oturduğunuz zaman kendinizi anlık olarak iyi hissetmeniz o bisikletin size uygun olduğu anlamına gelmez. bisikletin ana gövdesini oluşturan alüminyum (bazen çelik, karbon da olur) parçaya kadro deriz. bu kadroların her birinin farklı açıları ve boyları bulunur. bindiğiniz bisiklet üzerinde uzun saatler geçireceğiniz için boyunuza posunuza uygun bir kadro boyu seçmelisiniz. örneğin seleye oturduğunuzda, pedalı yere en yakın şekilde konumlandırdığınızda bacağınızın neredeyse düz olması gerekir. bunu anlamanın en iyi yolu bisikletçileri gezip bisikletlere binerek deneme yapmaktır. ha paranız çoksa şunu araştırın: (bkz: bike fitting)

    4. vites konusu: ben yine bir şehir bisikleti alacağınızı varsayarak yazıyorum. vites sayısının çok olması size kullanım kolaylığı ve çeşitliliği sağlar. yokuş çıkarken pedalların çok hafif dönmesini istersiniz değil mi? işte bunun için örneğin 21 vitesli bir bisiklet işinizi zorlaştırabilir. yanınızda 27 vitesli bir bisikleti olan arkadaşınızın rahat çıktığı yerlerde siz pedalınızı çeviremeyebilirsiniz bile. buna sebep olan şey aynakol dediğimiz ön dişlinin ve ruble dediğimiz arka dişlinin üzerindeki yaprak ve diş sayısıdır. ruble büyüdükçe, aynakol küçüldükçe pedallarınız daha rahat döner. 21 vitesli bir bisiklet alırsanız büyük olasılık rublenizdeki en büyük yaprak 28 dişe sahip olacaktır. siz bu rubleyi söktürüp yerine en büyük yaprağında 34 diş bulunan bir ruble de taktırabilirsiniz. böyle modifikasyonlar mümkün bisiklette. ama masraf tabi. benim önerim 27-30 vitesli bir bisiklet almanız. 21-24 vitesler işinizi biraz zorlaştırabilir.

    vites demişken vites ve aktarıcı setlerinin kalitesine de değinelim. gidonda vites değiştirmek için kullandığınız kollar ve önde arkada bulunan aktarıcıların tamamına vites grubu diyelim. bu setlerde shimano ve sram gibi başat markalar bulunur. ben shimano grubuna aşina biri olarak size şu kadarını söyleyeyim. shimano tourney denen set kalite anlamında son sırada yer alır. alacağınız bisikletin vites grubunun tourney'den bir veya iki model yukarı olmasına özen gösterin. acera, altus, deore gibi modelleri araştırın. sram markasını pek bilmiyorum.

    5. fren konusu: v fren ve hidrolik fren ifadelerini çok duyacaksınız. v fren dediğimiz şey kabaca fren kolunu çektiğinizde iki tane pabucun jantı sıkıştırarak yavaşlattığı sisteme verilen addır. ilkel ve ucuzdur. kendi başınıza dahi tamir edebileceğiniz kolaylıktadır. hidrolik fren ise fren kolunu çektiğinizde fren kablosunun içindeki hidrolik yağının iki tane balatanın tekere bağlı bir diski sıkıştırarak yavaşlattığı sistemdir. hidrolik disk fren daha pahalıdır ancak daha yumuşaktır ve etkili frenleme sağlar. örneğin v frenin ıslak zemindeki performans kaybını hidrolik frende yaşamazsınız. bakımı biraz daha maliyetlidir ve v fren sistemine göre ağırdır. bu ikisi arasındaki ayrım android - ios ayrımına benzer. herkes birini sever. siz de deneyin ve karar verin. ben kendim bir v fen kullanıcısı olarak ize hidrolik disk frenli bir bisiklet öneririm.

    6. ekipman konusu: bisikleti büyük olasılık çıplak vaziyette alacaksınız. onu çıplak kullanmak sadece kısa mesafelerde kolaydır. almanızın önemli olduğu bazı ekipmanları mutlaka alın. kask, gözlük, bagaj, sele ya da kadro çantası, yedek iç lastik, pompa mutlaka alın. benim önerim bir adet gidon yükseltme aparatı ve tur amaçlı kullanacaksanız kelebek gidon da almanızdır.

    7. lastik konusu: yere temas eden dış lastiklerin ücreti araba lastikleri ile yarışır. bu lastiklerin zırhlı dediğimiz türleri patlamaya çok dayanıklı olur. bunlardan edinmeye çalışın. lastiğin kalınlığı konusunda ise dağ bisikleti alıyorsanız kalın, yol bisikleti alıyorsanız ince lastikleriniz olacak. şehir bisikleti alıyorsanız ikisinin ortası olacak. lastik kalitesi önemli. örneğin bir dağ bisikleti olan salcano ng650 modelinin üzerinde continental lastikler geliyordu ben bisiklet bakarken. iyi şeyler bunlar.

    8. maşa konusu: bisikletin ön tekeri ile kadroyu birbirine bağlayan çatallı yapıya maşa denir. şimdi genelde dağ bisikletlerinde bu maşalar amortisörlü olur. çünkü dağ bayırda engebeli yollarda yerden gelecek darbeleri sönümlemek gerekir ki sarsılmayasınız. aksine yol bisiklerinde düz bir maşa bulunur çünkü asfalt üzerinde süreceksiniz zaten. hibrit modellerde ise bazılarında düz, bazılarında yaylı maşa görürsünüz. yaylı maşalar pedala uyguladığınız kuvvetin bir kısmını tekerlere ulaşmadan sönümler. bu nedenle genelde düz zeminlerde kullanacaksanız yaylı maşalardan uzak durun. bu maşaların yaylanmasını engelleyecek kilitleri de vardır ama hibrit modellerde benim önerim düz maşa tercih etmeniz.

