• ölümün, yaşamın sonlanışından öte bir anlamı olmadığı hissiyatını güçlendiren, kurtçukların ölü bedenleri yemesinin doğal bir gerçeklik olduğunu göstere göstere ölüm anksiyesiyle başa çıkmamızı sağlayan dizi.
  • en leş hale gelmiş cesetlerle uğraşan, en ileri teknoloji laboratuvara ve deneyimli çalışanlara sahip olmasıyla, ekrandaki en güzel ve bilimsel criminal dizidir. ceset-kan-vıcık vıcık hale gelmiş kafatasları konusunda da hassas iseniz, yemek yerken izlemeyin. her an nasıl bir şey gösterecekleri belli olmuyor. *
  • şimdiye kadar izlediğim en iyi dizilerden biri. genel olarak olaylar biricik adli antropoloğumuz dr.temperance brennan üzerine kurulu. kendisi dünyanın en iyi adli antropoloğu ve kendisi de bunun gayet bilincinde (sürekli söylüyor çünkü bunu). kendisi feci zeki, yanında çalışanlar da öyle. dizi de en bayıldığım karakter brennan ve booth'tan sonra zack'ti. konuşması, tavırları her şeyiyle süper bir karakterdi.
    --spoiler--
    zack'in diziden ayrılmasına çok üzüldüm. arada her akıl hastanesinden çıkışında bir heyecanla geri mi döndü diye sevinip bir sonraki bölümde göremeyince daha da çok üzüldüm.
    --spoiler--

    hodgins, angela ve brennan'ın diğer asistanları hepsi ayrı ayrı çok hoş, çok komiklerdi. birden çok asistan olması ve dönüşümlü görev yapmaları diziye renk katmıştı.( ama ben yine de zack'i istiyorum diye çok dövündüm.zack bi taneydi ya.) .
    olayların çözülmesi, sadece kemiklerden yola çıkarak bir sürü şey bulmaları bana muhteşem geldi. (bir ara antropolog mu olsam diye düşünmedim değil ama kemik, iskelet olayları hiç bana göre değil).

    --spoiler--
    ilginç bir kısımda bütün kurbanların kimliklerini diş kayıtlarından bulmaları. neredeyse tüm kurbanların diş röntgenleri var. bana pek gerçekçi gelmedi ama neyse bakalım biz öyleymiş gibi davranalım.
    ayrıca brennan'a hamilelik çok yakışmıştı. cesetlerin yanında oturup ağlaması falan çok komikti.
    --spoiler--

    dizide ayrıca her bölümde farklı bir olay olduğu için sonraki bölümde ne olcak diye gerilmiyorsunuz. bi brennanla booth'a nolcak acaba diye merak ediyorsunuz bir yerden sonra o kadar.

    burada beğenilen diyalogları okuyunca oturup diziyi baştan izleyesim geldi.özellikle boothla brennanın konuşmaları muhteşemdi.
  • çok ağır spoiler içerir...
    --- spoiler ---

    7x13 itibariyle beni aynı hafta içinde grey's ile birlikte sezon finalini izleyip zırıl zırıl ağlatmayı başarmıştır.
    arkadaşım siz abd senaristleri kesinlikle bu aralar terapiste ihtiyaç duyuyorsunuz. arkadaşım bir araya gelmeleri 6 sezon süren - o da allahtan emille hamile kaldı da zorunlu birleştirme yaşattınız - yine nasıl ayırırsınız? yazık değil mi o booth'a hem kadından hem çocuktan oldu. yazık değil mi o bones'a tam bir ailesi oldu derken her şeyi birden kaybetti.
    yalnız o ekibe de bir şey söylemek istiyorum brennan'ın o cinayeti işlemediğini bilip nasıl oluyor da bu kadar cinyııısss, bir adamı yakalayamıyorsunuz... ppüüüüü oturun sıfır... bir tek angela kıza güvendi ya... neyse bones yazın ekstra bölümlerle karşımıza çıkacakmış bu da bir şeydir. en azından koca sezona sadece 13 bölüm sığdırmalarını telafi etmiş olacaklar...
    --- spoiler ---
  • little big town isimli grubun şarkısıdır.

