• 1 ağustos 2007'deki oturumunda japonya'nın "lets stop discussing and actually do something" diyerek ve başlangıç noktası olarak da bm binasının içindeki klimaların 27 dereceye ayarlanmasını önererek diğer ülkelere ayar verdiği konferans bütünüdür.
  • "söz, yüzyılın sonuna kadar en fazla 2 derece ısınacak dünya, mümkünse 1,5 derece" diye biten konferans.

    "çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini çalıyorsunuz, ne 2 derecesi be" dediğim konferanstır aynı zamanda.

    istanbuldayım, ilk defa kasım sonu, aralık başına kadar üşümedim. hadi bu sene olağanüstü bir durum oldu diyelim. yahu kışlar artık daha sıcak işte. "ısınmayı durdurup, tersine çevirmeye uğraşacağız, gerekirse radikal çözümler getirilecek" demiyorlar da, "2 derecik canım, olur o kadar" diyorlar. ya da ipin ucu zaten kaçtı, sanki kontrol edebiliyorlarmış gibi konuşuyorlar. allah belanızı versin.
  • 24'üncüsü, polonya'nın katowice kentinde düzenlenen konferans. (cop24),(3 aralık 2018 -14 aralık 2018).

    türkiye'nin bir bakıma eli boş döneceği bir konferans olacak gibi görünüyor zira zirvede sunduğumuz değişiklik talebi, toplantının resmi gündemine dahil edilmedi. söz konusu talep; 1992 yılında imzaladığımız "birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi" *ndeki ek-1 listesine dahil olan ülkeler arasından çıkarılmamıza ilişkindi.

    türkiye, bu sözleşme kapsamında hali hazırda bulunduğu "gelişmiş ülkeler" kategorisinden çıkıp, "gelişmekte olan ülkeler" sınıfına dahil olmak istiyor. bu statü değişikliğini talep etmemizdeki amaçlardan biri: "gelişmiş ülkeler" kategorisindeki taraf devletlere getirilmiş olan birtakım sınırlandırmalardan kurtulmak. diğer bir amacımız ise, özellikle yenilenebilir enerji alanında, gelişmekte olan ülkelere sağlanan ayrıcalıklardan ve fon imkanlarından yararlanabilmek. ancak bu doğrultuda uluslararası arenada pek destekçi bulamadığımız açık, çünkü gelişmekte olan ülkeler pastadaki payını azaltmak istemiyor haliyle. gelişmiş ülkeler ise "türkiye'nin sözkonusu fonlara, gerçek anlamda ihtiyacı olan bir ülke olmadığına" kanaat getirdiğinden, bu talebe iki taraf da sıcak bakmıyor.

    nisan 2016'da imzaladığımız paris iklim anlaşması, henüz türkiye büyük millet meclisi onayından geçmediği için, türkiye'nin bu statü değişikliği isteminin lehte mi, yoksa aleyhte mi sonuçlanacağı, bu meclis onayının da kaderini belirleyecek gibi.
  • "cumhurbaşkanı erdoğan, birleşmiş milletler genel kurulu’nda iklim zirvesi’nde öyle bir konuşma yaptı ki, söyledikleri gerçekten inanılmazdı.

    bölgenin bu konudaki en etkili ülkesi olduğumuzu söylüyor, yapılan metroları, tünelleri, büyüme politikalarını, ağır sanayi ürünlerini, çevre politikası ve sera gazı salınımını düşürme hamlesi olarak lanse ediyor, dikilen ağaç sayısını veriyor, millet bahçeleri yaptıklarını, afet risklerini azalttıklarını(!) anlatıyordu.

    iyi ama, 2015’in aralık ayında paris’teki iklim zirvesinde 184 ülke artı avrupa birliği temsilcileri tarafından kabul edilen, insanlık tarihinin en geniş katılımlı mutabakat metni olan, 2016’da yürürlüğe giren iklim anlaşmasını imzalamayı reddeden 12 ülkeden birisi, türkiye.

    new york’ta rusya’nın anlaşmayı imzalayacağını duyurmasıyla bu rakam 11’e indi. imzalamayan diğer ülkeler ise angola, eritre, güney sudan, ırak, iran, kırgızistan, lübnan, libya, umman ve yemen.

    bu iklim anlaşması, sera gazı emisyonunu 2030’a kadar 56 milyar ton düşürmeyi ve bu sayede küresel sıcaklık artışını yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmayı amaçlıyor. türkiye anlaşmaya imza atmak için gelişmekte olan ülkelere verilen fondan yararlanmayı şart koşuyor. gelişmekte olan ülke desteği istiyor, ama dünyanın en çok enerji harcayan ilk 20 ülkesi arasında bulunuyor.