    9. sele konusu: uzun kullanımlarda bisikletinizin koltuğu poponuzu çok ağrıtır. burası paraya kıymanızı önereceğim nokta. şehir bisikleti alacaksanız brooks b17 gibi bir model pahalı ama güzeldir, yormaz sizi. şu sıralar iki bin lirayı geçik sanırım. ama parasına değen şeyler arasındadır. bu marka aklınıza yatmıyorsa alternatif güzel seleler de bulabilirsiniz.

    10. jant konusu: jantlar, jantlardaki o gözünüze önemsiz görünen teller bisikletinizin tekerinin sekiz çizmemesi için çok önemlidir arkadaşlar. jantlarınız sağlam olsun da olur olmaz tel kırmasın. teller kırıldığında jantlarınızın ayarı bozulur ve düz dönmemeye başlar. bu da sürüşünüzü etkiler.

    edit: bir iki ufak ekleme yaptım. yine devam ederim.
  • hic beklemeyin bir an once alin cok egleneceksiniz emin olun

    isin teknik kismi bir yana cidden hic vakit kaybetmeden arastirmaya baslayin ve en kisa surede alin

    once ne icin nasil ve nerede kullanacaginiza karar verin boy ve kilonuza uygun bir kadro secin
    akliniza tam yatmayan hic bisey almayin (renk ,marka vb)

    istanbuldaysaniz benim onerim her zaman cycle cross bisikletler cogu disk frenlerle geliyor buyuk konfor yokus cikarken cok yormazlar ama inislerde yaris bisikleti keyfini verirler duzlukte ise hem dag bisikletine gore hem yaris bisikletine gore daha konforludur . ecnebinin hard tail dedigi tek on amortisorlu bisikletler de gayet hizli giderler ancak bunu saglamak icin cok daha fazla efor gerekir

    yaris bisikleti veya cycle cross alacaksaniz markadan bagimsiz olarak yine istanbul icin konusuyorum ve uber fit olsaniz dahi 50 34 disli oneriyorum heryer yokus yaris ta yapmiyorsunuz 50 34 le de asiri hizli gidebilirsiniz merak etmeyin (isteyene enmondo veya strava paylasirim saka degil)

    hardcore abiler ablalar icin 39 53 onerimiz var ama siz siz olun bu kadar kasmayin tdf ye kosmuyosunuz

    internetten almayin gidin bi kac dukkan gezin surun sonra alin hatta mumkunse bike fit yaptirin sonra alin en iyi bike fit trek magazasinda haberiniz olsun isterseniz fiti orada yapin degerlerinizi alin baska ve baska markalara yonelin trek sevmiyorum ne yapayim

    bike and outdoor besiktas , yenikoy sedona( sahsi favorim), cadde bostan giant ve orbea , yine besiktas aktif pedal ve daha cuzdan dostu olarak decathlon benim onerecegim magazalar iyi pazarlik etmeyi unutmayin diger dukkanlarla decathlonunda bi zahmet indirimini kovalayin magazlarin cogunda daha onceki seneden kalma ya da 2. el secenekleri mevcut bunlari degerlendirin

    karbon bisiklet almayin karbon bisiklet 3.veya 4.bisikletiniz olarak alinacak bisiklettir duserseniz cok uzulursunuz kirilirsa

    kadro seciminizi nerede kullanacaginiza gore yapin cok tirmanis varsa daha tirmanisa uygun bir kadro secin duzlukse aerolara yonelin cidden eglenceli bu aletler

    yaris bisikleti veya cycle cross alacaksaniz
    catali karbon kalani alu veya komple alu bi alet bulun kafaniz rahat etsin
    o kilitli pedallara alisilirken garanti dusulur cunku ama hizli ama yavas garantilidir dusulur ben uyarayim

    vitesler icin ;

    dag bisikletleri icin
    sram x5 ve ustu ne varsa arka disliler mumkunse en az 8 li veya 9lu mumkunse 9 lu olanindan alin gecin pisman etmez

    shimano icinse ne yazikki set adlarini tam bilmiyorum uygun yollu ne varsa en az arka da 8 ya da 9 disliliolanlarindan yok accik daha iyi biseye gideyim diyorsaniz deore serilerinden veya xt serileri olacakti onlari onerecegim

    yaris bisikletleri icin ;

    abiler ablalar 105 cok guzel eywallah ama yeni tiagralarda gayet is gorur magazalarin cogu on arka disli oran/ sayisini isteginize gore cok hizli bir bicim de ayarlayabilecek durumdalar butcenize gore ister dura ace alin ister ultegra ister tiagra gunun sonunda yokus cikarken emin olun en ust sistemler bile ayni orana sahip daha uygun yollu bir sistemle %90 ayni sonucu verecek is sizin kondisyon durumunuzla alakali

    sramler icin bisey diyemeyecegim yaris /yol seti kullanmadim sadece dag bisikletinde sram kullandim ve cok memnun kaldim x9 saglam set cidden butce el veriyorsa direkt alin devam edin

    bisiklet gruplarinin ve bu ise sizden once baslamis olan herbokologlarin zorbaliklarina taviz vermeyin hangi tur bisiklet seviyorsaniz ona binin yarissa yaris dagsa dag onemli olan sizin keyfiniz

