• --- spoiler ---
    film hali için (bkz: spectral)
    --- spoiler ---

    (bkz: #64685002)
  • bose-einstein yoğuşuk maddesi içine ışık gönderildiğinde ne olur?
    ışığın hızı, neredeyse bir bisikletin hızı kadar yavaşlar ve böylelikle parçacık/dalga ikiliği incelenebilir hale gelir. bose-einstein yoğuşuk maddeleri karadeliklere özgü olabilecek koşulları simüle ettiğinden bu alandaki araştırmalarda da kullanılmaktadır. ayrıca, kuantum etkilerin makroskopik seviyede görülebilmesinden ötürü kuantum bilgi yoğuşuk ortama depolanabilir. bu da kuantum bilgisayarların geliştirilebilmesine olanak sağlamaktadır.
  • yanlış biliyorsam düzeltirseniz sevinirim. önce bose einstein yoğuşması 1995 yılında gerçekleşmiştir. maddenin tanecikli olduğunu biliyoruz, ama eğerki bir maddeyi mutlak sıfıra yakşaltırdığımızda yani 0.15 kelvin = -273.15santigrat derece. madde tanecikli iken mutlak sıfıra yaklaştığında tanecikler birleşiyor ve çökelmesiyle tek ve büyük bir tabiri caiz ise deniz anası şekili alıyor, ve aynı anda dalga salınımları yapıyorlar.
  • nöron bileşenleri arasındaki bose-einstein yoğunluğunun bilincin fiziksel temeli olabileceği öne sürülmüştür. beyin her uyarıldığı anda nöronların sınırlarında oluşan elektriksel ateşleme, moleküllerin titreyerek hücre duvarlarına gidip foton yaymalarını sağlayan enerjiyi sağlıyor
    olabilir. böylesine sinyaller yoluyla binlerce molekül, hücre duvarları içinde
    titremelerini eşzamanlı kılan bir dans formatında birbirleriyle iletişime geçerler. bose-einstein yoğunluğu dönemine girerken hepsi birden kritik bir sıklıkta tek bir molekülmüş gibi titrerler. o önemli anda nöron hücre duvarları içindeki hareketleri eşzamanlılaşmış moleküller, değişmezlik, sürtünmesizlik (bundan dolayı da zamanda kalıcılık), parçalanmaz bütünlük gibi kuantum mekaniğe özgü özellikler gösterirler. böyle davranarak gerekli olan bilinç tabanını üretecek birleşik alan oluştururlar. (danah zohar - kuantum benlik)
  • maddenin 5. hali olarak geçmekte.

    https://evrimagaci.org/…eeinstein-yogunlasmasi-5092
  • bütün evrendeki en soğuk maddelerden birisidir. doğadaki en soğuk sıcaklık dış uzayda bulunur; mutlak sıfırın 3k üstündedir. (bunun nedeni, büyük patlama'dan kalan ve evreni hala doldurmakta olan sıcaklık kalıntısıdır). fakat bir einstein-bose yoğuşuğu yalnızca laboratuvarda bulunabilecek bir sıcaklıkta, mutlak sıfırın milyarda biri ila milyonda biri kadar üstünde olan bir sıcaklıktır.

    maddenin belirli şekilleri mutlak sıfır yakınlarına kadar soğutulduğu zaman, bütün atomları en düşük enerji durumuna iner, öyle ki bütün atomlar eşevreli hale gelerek ahenk içerisinde titreşmeye başlar. bütün atomların dalga fonksiyonları üst üste çakışır, einstein-bose yoğuşuğu bir bakıma dev bir " süper atom " a benzemeye başlar. maddenin bu garip durumu einstein ve bose tarafından 1925 yılında öngörülmüşse de , bu yoğuşuğun mıt'de ve colorado üniversitesi'nde laboratuvarda yaratılması ancak yetmiş yıl sonra, 1995 yılında gerçekleştirilmiştir.

