• bob dylan şu kısa yaşantımda bu yeryüzünde gördüğüm en kayda değer şeylerden biridir. çünkü bana nietzsche’nin şu pasajında bahsettiği müziği hissettirmiştir;
    “…müzik öteki tüm sanatlardan, görünüşün sureti ya da daha doğrusu istencin upuygun nesnelliği değil, doğrudan doğruya istencin sureti oluşuyla ve dünyanın tüm fizikselliğinin karşısında metafizik olanı, tüm görünüşün karşısında kendinde şeyi serimleyişiyle farklıdır. buna göre, dünyaya cisimleşmiş istenç denildiği kadar, cisimleşmiş müzik de denilebilirdi…”
    bob dylan oluşturduğu imgeyle bende nesneden önce var olan tümelleri anlatan bir halk ozanı izlenimi bırakıyor. bu imgesi sayesinde eseriyle ontolojik bağ kurmamı kolaylaştırıyor ve kendi içinde derin kehanetleri barındıran bir dünya olarak beni cezbediyor.
    marjinal ilan edilmiş her şeyi kendinden aşkın bir hareketin parçası olarak algılıyorum ve bob dylan da bu aşkınlığı gerçekleştiren bir peygamberi andırıyor bana.
  • bu günlerde bahis siteleri nobel edebiyat ödülünü alması ihtimaline 1/10 veriyor. ki bu da ödülü kazanma ihtimali en yüksek 4. kişi olarak değerlendirildiği anlamına gelmekte. bir iki hafta kadar önce 1/100 veriyorlarmış guardian'ın haberine göre...
  • daha önce de birçok kez nobel'e aday gösterilmişti. bu defa haruki murakami'ye verilmesini beklediğim ödül kendisine verilirse, sanırım nobel edebiyat ödülünü alan ilk müzisyen olacak.

    edit: nobel ödülü alma ihtimali yine, bahislerde ve spekülasyonlarda kaldı. bu senenin nobel edebiyat ödülü tomas tranströmer'e gitmiştir.
  • ne yazık ki sesi artık baya bildiğin sigara karşıtı reklamdaki amcanınkine dönmüştür. naptın, ne yedin ne içtin bob sesini böyle yapacak?! ki bunu diyen bendeniz, son albumleri dahil dinleyen bir insan evladı ama bi yerde benim de kayış koptu.

    farz-ı mahal aşağıda görmüş olduğunuz grammy performansı:

    http://www.youtube.com/…gpyvz9qequi&feature=related

    (ortam akıyor, o ayrı.)
  • kaybetmiş kadınlardan biri onunla ilgili anlatıyor ..

    "o gece olacaklardan haberim olmadan içeriye girdiğimde ilk göze çarpanlardan biriydi bob. kıvırcığa çalan dalgalı saçlarıyla ilk anda göz göze gelmiştik. bardaki en kuytu köşeyi seçip oturmuştum, çalkantılı bir haftanın sonunda kafamı dinleyecektim tek başıma. kafamı her kaldırışımda göz göze geldik, bir şey ister gibi bakıyordu.

    bi süre sonra kafamı kaldırdığımda bir şeyler karaladığını gördüm, kafam çok karışıktı, berbat bir haldeydim o gece. "umrumda olmadı".

    kağıdı cebine koyduktan sonra yavaş adımlarla yanıma geldi, böylesine bir felaketi nasıl tahmin edebilirdim ki ?

    tanışabilir miyiz dedikten sonra net bir dille reddettim onu, bunun üzerine o da "anlamı kalmadı o halde" deyip cebindeki kağıdı yırttı.

    nereden bilebilirdim ki o adamın hissettiklerimin tamamını dile döken bob dylan olacağını.

    geriye dönüp baktığımda beni kahreden bob dylan'la tanışma fırsatını kaçırmış olmam değil, o kağıtta neler yazdığını asla bilemeyecek olmamdı"
  • steve jobs'un taptığı adam. biyografisinden bunu anladım.
  • müthiş adam. çok merak ettiğim bir şey var ki o da şu: elimde bütün albümleri var, plak şirketinin yayınladığı 9 bootleg albümü de var. ama bir sited e yüzlerce rapidshare linki sıralayıp complete arşivi demiş bootlegler için. ama hepsi kırık tabi 2007'de yapıldığı için bu.
    şimdi merakım şu, bu bootlegleri nereden bulabiliriz, nasıl kusursuz bir bob dylan arşivine ulaşabiliriz?
  • beni, nasıl güzel bir çirkinliktir bu yahu, diye düşündüren adam.
  • bazen düşünürüm kendisiyle ilgili;

    şu hayatta iyi ki bob dylan diye bir adam var.

    yanlış zamanda doğmasaydım hippi olabileceğimi iddia edenler çok yanılıyor, ben de beatnik olurdum, tıpkı bob dylan gibi..
hesabın var mı? giriş yap