• özellikle senaryosu muhteşem film. en ilginç yanı da filmde zeki olmayan, aptal diyebileceğiniz bir tek insan bile olmaması. kimseyi, özellikle de seyirciyi aptal yerine koymamak ve insanın özde "iyi" olmasını böylesine iyi bir şekilde yansıtmak birarada çok az filmde sağlanmıştır herhalde. her adımı bulmacanın zekice çözülmesi gibi, bütün önyargıların ve klişelerin saçmalığını vurgulayan bir şekilde, tepeden bakan değil, ona bilmediği bu çevreyi anlatan bir rehber gibi kamera. satranç oynamak gibi kurulmuş, edgar allan poe hazzı alabileceğiniz bir anlatım adeta. keşke böyle filmlerden çok olsa.
  • wachowski biraderler filmi... içinde para, cinayet ve lezbiyensel oluşumlar barındıran güzel bir filmdir... oyniyanlar jennifer tilly, gine gershon & joe pantaliano...
  • eşcinselliğe yönelik sterotipleşmeyle dalga gecen güzel bi filmdir, klasik film noirın erkek kahraman rolunu bu sefer lezbiyen bir butch alır. ancak lezbiyen butch ın hayatını kurtaracak olan femme dır. bu anlamda hem sterotiplerle hem de film noirla başarılı bi şekilde oynar.
  • mükemmele yakın bir film.. özellikle joe pantoliano(ceasar) müthiş bir oyunculuk sergilemiş bu filmde.. ayrıyeten çekim açıları ve arada bir sanki karakterlerin beyninden olayı görüyormuşcasına yansıtılan kareler filmi tadından yenmez hale getirmiş..

    edit: neden bu kadar az tanındığınaysa anlam verebilmiş değilim...
  • tanım: erotik gerilimle yüklü stilistik bir soygun-suç filmi.**

    konu:
    --- spoiler ---
    violet (jennifer tilly) şiddete eğilimli bir gangster olan cesar'ın (joe pantoliano) alımlı kız arkadaşıdır. bir gün asansörde, kapı komşusu eski mahkum corky'nin (gina gershon) bakışını yakalar. violet, corky'nin bu ilgisine karşılık verdiğini gösterdiği zaman, bunun gerçek bir karşılık mı yoksa corky'i hileli bir işin içine çekmek için kullanılan bir yönlendirme mi olduğu pek belli değildir. hatta ikisi arasında yoğun bir cinsel ilişki yaşandıktan sonra bile corky, yeni aşığının kendisine olan bağlılığından emin olamamıştır. ama cesar, violet ile corky'nin birlikte hazırladıkları bir planı açığa çıkardığında, ilişkilerinin ne kadar gerçek olduğu doğrulanacaktır... film, corky ve violet metaforik bir günbatımına doğru arabalarını sürerken sona erer.
    --- spoiler ---

    yorum:
    --- spoiler ---
    filmin yaratıcıları, ince bir şekilde kadınların isyanlarının birkaç düzeyde gerçekleştiğini ve onları birbirlerine bağlayan şeyin de bu isyanlar olduğunu vurgular. kadınlar, suçlular çetesini en hileli oyunlarında yenerler, violet boğucu ilişkisinden kurtulur ve aralarındaki aşk yerleşik toplumsal beklentileri kırma özgürlüklerinin bir kutlaması haline gelir. dolayısıyla wachowskiler bu aşk ilişkisini keskin bir imgelem ve şaşırtıcı öykü hatları üretmek için sunmuşlarsa da, aynı zamanda aşkın insanların anlamlı birlikteliklere ulaşmalarında önlerindeki engelleri aşmalarını sağlayan güçlü bir destek olduğunu vurgularlar. bound, bazı bakımlardan sinik özellikler taşır çünkü grotesk bir şiddet ve adi aldatmalarla bezenmiş karanlık bir filmdir fakat aynı zamanda, iki kadının paylaştığı bağlılığa dönük sıcak yaklaşımıyla iyimserdir de.
    --- spoiler ---
  • yıllardır izleme listemde olup da ancak bugün izleyebildiğim modern bir film-noir. başından sonuna kadar nefes aldırmıyor.

    joe pantoliano'yu mutlaka çeşitli filmlerde karakter rollerinde görmüşümdür ama ilk kez başrolde seyrettim ve bana konuşması, mimikleriyle sanki jack nicholson'u seyrediyormuşum gibi geldi

    bir de jennifer tilly'nin muazzam bacakları...
  • wachowski kardeşlerin film noir'ın klişeleriyle dalga geçtikleri neo-noir film.
  • ing. sınırlamak, bağlanmı$, mecbur, hoplama gibi sürü sepet farklı anlama gelen kelime.
  • "aşk, ihtiras, seks, aksiyon, dram hepsi bu filmde" ambalajı ile rahatlıkla pazarlanabilecek, 18 yaşını doldurmuş her sinema severin mutlaka izlemesi gereken, şaşırtıcı, sürükleyici ve güzel bir filmdir. oyuncuların performansları da oldukça etkileyicidir. zaman zaman çekim teknikleri olarak matrix i müjdelemiş, wachowski biraderler filmidir ayrıca. wachowski biraderler' in yazdığı ikinci filmdir.
  • izlediğim en iyi suç filmlerinden olan, olayların hızla geliştiği (çok önem verdiğim bir konu, bayık sahneleri sinematografisi iyi diye izleyemiyorum aq), zekice yazılmış senaryosuyla bir saniyesinde bile baydırmayan, kaliteli, hakkettiği ilgiyi görememiş bir filmdir.

    özellikle oyuncu kadrosu kuvvetli klasik mafya filmlerinden hoşlanmayan bünyeme çok iyi gelmiştir.

    violet karakterinin de "my pleasure" diyişini duymak için ara sıra takıp tekrar izliyorum filmi. bana bir kız öyle "my pleasure" dese iki saniyede finosu olurum diye sanıyorum.
hesabın var mı? giriş yap