    erdoğan doğal gaz kullanımını yaygınlaştırmayı, (demirel’in köylere elektrik getirmesi misali siyasetçiden çok zamanın eseri) bir kaçınılmazlığı, büyük bir başarı olarak anlatıyordu new york’ta. ama kullanım ömrü sınırlı bir enerji projesi için 12 bin yıllık tarihi-kültürel mirası sulara gömen ılısu barajı bu hükümetin projesi. kazdağları, cerattepe gibi siyanür atıkları içeren, suları kirleten adımlar bu hükümet döneminin işleri. hes’ler, anadolu’nun doğal dokusunu bozan, çaylarını kurutan politikalar ve betonlaşan şehirler, büyüme takıntısı, akkuyu nükleer santrali..."
  • 25. bm iklim değişikliği taraflar konferansı (cop25)

    --- spoiler ---

    ispanya'nın başkenti madrid'de düzenlenen 25. birlemiş milletler (bm) iklim değişikliği taraflar konferansı (cop25) 2 haftanın ardından başarısızlıkla sona erdi. müzakereler gelecek yıl glasgow'da yapılacak zirveye ertelendi.

    --- spoiler ---

    iklim, değiştirilmesi mümkün olmayan bir gerçekliktir. bu değişiklik üzerinde doğal olanlardan çok daha fazla etkili olan, insanların yaşam etkinlikleridir. sanayi devrimi'nden bugüne yeryüzü 0.63 santigrat ölçüsünde ısınma ile karşı karşıya kalmıştır. ayrıca son 50 sene içindeki ısınma, son bir yüzyıllık ısınmanın iki katından daha fazla; bu değişikliğin dünya ekonomisine etkisi ise iki dünya savaşı ile 1929 buhranı'nın toplamından daha fazladır.

    ayrıca (bkz: sera etkisi) (bkz: greenhouse effect)

    iklim değişikliklerinin yarattığı olumsuzluklara kayıtsız kalamayan birleşmiş milletler, 1980lerin sonundan başlayarak çalışmalara başlamıştır. rio dünya zirvesi'nde iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi'nin benimsenmesi ile de sonuçlanmıştır. bu sözleşmenin temel amacı; atmosfere sera gazı salınımının azalması için ülkelere kesin sınırlar konulmasıdır.

    ayrıca (bkz: kyoto protokolü)/2005.

    kyoto protokolü'nün gereğince uygulanamama sebepleri ulusal çıkarcılık, bencillik ve bunların uluslararası alanda ön planda tutulması olmuştu. sene 2019 ve hala ülkeler iklim değişikliğine karşı elle tutulur bir çaba göstermiş değil; böyle giderse gelecek yüzyılda yeryüzü sıcaklığı 3-4 derece daha artacak. bu da suların yükselmesi, kıyı ülkelerin bir kısmının tehlikenin kollarına itilmesi, ufak ada ülkelerinin problemlerinin daha da artmasına sebep olacak.

    dipnot: greta thunberg: dünya liderleri bize ihanet ediyor.
  • 26.'sı, 1-12 kasım 2021 tarihinde iskoçya'nın glasgow kentinde düzenlenecek (cop26)
    paris iklim anlaşması'nın imzalandığı 2015'ten bu yana kaydedilen gelişmenin değerlendirileceği ilk zirve olacak. (5 yılda bir "yolun neresinde olduğunun" değerlendirilmesi planlanan zirve 2020 yılında pandemi nedeniyle yapılamamıştı)

    detayı.
  • türkiye hükümeti iklim değişikliği falan dinlemez.dayar zorunlu mesaiyi,vergileri yükseltir,alım gücünü düşürür.savaş kapıda düşman çok der seçim zamanı oyları toplar.kutsal davasına devam eder.
  • rivayetlere göre kıymetlimisin filosunun ''iklim zirvesinde bu kadar araç mı olur'' denilerek veto edildiği zirve *
    öte yandan başka ülke liderlerine rutin uygulama devam etmiş, göz yumulmuş ama...

    geçenlerde meşhur aktivist kızımız da koltuğuyla gündeme gelmişti.
    greta thunberg'in 6200 €'luk koltuğu

    ulan bu kadar mı zor gerçekten
    gösterişsiz yaşamak,
    sıradan bir insan olmak ya ...

    daha yaşanılabilir bir dünya için;
    bir sonraki iklim zirvesinde ses getirecek, tüm dünyada yankı uyandıracak bir slogana ihtiyaç duyulduğu ortada.

    rahmetli başkan kennedy, tacsiz kral pele, beckenbauer, kaleci mayer, nadya komanaçi, bricit bardo, fenerbahceli cemil dahil herkes yürüyerek gitsin zirveye. *
hesabın var mı? giriş yap