black water
-
sadece tuvalet atıklarının olduğu pis su. (bkz: grey water)
-
joyce carol oates'ın en basarili romanlarindan biri. gerçek bir olay üzerine edebi çeşitleme tadindadir. senator edward kennedy, aday olduğu 1972 başkanlıik seçimleri öncesinde, bir kutlamadan donerken arabasina almis oldugu bir kizla, kelly, birlikte göle yuvarlanir ve kiz kazada ölür, sonrasinda senatör de seçimden cekilir. oates bu kaza aninin oncesinde ki bir gunde yaşananları, senatorle kelly'in iliskisini ve kaza sonrasi kelly'nin bogularak olume gidisini kelly'nin gozunden, bir birleriyle ic ice harmanlayarak yalin, sert ve etkileyici bir anlatimla sunuyor
-
(bkz: blackwater park)
-
bir doobie brothers şarkısı
-
(bkz: dark water)
-
stratovarius'un eski ismi. grubun tarzinin black sabbath'a yakin du$unulmesinden oturu oyle takiliyorlarmi$.
-
-
ankaralı metal grubu dreamtone'un iris mavraki ile düet yaptığı "neverland - reversing time" albümündeki 6. parçası
sözleri de söyledir :
water means to cleanse
pure as a glass to see
what is behind the waves?
what holds the sea as a mystery?
then we found something dark
hidden beneath the ground
perhaps it was a sign to see
not to talk it out loud
color is black, let us turn back
if we dig it out, it will end the game
as if our lives depend on it, we dig
we fought on each other’s share for more profit
now it tears us apart as it is scarce more than ever
we fight for the black water
water is black, let us turn back
water is black, let us turn back
it is tainted
due to its power, we will see cities fall
we will burn each others’ soul
we will see more children cry
we will see more dead cities
it is not the water that is black, it is us
it is us who fell off the cliffs of greed
as if our lives depend on it, we dig
we fought on each other’s share for more profit
now it tears us apart as it is scarce more than ever
we fight for the black water
water is black, let us turn back
water is black, let us turn back
it is tainted -
2007 yapımı avustralya filmi. spolier cambazlığına gerek yok, alelacele:
hoş bir enstantane olsun diye üç insan, rehberle beraber nehirde gezintiye çıkar, katil timsahın saldırısıyla bot alabora olur, sağ kalan üç insanın onlarca dakika süren sıkıcı mı sıkıcı hayatta kalma mücadelesini izleriz, sonunda her zamanki gibi sadece bir kızımız hayatta kalacaktır.
sıklıkla kitap satın aldığım sahafın, kitaplarla beraber verdiği promosyon hediyesiydi black water. nietzsche'nin basel'de kitap karıştırırken schopenhauer'u keşfetmesi gibi bu filmi izleyince hayatıma bir mana geleceğini sanmıştım ; oysa elimde kalan bir avuç hüzün ve keder! -
(bkz: blackwater)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap