• jinekologlar da aşık olur adlı güzide bestenin yorumcusu. en sevdiğim versiyonu kurdi hicazkar makamındaki extended mixidir.
  • cocuklugundan beri icinde biriktirdigi ve kimseye anlatmadigina inandigim cizgi film askini bir gecede birkac saat icinde tum ortama* doken, cizgi film ve film delisi yazar.**
  • çook horni bir küpesi olan (e küpe de olmayabilir belki) e ve hatta ççooook çok horni komşuları olmuş yo-yo cu ,trapezci kişi.fuluğ suratı vampire dönüşüyor olabilme hissi oluşturdu bende.
  • etki altında kalıp gwen'in pinball'daki high score saltanatını kabullenmiş yazar. saltanatı bizzat devirip kendisini bu boyunduruktan kurtaracağım!...
  • blizzardla felan bunnari bizim kantinde yarim kofte alirken goruorum sonra otobus duraginda rastliorum tanimiolar beni ben de gidip meraba hani ben yoyo cu cocuk demiorum..saclari falan kestirdim rengimi falan deiştirdim maykil ceksin oldum zaten ben tanimamalari haliyle tabii neyse..
  • tiyatro festivalinde sergilenecek, izlemek icin sabirsizlandigim performans...
  • az önce akmde izlediğim kalabalığın aksine hiç de beğenmediğim, bana "sahnedeki her orgazm sesi, her çıplaklık, her sinir krizi baırtı çaırtı, kıç açıp muz sokma vebe özgünlük yaratıcılık mıdır ki bu insanlar bu kadar beğeniyorlar" dedirtmiş ve bir cuma akşamı bozuk olan sinirlerime fayda getirmeyerek beni eve kaçırtmış oyun.
  • sahnede muz sokma gibi unsurların kesinlikle bulunmadığı, gayet özgün bir koreografiyle, özgün bir konsepte sahip, özellikle de videonun kullanım alanına çok daha farklı bir boyut getirmesiyle beni mutlu etmiş olan dans tiyatrosu gösterisi oldu...
    özellikle üçlü koreografilerini takdir ettim ve çok uyumlu buldum..
    müzik seçimlerinde şarkıların sözlü olması genel kullanımın aksine daha çarpıcı ve yerine oturmuştu bence...
    ayrıca bütün gösterinin sorduğu; 'vücudunuzun bir kısmı başka bir şeyle kaynaşmış olsa?' gibisinden bir soruyu da çeşitli noktalarda farklı şekillerde sorarak izleyiciye de izleme zevkini verdi diye düşünüyorum..
    velhasılı, severek izlediğim bir gösteri olmuştur...
  • muzigi, koreografisi, metinleri ve isik + sahne tasarimiyla sahnede cok guclu ve buyuleyici bir atmosfer yaratan ultima vez temsili... tam dansci/ oyuncu kadrosu laura aris alvarez, elena fokina, jozef frucek, ina geerts, robert hayden, german jauregui allue, linda kapatanea, thi-mai nguyen, thomas steyaert ve ayni zamanda gosterinin koreografi ve yonetmeni de olan wim vandekeybus'dan olusmakta olup; temsilde kullanilan metinler de peter verhelst'e aittir. temsil bitince tipki adindaki gibi* buruk bir kizariklik birakir yuzunuzde, sevinc, huzun ve heyecanla dolu bir kizariklik... asik eder kendine ve siz orada olmak istersiniz, orada, o sahnede. daha birkac saat once iki minik veledin -ki bunlar vandekeybus'un oglu fernando ve onun arkadasi avril olurlar- kosusturup durdugu, arkadaki projeksiyon perdesinin icine atlayip cikarak oyunlar oynadigi o sahne, dogalligindan hicbir sey kaybetmeden bambaska bir seye donusuvermis ve sizi de icine cekmistir. danscilardan biri elindeki "pembe" gomlegi gostererek, "this is blue, this is blue" dediginde, o gomlek sizin icin masmavidir artik... ve gozlerinize inanamayacaginiz guzellikte, buyuleyici ve bir o kadar da umarsiz bir finalle "biter" blush, tum siddeti, dogalligi, samimiligi, ironikligi, mustehziligi, yirticiligi, kirilganligi ve icinde barindirdigi ucsuz bucaksiz tutku ile uzerinizde hic cikmayacak bir iz birakarak. finaldeki sarkiyi* mirildanirsiniz usulca, salondan ayrilirken...
  • izledikten sonra insanı bedenine karşı mahçup hissettiren oyun...blush ,ah kendimi şöyle bir koştursam ,parendeler attırsam ,ağaçlardan zıplasam şeklinde uktelerle kıvranmama sebebiyet verdi .keşke bizde de böyle süper sağlam ve yetenekli dansçılarla şöyle hakaniyetli bir dans tiyatrosu yapılabilse yüze göze bulaştırılmadan olsa iyi olur tabii...
hesabın var mı? giriş yap