    keyifli pedallar
  • * ilk defa alacaksanız, bisiklet türleri hakkında bilgi sahibiyseniz ve ne tür bir bisiklet alacağınızı bilmiyorsanız şehir bisikleti alın. şehir bisikleti demek sadece emekli amcaların sürdüğü bisiklet demek değildir. çok iyi, çok şık, yüksek performanslı modelleri mevcuttur. (bkz: specialized sirrus sport) (bkz: trek fx 7. serisi)
    * ilk bisikletiniz genelde hangi tür bisikleti alacağınıza karar verdiren bisikletlerdir. (ilk bisikletim dağ bisikleti idi, şimdi tur bisikleti alacağım.)
    * arada fiyat farkı çoksa, pahalı olan bisiklet daha iyidir. fiyat farkı az ise aşağı yukarı denk bisikletlerdir kuvvetle muhtemel. şansınız varsa mutlaka deneyin, hangisi hoşunuza giderse onu alın.
    * türkiyenin yolları bozuk ondan dağ bisikleti argümanı yok hükmündedir. dağ bisikleti dışındaki bisikletler çubuk krakerden üretilmiyor, bu argümanı hafızanızdan silebilirsiniz.
    * ille de dağ bisikleti alacaksanız kitlenebilir amortisörlü olmasına dikkat edin. zira şehir yollarında ilerlemek için harcadığınız enerjinin bir kısmını amortisöre gittiği için verimsiz olur, can sıkar (hele ki yokuş çıkarken).
    * ufak çaplı, mevsimlik bisiklet turları düşünüyorsanız bisikletin arkasında bagaj takma yerleri olduğundan emin olun, satıcıya bir sorun.
    * bir önceki yılın bisiklet modelleri genelde %20 ve daha fazlası indirimle satılıyor (ilk bisikletimi bu şekilde %35 indirimde aldım), sık görüyorum bunu. aklınızda bulunsun, siteleri indirimleri girin bir inceleyin.
    * candy crush oynamak, instagramda fotoğraf paylaşmak gibi amaçlar doğrultusunda onbinlerce insanın maaşından fazla parayı telefona ödediği bir dünyada bisiklete(sağlığa,spora,keyfe) verilen para helaldir, absürt değildir. 'aa bisiklete o kadar para verilir mi' leri kafanıza takmayın.
  • 1. neden bisiklet almak istiyorsunuz?
    büyük oranda işe gidip gelmek ya da hobi amaçlı kısa turlar yapmak için bu başlığa gelindiğini tahmin ediyorum. işe gidiş geliş güzergahında ya da tura çıkmak istediğin yolda yokuşları hesaba kat. toplu taşıma+bisiklet yapacaksan katlanır bisikletlere göz atabilirsin. ufak yokuşların dışında yolun düzse katlanır bisiklet düşük performans sunar ve gereksizdir diye düşünüyorum.

    v

    2. alacağınız bisiklet türünü seçin
    şehir bisikleti işe gidip gelmek, 30-40 km'lik keyfi turlar yapmak için idealdir.

    bisiklet alır almaz 100 km'lik yol yapmayacaksanız yol bisikleti almayın.
    kendinizi dağlara tepelere vuracak kondisyonunuz ve vaktiniz yoksa dağ bisikleti almayın.

    v

    3. bütçenizi belirleyin

    çevremde bisiklet almak istediğini söyleyenlerin çoğu maksimum 1.000 lira verebileceğini söylüyor. evet 1.000 liraya bisiklet alabilirsiniz ama o bisikleti kullanmaktan zevk alamazsınız. euro kurunu, malum vergileri göz önüne alırsanız tr'de 2.000 liradan az para vereceğiniz bir bisiklet size uzun vadede hayır getirmez. o yüzden ya 2.000-2.500 liraya ilk sıfır bisikletinizi alın ya da bisikletten iyi anlayan birinin de yardımı ile 1.000-1.500 bandında 2. el bisiklet alın. benim tavsiyem sıfır almanızdır. bütçenizi bir şekilde zorlayın, inanın pişman olmayacaksınız. 3-4 yıl sonra belki de maddi durumunuz düzelecek. bisikletten daha iyi anlamaya başlayacaksınız. işte o zaman 5.000-10.000 bandına bile çıkabilirsiniz ve yine emin olun o paraya da değecek.

    bütçe belirlerken unutmamanız gereken bir başka şey ise ekipman bütçesi. 2.000'i verince bitmedi. kask, suluk, kıyafet başta olmak üzere çeşitli aksesuarlara 500 liraya yakın ödeme yapabilirsiniz.

    v

    4. marka-model araştırması yapın.

    başlangıç için f/p olarak sedona-carraro-salcano 3'lüsünden birine bakabilirsiniz. önceliğiniz carraro olsun. model ise bütçenize ve göz zevkinize göre değişebilir.
    bazen decathlon'da da güzel bisikletler olabiliyor. göz zevkinize ya da ihtiyacınıza göre buraya da göz atabilirsiniz.
    https://www.decathlon.com.tr/…kleti#product_8405210

    v

    5. binin.

    aldığınız bisiklete binin. başlarda götünüz acıyacak, belki dizinizde problemler çıkacak ama zamanla alışacaksınız ve bırakamayacaksınız.
    ben bisiklet sürmeyi neredeyse 20'li yaşlarımın ortasında öğrendim. aldığım ilk bisikletimi 5 yıldır kullanıyorum, düzenli bakıyorum-temizliyorum. şehirlerarası yollarda gidip geldim, toplu taşıma ile ulaşamayacağım koylara gidip çadır kurdum. işime bisikletle gidip geldim. 3.000 km'den fazla yol yaptım.

    çift teker iyidir. tekerinize taş değmesin.

    ---

    yıllar sonra gelen edit: bisikleti satıyorum. "2. el bi şey alayım. hoşuma giderse sonrasında model yükseltirim" diyen varsa dükkanımız bi dm uzaktadır.
  • öncelikle bu iş ile yıllarca uğraşmış bir kişi olarak bende kendi deneyimlerimi paylaşayım. bir kere bisiklet alınacak ise sizi yarı yolda bırakmayacak bir marka tercih edin. benim giriş seviyesi için önerilerdiğim markalar mosso, kron ve carraro şeklindedir. param çok ikinci el şahin parası veririm diyorsanız canondale, giant, scott gibi markalara da para verilebilirsiniz.