    kaynak : (bkz: olanaksızın fiziği) (bkz: michio kaku)
  • genelde maddenin bilinen 4 hali var; katı,sıvı,gaz ve plazma. işte bose-einstein yoğunlaşmaları (bose-einstein condensates-becs) maddenin 5. hali olarak biliniyor. bozonların gaz halini olabilecek en soğuk derecelere kadar soğuttuğunuzda, bose-einstein yoğunlaşmalarını elde ediyorsunuz. bu aşamada yapılan deneyler, makro ölçekte kuantum fenomeni gözlendiğini gösteriyor. bilim insanları becleri başlangıç noktası olarak alarak, süper katılar, excitonyum, kuantum top ışıması ve negatif kütleli sıvılar üretti.
  • bir madde halidir. kuantum etkilerinin makroevrende de gözlenebilmesi dolayısıyla fizik dünyasında büyük heyecan yaratmıştır. mutlak sıfıra (-273,15°c) yakın sıcaklıklarda maddenin tanecik özelliğini kaybederek etrafındaki diğer atom veya moleküllerle birlikte tek bir dalga gibi davranması olayıdır. laboratuvar deneylerinde madde hem hareketsizleşmiş hem de dalga gibi davrandığından bulunduğu cam kaptan sızmaya başlamıştır.

    efendim kimisi bunu dalganın aynı fotonlar gibi camdan geçmesinden kaynaklandığını, kimisi süper akışkanlık dolayısıyla maddenin yerçekimine bile meydan okuyarak yukarı hareket ettiğini söyler. hatta bose-einstein yoğunlaşması ile süper iletken elde edilen deneyler de mevcut.

    bu ne işimize yarayacak derseniz, kuantum bilgisayarlardaki kübitler genelde bu arkadaşlar oluyor efendim. makro ölçekte gözlemlenebilir kuantum etkileri gösteriyorlar. bu da kendilerini kuantum bilgisayar tasarımlarında ilk tercih edilen sistemlerden biri yapıyor.

    yani kendi evrenimizden atomaltı parçacıkların evrenine girerek başladığımız kuantum macerası, atomaltı parçacık evreninin bizim evrenimize girmesiyle devam etmektedir.

    anlamadığım, biz zaten elektron ve fotonların kuantum etkilerini gözlemleyebiliyoruz, kuantum bilgisayarlar için neden mutlak sıfırla uğraşıyoruz.

    ikinci anlamadığım nokta ise, uzayın sıcaklığı zaten neredeyse mutlak sıfır olduğu halde, uzay ölçeğinde neden kuantum etkilerini gözlemleyemiyoruz. görelilik ile kuantum arasındaki bu uyuşmazlıkla neden cebelleşiyoruz?
  • maddenin beşinci hali.
    bilim adamları süper iletkenliğin nasıl olduğunu bulmaya çalışırken bu yoğunlaşmayı farketmiştir.
    soğutulan helyum normal bir şekilde baloncuk çıkarıyor ama bir yerden sonra duruyor.daha da soğutulan helyum aynı kalmaya devam ediyor.

    helyum belirli bir sıcaklık eşiği altında süper akışkana dönüşüyor ve kaptan dışarıya taşmaya başlıyor.

    bunu açıklayan ise tabi ki einstein. bose'nin gönderdiği ilginç makaleyi inceleyip kafa yoruyor.bose'nin makalesi ise ışığın davranış matematiğini atomlara uygulamaya çalışmak üzerine.
    einstein bose' nin eksiklerini tamamlayıp bir sonuca varıyor: çok düşük sıcaklıklarda ( - 272, 999999 gibi) kuantum yasalarına uyan maddenin yeni bir hali ortaya çıkabilir.

    ki kuantum evreni makro değil mikro evren için.
    çok soğukta atomlar dalga gibi davranmaya başlıyor. daha da soğudukça belli bir eşikten sonra tek tek olan atomlar bir araya geliyor. tek bir grup olup üst üste biniyorlar ve tek bir sistem haline geliyor. duran bir dalga haline geliyor. bütünün parçası olan atomlar her yerde ama hiçbir yerde değilmiş gibi oluyor.

    einstein bu teoriyi ortaya koyduktan onlarca yıl sonra ancak 1995 yılında, ilk gaz yoğunlaşması eric cornell ve carl wieman tarafından university of colorado ar boulder nıst-jıla laboratuvarında rubidyum atomu gazlarının 170 nanokelvin (nk)`e (1.7×10-7 k) soğutulmasıyla üretilmiştir. bu başarılarıyla cornell, wieman ve wolfgang ketterle mıt'de 2001 nobel fizik ödülünü almıştır.
hesabın var mı? giriş yap