• uc haftadir 594uncu kez art arda dinledigim sarki.ayrica filmi cekilecekmis hatun kisinin hayatini anlatacakmis ve liv tyler oynayacakmis galiba*
  • enyanın ıhhlayarak bile harika şarkı söylediğinin ispatı.
  • petra berger $arkisi

    choir : boadicea, behold the fate of the army you controlled,
    did it quench your lust for blood, did it satisfy your soul ?

    darkness fell upon the land,
    the day the kingdom died,
    the empire tore it's grasping hand,
    through our darkest night,

    they robbed us, and raped us,
    flogged us, betrayed us,
    for our freedom,
    for our kingdom
    we will make a stand and

    fight, fire with fire,

    two hundred thousand arms to wield,
    a wild and mindless might,
    the sun rose on the battlefield,
    to mock a woman's pride,

    they stabbed us, and shamed us,
    burned us, and maimed us,
    for our freedom,
    for our kingdom
    hear my call to arms and

    fight, fire with fire,

    to avenge your king,
    choir : in the name of glory
    to avenge your queen,
    choir : the iceni glory
    fight on !
    fight on !
    fight on, fight…..

    or die !
  • cikardigi ayaklanma, roma valisi suetonius paullinus tarafindan bastirilasiya kadar, londra, st. albans, ve colchester $ehirlerini yakip yikmi$tir boadicea'nin adamlari. (bkz: tacitus)

    boudicca, queen of the iceni ve queen boudicca olarak da bilinir. 1928'de boadicea, 1978'de warrior queen, 2003'de boudica adlariyla [2003- robert de niro'nun $irketi tribeca tarafindan] beyaz perdeye aktarilan bu karakteri, $imdi de mel gibson, ve spielberg'in film $irketleri (dreamworks, icon productions) ele alacaklarmi$. tum filmlerini izleyince maketini verirler umariz.
  • muhtesem bir enya sarkisi. dinlerken iciniz urperiyor. bir yandan cok sade, bir yandan cok guclu bir sarki. bir kadina yazildigi her halinden belli. belli ki bir kadinin sarkisi.
    karisik muziklerin, karisik dusuncelerin, karmakarisik hayatin bir noktasinda durup soluk almak isterseniz, bir nefes cekmelisiniz bu sarkiyi icinize, sonra devam edersiniz yurumeye o karanlik koridorlari. icinizde bir parca daha isik olacak.
  • fugees'in ready or not isimli parçasının melodisinin ıhhlanarak yorumlandığı parça.. çok sakin, çok dinlendirici..
  • yep yeni bir roisin murphy çalışması, mason isminde bir dj ile çalışılmış bir parça.
    şuradan dinlenilebilir: http://soundcloud.com/…-feat-roisin-murphy-boadicea
  • duyduğum andan beri beynimde sürekli çalan inanılmaz şarkı.

    beaten and battle scarred
    you have grown weary of your doubtful world.
    epic battles as titans clash
    yet every warrior's heart is only flame.

    boadicea surreal life boadicea
    deep within you
    boadicea
    you need love boadicea
    you've been strong for so long
    boadicea

    as the hunter is hunted down
    she slays her enemies on sacred ground
    the bloody battles have left their scars
    yet she will fight the good fight though it breaks her heart

    boadicea surreal life boadicea
    deep within you
    boadicea
    you need love boadicea
    you've been strong for so long
    boadicea

    got plenty of fight left
    we're here tonight led
    this is the real test
    and finally you rest
    out in the night led
    and i'm gonna take care of your needs
    and then wipe away your tears