    öncelikle mümkünse ön amartisörleri kilitlemeli modellerden alınız. asla bisikletin göbeğinde amartisör olan modellerden almayınız. görsel olarak iyi dursa da sizi hem çok yorar hem de yavaşlatır.

    görselliğe bakıp gidip disk frenli model almayınız. bilin ki bu disk frenlerde iki çeşit var. bir tanesi sadece görüntüden ibaret olup mekanik disk fren diye geçer. bu modeller tam bir eziyet olup sizi çok üzer. bu disk frenin hidrolik olan versiyonu vardır. bu çok iş görür ama bakımı çok zordur. yağ eksiltme vs durumu söz konusudur. o yüzden amatör kullanıcı iseniz vfren sizin için en idealidir. pabuçlar eridiğinde değiştirin yeterli. üstelik erimez pabuçlar falan piyasada çok rahat bulunabiliyor.

    vites konusunda zaten düzgün markalar schimano'dan şaşmıyor. schimano'nun 20 tane farklı çeşiti var. ancak amatör kullanıcı iseniz mevcut markaların giriş seviyesi modeli sizi hiç üzmez. üstelik bu markaların kadroları oldukça hafif ve kalitelidir.

    benim size önerim yerli üretici diye geçen geroni, salcano, bianchi gibi markalardan uzak durarak seçim yaparsanız bisiklet sürme alışkanlıklarınız daha sonraki zamana taşınır. bu markaların ürünlerinden ne zaman kullansam beni bisikletten nefret ettirmiştir.

    170 ve civarı iseniz bisikletinizi 26" olan modellerden seçin. 29" modelleri ise 1.80 ve üzeri kişilerin seçmesi daha uygun olur. dağ bisikleti ile asfaltta kullanım yapacaksanız sadece lastiklerinizi yol lastiği ile değiştirebilirsiniz. bu seçenek hem bisikletinizin hafiflemesini hem de sürüş keyfini artıracaktır.

    yağmurlu havalarda frenleriniz ne kadar iyi olursa olsun lastikleriniz dağ bisikleti lastiği ise asfaltta istediğiniz yerde durmanızı engeller. mutlaka bu konuda dikkat ediniz.

    bisiklet sürer iken mutlaka dizlik kask ve dirseklik kullanın. bunlar sadece görüntü amaçlı değil gerçekten koruduğu için kullanılıyor.
  • "çift kişiliklerden alın" olabilecek tavsiyedir.
    erkek arkadaşımla geçtiğimiz pazartesi resmi tatilini fırsat bilip gerçekleştirmiş olduğumuz adalar gezisinin kınalı ada kısmında yaptığımız faaliyetlerden biri de çift kişilik bisiklete binmekti. o kadar keyifli bir şey daha görmedim ben arkadaş. sevgiliye sonuna kadar güvenmek suretiyle yokuş aşağı son sürat giderken kollarını açıp rüzgarı hissetmek. ama gel gör ki sevgili pedalları çevirmediğimi fark etti ve "çevirsene lan pedalları" diye bağırarak tüm karizmamı bozdu bebek görünüşlü öküzüm benim.
  • çok da şey yapmayacaksanız btwin alın.

    edit:
    çok da şey yapmak: bi binişte minimum 50km mesafe gitmek. ayda minimum 5 kez olcak şekilde en az 2 sene kullanmak vs
  • • öncelikle boyunuza en uygun kadro ölçüsüne sahip bisiklet alın. çünkü omuriliğiniz dolayısıyla sağlığınız için doğru kadro boyuna sahip bisiklete binmek ve doğru oturuş pozisyonunda sürmek çok önemli.

    • ülkemizde gördüğüm en yaygın hata bisiklet seçimi. bisiklete nerede binecekseniz ona göre bisiklet alın. daha çok şehir içinde binecekseniz tutup da dağ bisikleti almayın. çünkü dağ bisikletleri ağırdır, lastikleri kalın olduğundan yorucudur.

    eğer yaşadığınız yerin yolları düzgünse yol bisikleti, yollar bozuksa şehir bisikleti, arazide binecekseniz dağ bisikleti alın. ülkemizin yollarını hesaba katarsak en doğru seçim şehir bisikleti almanız olacaktır. bu sayede hem bozuk yollarda dahi sürebilirsiniz hem de ağır arazi koşulları olmadığı sürece arazide de binebilirsiniz. bu bağlamda daha çok arazide binecekseniz kilitlenebilir amortisörlü şehir bisikleti daha çok şehirde binecekseniz düz maşalı şehir bisikleti alın.

    eğer daha çok şehirler arası yolculuk yapacaksanız en doğru seçim yol bisikleti olacaktır.

    • yine sıkça yapılan bir hata, disk frenli bisiklet almak. insanlar görüntüsüne mi aldanıyor nedir bir disk fren hayranlığıdır gidiyor. öncelikle kesinlikle mekanik disk frenli bisiklet almayın. bana kalırsa hidrolik disk frenli de almayın. neden derseniz; hem pahalı hem bakımı zahmetli hem de ağırlık dezavantajı var.

    önemli olan v frene sahip bisiklet alıp pabuçları baradine gibi kaliteli markalardan edinmek. emin olun kaliteli pabuca sahip bir v fren, hidrolik diski aratmayacaktır. üstelik v fren ucuzdur, hafiftir ve bakımını kendiniz bile yapabilirsiniz.

    • fark ettiyseniz amortisör ve fren konusunda hep ağırlık dezavantajından bahsettim. çünkü bisiklet alırken gözden kaçan bir konu, ağırlık konusu. bisiklet ne kadar hafif olursa o kadar iyi. ne kadar hafif o kadar az yorucu ve randımanlı bir sürüş deneyimi.

    bu bağlamda dağ bisikleti alıyorsanız maksimum 13-14 kg, şehir bisikleti alıyorsanız maksimum 11-12 kg, yol bisikleti alıyorsanız maksimum 9-10 kg olsun.

    bütçeniz iyiyse 7-8 kg'lık karbon kadrolu bisiklet de alabilirsiniz ama profesyonel biniciler dışında kimsenin bir bisiklete o kadar bütçe ayırdığını zannetmiyorum.

    • karbon demişken bütçeniz varsa dediğim gibi karbon kadrolu bisiklet alın ancak sınırlı bütçeniz varsa alüminyum kadrolu bisiklet alın. bütçeniz bir tık üstteyse kadrosu alüminyum maşası karbon bisiklet alın. eğer dağ bisikleti alacak iseniz bütçeniz sınırsız dahi olsa alüminyum kadrolu bisiklet alın çünkü karbon çok sağlam olsa da esneme payı olmadığından kırıldığı an o bisiklet çöp olur. arazi koşulları göz alındığında bisikletin alabileceği sert darbeler göz önünde bulundurulmalı ve esneme payı olan alüminyum tercih edilmeli.

