• kampta mangal yakmak için 5 parça antrikot almak isteyen arkadaşa, kasabın 16 parça antrikot vermesi ve onun bunu hiçbir şey olmamış gibi alıp gelmesi. lan 400 lira öderken de mi bir gariplik sezmezsin. israf olmasın diye ağlaya ağlaya et yedik yatana kadar. hayır 5'in 16 olarak anlaşılması için de hiçbir mantıklı sebep yok, neden böyle bir şey yaşadık hiç bilmiyoruz. kendisine sorunca da, altınlarını kendi eliyle dolandırıcıya veren teyzelere dönüşüp cevap veremiyor. o an basireti bağlandı demek ki(?)..

    bir keresinde de göl kenarında "yirmaha cideyrum eeey" esprileri yaparken bir arkadaş göle yuvarlandı. aynı ekip. sonra ben hayatta kalma içgüdüsyle tamamen bıraktım o ekibi. normal hayatta da görüşmüyorum.

    edit: güzel kardeşim, başlık daha yeni açıldı. millette kim bilir ne anılar var, bir yazsınlar, ondan sonra yardı yarmadı hesabı yaparsınız. bağnaz mısınız? amish misiniz? aşağı köye kız vermez misiniz?
  • (bkz: yarmadı)
  • bir keresinde çok üşümüştüm. yarıldım üşümekten. bir daha da gitmedim.
  • cadirli festivale giderken yolda bol bol bira icmistik. hem yolumuz uzun hem de trafik oldugundan festival alanina gece yarisi varabilmistik. ormanin icinde oldukca karanlik bir ortamda hem de kiyak kafayla yarim saat ugrasip cadiri kuramamis ve battaniye gibi uzerimize ortup uyumustuk. biz hic gulmedik ama sabah bizi gorenler cok gulmustu.
  • çadırlı kamp alanında çadır kurup gezen gençler bunlardan biridir.
  • -soğuk karlı bir kış kampında saatler süren uğraşların ardından bir ağacın altında yakmayı başardığımız ateşin üstüne, olaylardan bir haber arkadaş tarafından ağacın sarsılması sonucu kocaman bir kar kütlesinin düşmesi ve bunu takiben herkesin sessizce çıkarıp birer sigara yakması.

    -yine karlı bir kış kampında çadırların yarısının topluluk odasında unutulması, ardından faaliyet alanına yakın bir mesafede bırakılmış otobüse gidilip kapısının zorlanıp açılması ve otobüsün her tarafında (bagaj dahil) insanların geceyi geçirmesi.

    -yine soğuk bir kamp gecesinde akşam yemeği hazırlıkları yapılırken makarna yapmak için güç bela ısılmış suyun yine sakar bir arkadaş tarafından devrilmesi ve ardından gelen "hayııır yaaa, olamaz yaaa" çığlıkları.

    -kamp gecesinde ateş başında oynanan vampir-köylü oyununda(bilen bilir) muhtarın vampir olarak kendini ataması ve saatlerce birbirimize düşmemizi keyifle izlemesi. (şerefsiz).

    - iple erişim sağladığımız mağaraları kaydettiğimiz gps'i açtığımızda aynı mağarının yaklaşık 5 farklı yerde kayıtlı olduğunu görmemiz ve saatlerce mağarayı aramamız. (çok hevesli ancak bir boka yaramayan bir arkadaşın bok yemesi).

    -gece mağara faaliyetinden kamp alanına dönerken kaybolmamız, yanımızda suyumuzun hiç kalmaması ancak bir arkadaşın çantasından litre litre kola çıkması, kaybolan grupta yaşanan sevinç dalgası.

    -tanışma amacıyla yapılan yürüyüş faaliyetine onca uyarıya rağmen topuklu, kot pantolon ve hatta laptop çantasıyla gelenlerin halleri.

    -düzenlenen eğitimlerde bir kadın üyemizin "avladığımız hayvanları yiyebiliyor muyuz" diye sorması. eğitmen grubun sessizliği. sonrasında anladık ki kadın tam bir manyakmış. kısa süre sonra ayrıldı zaten.

    -keyfine düşkün bir arkadaş grubu tarafından alınan mantıların faaliyetin birinci akşamında tüketilmesi, mantıların bozulmuş olması ve 2-3 kişi haricinde herkesin geceyi serumla geçirmesi.

    genç arkadaşlara tavsiyem üniversite hayatlarında mutlaka bir topluluğa üye olmaları. hatırlayınca bir garip oldum. yazmak güzel geldi.
  • 5 tane demişsiniz ama kasap 5 kilo anlamış. ya da arkadaşınız, bilemedim. 3 antrikot 1 kiloyu biraz geçmişti geçen aldığımda. (yıllık antrikot alımımı yapmıştım o ara) 16 antrikot da yaklaşık 5x3=15 yani 5 kilo yapar. bence bu ufak hesap hatası için ekibi dağıtmayın. arayın tekrar toplayın timi, son bir kez antrikot alacağız deyin.
  • içinde ‘yarmadı’ esprisinden başka yaran bir konu olmayan başlık.
hesabın var mı? giriş yap