    boadicea surreal life boadicea
    deep within you
    boadicea
    you need love boadicea
    you've been strong for so long
    boadicea (x 3)
  • enya'nın ilk solo albümünde yer alan yalın ve çarpıcı parça. klavyeden verilen bir notalı ritm, enya'nın söz içermeyen solo vokali, bu vokalin çok sesli bir kadın korosu haline gelmesi ve yineleme başladığında bodhran ritminin eklenmesinden ibarettir. melodi akılda kalır, hepi topu 3 çeşit sesle gecenin kapılarından evrene açılan bir şahesere dönüşür.
  • okuduğum ve bildiğim kadarıyla, tarihte tecavüze ve kadına karşı şiddete en sert raconu kesen kadındır. ekşi sözlük'teki adıyla boadicea, bilinen adıyla da boudica (ingilizce'de victoria'ya tekabül ediyormuş ama bence kendi adı daha güzel), ingiltere’nin doğusunda kalan iceni adlı bir kelt kabilesinin liderinin karısıydı. o dönemde de keltlerle sıkı ticaret ilişkileri geliştirmiş, milattan önce 50 yıllarına doğru da bugünkü londra’nın olduğu yere “çöküp” londinium şehrini kurmuş olan romalılar, iceni kabilesini bağımsız bir müttefikleri olarak tanıyorlardı. bu nedenledir ki iceni hükümdarı prasutagus, ölümünden önce kabilesini kızlarına ve roma imparatoruna eşit olarak bıraktı. imparator da yıllarca cüneyt arkın’a maruz kalmış olan bizleri şaşırtmadı ve ibnelik yapıp bu vasiyeti tanımadı, iceni’yi ilhak etti, prasutagus’un karısı boudica’yı halka açık bir meydanda kırbaçlattı ve boudica’nın kızlarına tecavüz edildi.

    bu olaydan sonra boudica sikertmesi olarak özetleyebileceğimiz hadise yaşandı ve boudica emrindeki iceni kuvvetleri ile birlikte londinium’u işgal etti, yakıp yıktı. wikipedia’da arkeologların o işgalden kalma kalın bir enkaz tabakası buldukları yazıyor. boudica yanına iki kızını da alıp savaş arabasına atladı (evet sevgili feodal yalayıcıları, anne tecavüze uğramış kızlarını sahiplenmekle kalmayıp onurlandırıyor, sene milattan sonra 60) ve boudica liderliğindeki iceni tayfası colchester’dan girip londra’dan çıktı, seksen bin kişiyi katletti ve şehri yerle yeksan eyledi. şehrin valisi suetonius ile kaçamayan seksen bin kişi öldürüldü. isyancılar, romalıların barbarlığına misli ile karşılık verip şehirdeki en soylu kadınları (kraliçe’nin kızlarının ırzına geçmenin bedeli olarak) kazığa geçirip memelerini ağızlarına diktiler. derler ki; o dönemde roma imparatoru olan nero bu yıkımdan ötürü o kadar tırsmış ki, britanya’yı tamamen terk etmeyi düşünmüş. gerçi bundan yaklaşık 4 yüzyıl sonraki barbar istilalarının akabinde romalılar ada’yı tamamen terk etmişlerdir.

    tabi ki, neticede boudica’nın orduları romalıların hakkından gelemedi. zaten iceni’liler şehri işgal etmek için roma ordularının sefere çıkmasını ve beklemişler ve şehri az askerle yakalamışlardı. roma ordusu geri döndü ve iceni ordusunu dağıttı.

    boudica’nın bu savaş esnasında öldüğü kesin olmakla bile akıbeti bilinmiyor. bir iddiaya göre kendisini zehirleyerek öldürdü, bir iddiaya göre de hastalıktan öldü. ancak londinium’u yakıp yıkan boudica’nın naaşına herhangi bir saygısızlık yapıldığına dair bir bilgi yok, kendisi büyük ihtimalle gerekli saygı ve ihtimamla defnedildi (ya da inançlarına göre ne yapıyorlarsa).

    boudica’nın mezarının nerede olduğuna dair birçok rivayet var. ancak bunlardan en ilginci (ve benim favorim), 2005 yılında bir terörist bombalamanın hedefi olmuş king’s cross istasyonunun altında bir yerlerde gömülü olduğu. eğer bir gün yolunuz oraya düşerse iki kızının onuru için skilmedik am, kırılmadık cam bırakmayan bu cesur ve psikopat kelt kadınını bir an için aklınızdan geçiriniz.

    kendisi, john opie’nin tablosunda ölümsüzleştirilmiştir. bu satırları okuyan bir sözlük bayanı iseniz ve bu tablodaki hanıma benziyorsanız olası bir izdivaç için mesaj atınız. evim ve arabam var.
hesabın var mı? giriş yap