    • lastik konusu çok önemli ve genelde bisikletlerin üzerinde gelen lastikler kaliteli olmaz. alır almaz lastiği değiştirin demiyorum ama ilk patlamadan sonra bunu bahane edip değiştirmenizi öneririm. ülkemiz yolları göz önüne alınarak en doğru lastik tercihi patlak korumalı lastikler olacaktır. örneğin 3 mm ve 5 mm'ye kadar patlak korumalı schwalbe marathon serisi lastikleri önerebilirim. continental ve michelin'in de bisiklet lastikleri fiyat/performans olarak tatmin edicidir.

    patlak korumalı lastiklerin ağırlık dezavantajı vardır ancak patlama riskine karşı göze alınabilecek bir dezavantajdır. bu yüzden yukarıda değindiğim ağırlık konusu daha fazla önem kazanıyor. çünkü siz ne kadar hafif bir bisiklet alırsanız alın suluktu, sele çantasıydı, ön ve arka ışıktı, pompaydı şuydu buydu derken bisikleti ağırlaştıracaksınız. o yüzden ağır bir bisiklet alıp üzerine ekipmanlarla da ağırlaştırıp kendinize eziyet etmeyin.

    • eğer bineceğiniz yer yokuşluysa, amortisörlü maşadan dolayısıyla konfordan feragat edin ve daha az yorulmak adına düz maşalı bir bisiklet alın. ancak bineceğiniz yer düzse, ağırlıktan feragat edin ve daha konforlu bir sürüş deneyimi için amortisörlü maşaya sahip bir bisiklet tercih edin.

    • genel olarak dikkat edilmesi gereken hususlar bunlar. farkındaysanız marka ve model önerisinde bulunmadım. yazdığım hususları göz önünde bulundurarak bütçeniz dahilinde istediğiniz marka/modeli tercih edebilirsiniz. önemli olan kadroya yatırım yapmanız.

    açmak gerekirse; vitesi, freni ve diğer komponentleri üst düzey ancak markası pek de iyi olmayan bir bisiklet yerine komponentleri düşük seviye fakat markası iyi olan bir bisiklet tercih edin. çünkü paranız oldukça istediğiniz komponenti daha iyisiyle değiştirebilirsiniz. unutmayın kadro (şasi) kalıcıdır ancak diğer pek çok şeyi değiştirmeniz mümkündür. bu yüzden ömür boyu kadro garantisi veren trek, scott, specialized, merida, giant, cube, cannondale, focus, orbea gibi markaları tercih edin. saydığım markaların 1000 tl'den başlamak üzere hemen hemen her bütçeye uygun modelleri bulunmakta.

    ancak bütçeniz 1000 tl'nin altındaysa whistle, carraro, sedona, salcano, bianchi gibi yerli üretim bisikletlerin giriş ve orta seviye modellerini öneririm.

    • bisiklet aldıktan sonra özellikle şehir içinde binecek olanlara ise şu entry'mi okumalarını öneririm.

    • hepinize iyi sürüşler.
  • bisiklet seçerken; görsellik, hafiflik, marka ve fiyat pek çok kişi için ana kıstaslar niteliğindedir. diğer yandan sırf yanlış kadro geometrisi seçimi başlı başına insanı bisikletten soğutmaya hatta ciddi ağrılarla baş başa kalmasına sebep verebilir.

    nedir bu kadro geometrisi? neden bu kadar önemlidir? konuyu fazla teknik detaya inmeden ve geometrik kavramlardan bize en çok lazım olacakları beraberce inceleyelim.

    öncelikle; maksadınız hızlı ve çevik bir yol bisikleti ise “performance (hız)” türü bir geometriye sahip bisiklet seçmeniz gerek. ancak tırmanışta ve bozuk zeminlerde rahatlık arıyorsanız “endurance (dayanıklılık-konfor)” türü bir bisiklet seçmeniz gerek. ikisi arasındaki farkı özetle görmek için şu çizimlere bakmanız temel bir fikir sahibi olmanızı sağlayacaktır;

    üstteki çizimde; mavi olan performance, siyah olan ise endurance türü bisiklet geometrisini özetlemekte, aşağıda ise iki tür arasındaki sürücü pozisyonu gösterilmektedir.

    1-kadro geometri kıstasları
    yol bisiklet kadroları genellikle seat tube lenght (sele borusu) uzunluğunu temsil eden santimetre cinsinden olarak ölçülür. formül ise basittir; iç bacak arası boyu x 0,67 = kadro boyu = sele borusu boyu

    bununla birlikte top tube lenght de (üst boru boyu) genellikle kadronun size uygunluğunu gösterir. yani aslında kadro boyunu, sele borusunun uzunluğuna ek olarak bu ölçü belirler. üst borunun uzunluğu, gidona uzanırken kol ve vücut kesişiminde oluşan açının 90°’den fazla olmasına neden olmamalıdır.

    örneğin, bir üretici, bir bisikletin koltuk borusu uzunluğunu 51 cm olarak ölçebilir ve “s” boy bir kadro olarak tanımlayabilir. aynı ölçüm, üreticiye, bisiklet tarzına veya hatta bisikletin satıldığı bölgeye bağlı olarak x/s veya s/m olarak tanımlanabilir. bu nedenle, bir bisikletin kote edilmiş boyutu, markalar arasında karşılaştırıldığında o kadar da kullanışlı değildir.

    kadro geometrisinin en temel iki unsuru stack ve reach’tir. bisikletin stack ve reach değerini bilmek, farklı üreticiler arasında karşılaştırma yapmanızı ve “seat tube (sele borusu) ölçümünün ne olduğuna bakılmaksızın, size uyacak olup olmadığını hemen öğrenmenizi sağlayacaktır.