    şarkı

    sözleri:

    what goes around comes around
    feel it breathin' down heavy on you
    you made that bed you're layin' on
    deeds that you have done
    now you can't undo

    you've got bones in your closet
    you've got ghosts in your town
    ain't no doubt, dear,
    they're gonna come out
    they're waiting for the sun to go down
    you can't hide from your demons
    feel them all lurking around
    you're runnin' scared cause
    you know they're out there
    they're waiting for the sun to go down

    it's a long and hard row to hoe
    when seeds that you sow
    grow by the wicked moon
    be sure your sins will find you out
    the past will hunt you down
    and return to tell on you

    you've got bones in your closet
    you've got ghosts in your town
    ain't no doubt, dear,
    they're gonna come out
    they're waiting for the sun to go down
    you can't hide from your demons
    feel them all lurking around
    you're runnin' scared cause
    you know they're out there
    they're waiting for the sun to go down

    oh, it stands to reason
    every dog will have his day
    your day is leaving
    better hold on tight
    here comes the night

    you've got bones in your closet
    you've got ghosts in your town
    ain't no doubt, dear,
    they're gonna come out
    they're waiting for the sun to go down
    (waitin' for the sun to go down)
    you can't hide from your demons
    feel them all lurking around
    (they've got ya runnin')
    you're runnin' scared cause
    you know they're out there
    they're waiting for the sun to go down

    they're waiting for the sun to go down
    down
    what goes around comes around
    feel it breathin' down heavy on you
  • an itibariyle fxte yayınlanan tür olarak csi benzeri ama çok farklı, hoş dizidir.
  • bones, tv'de rastlanırsa çerez niyetine seyredilecek dizilerden... -di. bu ara çok tuttu diyorlar.
  • bazen benim gibi kanla, kemikle sıkıntısı olmayan insanın bile midesini bulandıran bir dizi. özellikle ortamdaki kokuyu düşünmek yetiyor. ancak değinmek istediğim konu başka, hooop diye gözünüz spoilera kaymasın diye incelik yapıyorum şu anda.

    --- spoiler ---
    başlarda bir kaç bölümünü izlemiştim bu dizinin, son günlerde de tekrar izlemeye başladım. bones hamileydi başladığımda, doğurdu filan. o doğurduktan hemen sonraki ve işe başlayıp bebeğini özlemeye başladığındaki tripleri öyle tatlı ki, o ruhsuz, herşeyi mantıkla açıklayan aşırı bilimsel kadının bile bu duygusallığa ulaşabilmesi resmen çocuk yapma isteği aşılıyor insana. "la bi git, bu bi dizi" desem de, nedense çoğu kadının "ay annelik çok başka bi his yaneee" söylemlerinden daha inandırıcı geldi bana.
    --- spoiler ---
  • digiturkte fx kanalinda yayinlanan dizi. emily deschanelbones adinda adli bir antropolojist'i oynuyor. yaninda david boreanaz da var. cinayetleri cozerken etli etli ceset degil de sadece iskeletlerden yola cikmalari csi vs. gibi dizilere gore cok daha fazla ilgimi cekti. 1 gunde 1 sezon izlettigini itiraf edebilirim gonul rahatligiyla.
  • televizyonda gördüğümde kaçırmadığım ama neden izlediğimi asla anlayamadığım dizidir. ikili ilişkiler bu kadar mı boktan işlenir, tepkiler ve amerikalı olma durumu bu kadar mı abartılır gerçekten anlamıyorum. hele temperance karakterinin hayat hakkında hiç bilgisi olmayan bir andreoide benzetilmesi tam bir fenomen. eğer dizinin sonunda bu bir robottu aslında sizi yedik diye bitirirlerse şaşmamak lazım çünkü kurdukları karakter bundan farklı değil.
hesabın var mı? giriş yap