• insanı mutlu eder. kesinlikle eder. buzdolabında adriana lima olsa o kadar sevinmem. iki saat önce çılgınlar gibi seviştiğim için herhalde ne bileyim. hem ne işi var adriananın buzdolabında *. hemen çıkarrım onu ordan. battaniye ile örter, eline sıcak çikolatasını veririm. saçlarını da savururum biraz. sonra arkadaşları da çağırrım, izleriz öyle.
    neyse yaş pasta daha cazip geliyor işte..
  • (bkz: evde pasta olduğu öğrenildiğinde hissedilen sevinç)
  • insanı acayip mutlu eder. yokluğu da mutsuz eder tabii ki. özellikle siz hastayken, iyileşmek için dandik gundik şeyler içerken, sol frame'de nispet yapar gibi görülen başlıklar bu mutsuzluğu kat kat arttırır.

    (bkz: şu an ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun)
  • pasta seven insanlar için yılbaşı haricinde bana anımsattığı diğer şey; ldr yaşayan insanlardan birinin diğerinin şehrine gittiğinde, sabaha dek görüşemeyecekleri zaman diliminde sevgililerden birinin diğeri için hissettiği heyecanı tanımlama durumu..
  • güzel pasta yapmayı öğrenmeye heveslendiğimden uzun bir süredir evimizde olan durum. bazen iki çeşit pasta olduğu oluyor. ilk zamanlar ev arkadaşlarının sultanı olmama yarayan bu hadisenin geldiği noktayı, geçen gün ev arkadaşımın ısrarlarımla tadına baktığı pastamı yedikten sonra "bence en güzeli ilk yaptığındı" demesiyle anlamış bulundum. çünkü en güzeli ilki olamaz arkadaş! gerçekten olamaz. ben biliyorum bütün ölçüleri, tecrübelerimle her seferinde bir kıt daha yükselttim o çizgiyi. ilk yaptığım da neymiş, liseli ergen pastası resmen...ama şimdi süslemeleriyle, lezzetiyle , içindekilerin kalitesiyle kıyaslanamaz bile. peki ne olmuştu? ev arkadaşım pastalarımdan bıkmıştı. işin kötü tarafı haklıydı ama en kötüsü artık ikimizinde hiçbirzaman evde pasta var diye sevinemeyecek olmasıydı, o çocukluktan kalma eski ama hiç değişmeyen hissi öldürdüm. zaten o hislerden değişmeden kalanlar bir elin parmağını geçmez... ama değdi mi? hemde nasıl değdi, bir pastalar yapıyorum tiramisulu mu istersin, meyveli mi, eritilmiş çikolatalı mı... zaten pasta değil heykel yemin ederim,yeme de yanında yat. ben bununla artık hayatım boyunca doğum günü hediyelerinin tümünden yırttım mı? yırttım. alırım pastamı giderim arkadaşımın evine, teşekkürlerin gülümsemelerin biri bin para.
  • tıka basa yemek yedikten sonra fark edildiğinde insanı üzüntüye boğacak durum.
  • akşama doğumgünü olacağının işaretçisidir.
  • buzdolabında yaş pastanın öylece durmasıdır.. nedense o pasta dolapta olunca yiyesi gelmez insanın ama yokken canı ister.
  • (bkz: durduk yere gelen yaşama sevinci)
  • sabahları gözlerimin pasta pasta açılmasını sağlar. gece uyuyamam. illa kalkıp yemem lazım. evet iflah olmaz bir yaş pasta tiryakisiyim.
hesabın var mı? giriş yap