    öncelikle şu çizimi açıp inceleyin, sonra aşağıda yazılanları çizimden sırası ile kontrol ederek okumaya devam edin.

    stack:
    orta göbek merkezinden head tube (üst boru) tepesine dikey olarak ölçülür. bu, bir kadronun ne kadar yüksek olduğunun bir göstergesidir. dayanıklılık yol bisikletleri tipik olarak yarış odaklı yol bisikletlerine kıyasla daha fazla desteye sahiptir.
    · performance için kısa, endurance için uzun olmalı

    reach:
    orta göbek merkezinden head tube (üst boru) üst merkezine yatay olarak ölçülür. bu, bir kadronun uzunluğunun gösterimini verir. performans yarış bisikletleri genelde dayanıklılık bisikletlerinden daha uzun bir mesafeye sahip olur ve aerodinami geliştirmek için daha düşük bir cephe profili oluşturur.
    · performance için uzun, endurance için kısa olmalı

    seat tube angle (sele borusu açısı):
    sele borusunun yer ile yaptığı açıdır. bu açı bisikletin sürüşünü etkileyen en önemli faktördür. sele borusu ofsetinin veremediği ölçüleri verebilir. bu şekilde bisiklet üzerinde daha farklı pozisyon duruşları sağlayabilirsiniz. örneğin zamana karşı bisikletlerinde bu açı çok dik olur. böylece triatlon gidonlarının tutuşunu, sürücünün ileri-geri pozisyonunu çok değiştirmeden kullanması sağlanır.
    · performance için dik açı, endurance için çok az daha eğimli olmalı.

    head tube lenght (alın borusu uzunluğu):
    ön çatal ekseniyle gidon merkezi arasındaki uzaklıktır. gidon boğazının uzunca olması bisikletçinin ağırlığının arka ve ön tarafta daha dengeli dağıtılmasını sağlar. bu ölçü genellikle aero pozisyon almak için önemlidir. kısa alın borusu kullanan bisikletlerde daha çok eğilip daha aero bir pozisyona geçebilirsiniz. daha uzun alın borusu ise daha dik bir sürüş sağlayacaktır.
    · performance için kısa, endurance için uzun

    head tube angle (alın borusu açısı):
    head tube açısı head tube’un zemine açısını belirtir ve genelde ‘düşük’ veya 'dik' olarak tanımlanır. bu açı dikleştikçe bisiklet hakimiyeti hassaslaşır (yani yönlendirme daha hızlı ve kolaydır) ve daha iyi tırmanır. daha düşük açılarda hakimiyet hassasiyeti daha azdır fakat yüksek hızlarda kontrol çok daha kolaydır. düşük head tube açısı bisikleti yönlendirmek için daha fazla çaba gerektirir, ancak yavaş hızlarda daha iyi performans gösterir. performans yol yarışı bisikletlerinde head tube dik açıya sahiptir, yönlendirmek için daha az çaba gerektiren yüksek hızda sürüş için daha iyi sonuçlar verir.
    · performance ve endurance her ikisi için de dik açı.

    chain stay lenght (rear center) (zincir borusu uzunluğu):
    orta göbek ile arka göbek arasındaki mesafedir. bu uzunluk bisikletin atikliği ve dengesini etkileyen bir ölçüdür. kısa olması, wheelbase’in (aks mesafesi) kısalmasına neden olacak ve bisikletin atikliğini arttıracaktır. kısalması arka tekerleğin ön tekerleği ne kadar çabuk takip ettiğini etkiler, bu da haliyle atikliği arttırır. daha uzun zincir borusu bisikletin dengesini arttıracak fakat ani dönüşlerde veya ani hareketlerde tepkisi daha yavaş/az olacaktır. ama zincir borusunun uzun olması arka üçgeni de büyüteceğinden bisikleti daha rahat bir bisiklet yapacaktır. bu mesafe ne kadar uzun olursa konfor o oranda artar. fakat bu kez de bisiklet ataklığını kaybeder ve yokuşlarda verimsiz bir sürüş ortaya çıkar. yarış ve dayanıklılık bisikletlerinden ziyade uzun olması tur bisikletleri için idealdir.
    · performance ve endurance her ikisi için de kısa olmalı.

    wheelbase (aks/dingil uzuzluğu):
    ön göbek ve arka göbek arasındaki mesafedir. uzun bir aks uzunluğu dengeyi sağlayacak fakat manevra kabiliyetini azaltacak, diğer yandan uzun olması bisikletin konforunu arttıracaktır. 'kısa' aks/dingil mesafesine sahip bisikletler daha keskin kullanıma neden olur.
    bunun uzun olması, bisiklete düz yollarda rahat kullanım, kısa olması duyarlılık, ataklık sağlar.
    · performance ve endurance her ikisi için de kısa olmalı.

    bottom bracket (bb) drop:
    ön ve arka teker merkezleri arasındaki sanal yatay çizgi ile, orta göbek merkezi arasındaki dik mesafedir. bottom bracket drop ne kadar alçalırsa, binicilerin ağırlık merkezi de aşağı ineceğinden hız için daha dengeli bir platform yaratarak daha iyi sürüş sağlar. bottom bracket drop, bisikletin amacına bağlı olarak tipik olarak 60 mm - 80 mm arasında değişir.
    · düşük olması hız dengesi için, yüksek olması bozuk zemin ve tümsek geçişleri için iyi.

    2-geometri kıstaslarını kullanmak;
    yukarıda geçen ölçülerde uzun, kısa, dik açı, eğilimli açı terimleri kendi başlarına bir şey ifade etmezler. uzun ama neye göre uzun? kısa ama neye göre kısa? dik açılı ama neye göre dik açılı? tüm bu soruların anlam kazanması için aynı türden en az iki bisikleti geometri kıstasları açısından birbirleri ile kıyaslamamız gerek, ancak bu şekilde hangi bisiklet bizim için daha uygun sorusuna cevap verebiliriz.

    (önemli not: aklınıza şöyle bir soru gelebilir; küçük boy kadrolarda doğal olarak mesela alın borusu kısa olacaktır, ama kadro boyu büyüdükçe alın borusu uzunluğu da artacak. bu durum geometriyi olumsuz etkiler mi? kadro boyları büyüdükçe yukarıda geçen tüm kıstaslar da orantılı olarak uzarlar. her boru aynı oranda büyüdüğü için bu performans açısından bir şey değiştirmez)

    birkaç bisiklet arasında seçim yapma aşamasına geldiğinizde, bu bisikletlerin size uygun olan kadro boyu geometri ölçülerini birbirleri ile kıyaslamanız ve yukarıda açıklanan kıstaslar eşliğinde amacınıza en uygun olan bisikleti tespit etmeniz gerek. ancak bu kıyaslamanın daha anlamlı olması için; almayı en çok istediğiniz profesyonel bisikletin geometri ölçülerini de bu kıyaslamaya dahil etmeniz daha isabetli bir sonuç ortaya çıkartır.

    sonuçta çok pahalı olan bu profesyonel bisikletler rüzgâr tüneli de dahil olmak üzere pek çok simülasyon aracılığı ile geliştirilerek kusursuz bir geometriye sahip olmaları amaçlanır. alacağımız düşük bütçeli bir bisikletin geometri olarak böylesine profesyonel bir bisikletin sahip olduğu geometriye olabildiğince yakın olmasının sağlayacağı avantajı açıklamaya gerek var mı?

    şimdi bir örnekle konuyu daha anlaşılır kılalım…

    diyelim ki bir yol bisikleti almaya karar verdik ve beğendiğimiz üç farklı markaya ait üç bisiklet arasında kaldık. maksadımız bisikleti şehir yollarında kullanmak, bu sebeple endurance/dayanıklılık türünde bir bisiklete ihtiyacımız var. ancak bir bisikletin hız için mi yoksa dayanıklılık için mi olduğu konusunda da yeterli bilgimiz yok veya tereddütlerimiz var ve bize bir an önce bisiklet satmak isteyen satıcının söylediklerine göre de davranmak istemiyoruz.

    bu klasmanda en çok beğendiğimiz bisikletin de trek madone 9.9 h2 versiyonu olduğunu varsayalım. (not: h1 versiyonu kadro geometrisi olarak hız amaçlı olarak tasarlanmıştır) ve kadro boyumuz da 52 olsun.
    beğendiğimiz bisikletler ise; cube attain, focus coya ve specialized allez e5 olsun.
    öncelikle şu siteye giriş yapıyoruz...

    karşımıza çıkan arama kutusuna önce trek yazıp, çıkan listeden madone 9.9 h2 versiyonunu seçiyoruz, karşımıza kadro boyları seçeneği çıkacak, buradan 52 (ya da listede 52 yok ise seat tube c-t ölçüsüne göre ona en yakın olanı) seçiyoruz. sonra arama alanına üç tercihimizi de sırayla girip enter tuşuna basarak her seferinde 52 kadro boyunu seçip, sonunda “compare” düğmesine tıklıyoruz. ve sonuç karşımıza şu şekilde çıkacak...

    geometri bölümünde açıkladığımız kıstaslar ışığında verileri yan yana karşılaştırdığımızda hayalimizdeki bisiklet olan trek madonne 9.9 h2’ye geometri olarak en yakın bisikletin cube attain olduğunu görebiliyoruz. şu durumda bizim ihtiyacımızı karşılayacak en iyi 1. seçenek cube attain, 2. seçenek ise spesialized allez e5. focus coya’nın ise endurance geometriden ziyade hız amaçlı tasarlandığı ölçülerden ortaya çıkıyor zaten.

    3- kendi bike fit’ini kendin yap:
    bike fit: aldığınız bisikletin tam olarak kendi bedeninize uyacak şekilde ayarlarının yapılmasıdır. bunun iki yolu vardır; ya bike fit yapan bir yere giderek yaptıracaksınız ya da kendi başınıza... (ilk seçenek imkan dahilinde ise önerilir; özel eğitim almış personeller ve özel ekipmanlar kullanılarak sıfır hata ile ayarlarınız yapılırken, sürüş pozisyonunuzda bir kusur varsa bunlar da düzeltilir)

    kendiniz bike fit yapmaya karar verdiyseniz ilk iş olarak şu siteye giriş yapıyoruz...

    çıkan ilk sayfada;
    gender: erkek/kadın
    bike tipe: road/mountain/triatlon (yol bisikleti için road seçilecek)
    measure yourself using:inc/cm (yok bisikleti için cm seçilecek)

    bu seçeneklerden uygun olanların üzerine tıklayarak seçimlerimiz yaparak devam ederek bir sonraki sayfaya geçiyoruz...

    bir sonraki sayfada detaylı olarak ölçülerimizi gireceğiz. mümkünse bir arkadaşınız bu ölçüleri mezura veya metre ile alsın, kendi başınıza hatalı ölçüm yapabilirsiniz. gereken ölçüler sırası ile şunlar;

    actual inseam ; (ayaklarınız çıplakken) iç bacak ölçüsü
    trunk; oturur vaziyette iken oturduğunuz yerden omuz hizanıza kadar olan ölçü
    forearm; parmaklarınızla gidonu tutar gibi yaparak ön kol ölçünüz.
    arm; yine parmaklarınızla giden tutar gibi yaparak tam kol ölçünüz
    thigh; düz bir zemine oturup sırtınızı duvara dik olarak tam yaslayın. duvar ile dizkapağı arasındaki mesafeyi ölçün.
    lower leg; (ayaklarınız çıplakken) oturur vaziyette iken zeminle dizkapağı üstü arası mesafenin ölçüsü
    sternal notch; (ayaklarınız çıplakken) dik vaziyette durun, zeminden adem elmasına kadar olan mesafenin ölçüsü.
    total height; (ayaklarınız çıplakken) tam boy ölçünüz.

    tüm bu ölçüleri sırası ile girip devam tuşuna tıkladığınızda sonuç sayfasına geleceksiniz. örnek ölçüleri girdiğim de çıkan sonuca bakalım;

    seat tube ct ölçüsüne göre için uygun kadro boyu: 53
    bisiklet üzerinde yapılması gereken ayarlar;

    • stem/gidon sapı ölçüsünün 10 cm olması gerek. şayet bisiklet üzerinde daha kısa bir sap var ise bunu 10 cm'lik gidon sapı ile değiştirilmesi gerek.
    • saddle handebar/sele-gidon arası ölçü: 52 cm olacak şekilde selenin ileri-geri doğru ayarlanması gerek
    • bb saddle/sele yüksekliği: 70-72 cm arası; selenin üst kısmı ile orta göbek merkezi arasındaki mesafeyi buna göre ayarlamak gerek.
    • saddle setback: sele ayarlandıktan sonra sele önü ile orta göbek merkezi arasındaki izdüşüm ölçüsünün 3,4-4 cm arasında olması gerek. bunun dışında bir ölçü çıkıyorsa dokunmamak, sürüş esnasında bir rahatsızlık var ise sele ileri-geri alınarak bu ölçünün yapılması gerek.

    bu ayarları yaptıktan sonra bisikletinize binerseniz tam olarak size uygun hale gelmiş bir bisikletiniz olur ve yanlış ayardan dolayı bel, boyun, diz ağrısı çekmenize gerek kalmaz.

    4-kadro materyalleri; karbon mu alüminyum mu?

    karbon;

    • seri üretimi henüz mümkün olmadığı için maliyeti yüksek bir materyaldir. bu sebeple karbon bisikletler doğal olarak (şimdilik) pahalıdır.
    • tek parça (monoblock) olarak ve kadro üretmek mümkündür ve dilediğiniz şekli verebilirsiniz; bu sayede rüzgar direnci daha az ve esnemezliği daha yüksek bir kadro ortaya çıkar.
    • önden gelecek darbelere karşı alüminyuma göre daha dirençlidir, bu tip darbelere karşı kırılma riski alüminyuma göre daha azdır.
    • yanal darbelere karşı zayıftır. örneğin bisiklet üzerinde ve kaldırıma paralel giderken, kaldırıma doğru düşerseniz ve kaldırım kenarı kadroya denk gelecek şekilde çarparsa, ağırlığınızın da etkisiyle kadro kırılabilir. alüminyum kadronun ise böyle bir durumda boyası çizilir ya da ezik oluşur ancak kalkıp yolunuza devam edersiniz.
    • tüm komponentleri takılmış üst düzey bir karbon bisiklet 7 kg civarı iken, aynı komponentlerin takıldığı alüminyum bisiklette bu rakam en az 9 kg civarında olacaktır. (ucı tarafından 6,8 kg altı ağırlıkta bisikletler yarışmaya dahil edilmez. bu seviyeden daha hafif bisikletler dayanıklılığını yitireceği için risk teşkil eder.)
    • giriş seviyesi karbon bisikletlerde kullanılan karbon fiber düşük kalitelidir ve kırılma riski daha yüksektir.

    alüminyum:

    • yukarıdaki tespitlere ek olarak:
    • iki tip alüminyum çeşidi kullanılmaktadır; 6061 ve 7005.
    • 6061: daha esnek ve biraz daha hafif bir yapıdadır. yerden gelen titreşimleri daha iyi absorbe eder. endurance tip bisiklet alırken iyi bir tercihtir.
    • 7005: 6061'e göre %10 daha dayanıklı ve serttir. bu sayede özellikle orta göbek bölgesinde esnemezlik konusunda daha iyidir. ancak handikap olarak yerden gelen titreşim ve sarsıntıları büyük ölçüde biniciye aktarır. hız tipi bisikletler için daha uygundur.

    edit:imla vs.
  • ucuz yollu bir bisikleti gidin alın taktik maktik yok bam bam bam.

    sebebi ise şu ne olursa olsun, istersen 10k' lık bir bisiklet alın daha sonrasında değiştireceksiniz onu. kaçarı yok, değiştirmeyen arkadaşım yok.

    her şeyi ince eleyip sık dokumaya gerek yok. sıfır bir orta halli bisikletin size patlayacağı rakam, 3.000 tl den başlıyor.

    bu konuda verebileceğim tek bir hayati tavsiye var. gidip bim' den ya da bisikletçiler çarşısından bisiklet satın almayın.

    300tl' lik bisiklet ile 3.000 tl' lik bisiklet arasında, üzerinde kullanılan aksam, ağırlık vb bir çok konuda hayati farklar var. mesela migros' ta 300tl' ye satılan bir bisiklet 25kg geliyor iken, 5.000tl' ye satılan bir şehir bisikleti ekipmanlarıyla 15kg geliyor(ekipmanların içi dolu değil tabi çantalar ve suluk gibi aksesuarlardan bahsediyorum)

    bir de bazı kullanıcılar yol bisikleti ile başlayıp yol yarış tercih ediyorlar. bazıları ise yol yarış da neymiş dağa çıkacağım ben diyorlar. yol yarış kullanırsanız yoldaki delik çukur vs çok etkiler sizi. mtb ise şehirde kullanmak için çok ağır.

    benim kullandığım ise cycle cross. ikisinin arası diyebiliriz özetle. lastikler zırhlı lastik. yoldayken; çukur, cam kırığı vs vız gelir tırıs gider. tabii ki bir mtb olmadığının bilincinde olarak kullanıyorum. geçen yıl bu bisikletle çanakkalaye-istanbul seferi yaptım. gayet de keyifliydi.

    özetle; ilk bisikletinize çok para bayılmayın. bir bilen vasıtasıyla ikinci el temiz bir bisiklet alın. bisiklet piyasası hızlı döner. satmak istediğinizde hızlıca elinizden çıkartır, sıfır bir makine satın alırsınız.

    mucuks.

    not: amartisörler ağırlığı arttırır. satın almadan önce kadro boyuna dikkat edin mümkünse deneyin.
hesabın var mı? giriş yap