• buz gibi, öyle ki, kanı çekilmiş parmakları bıçak gibi kesen soğuk mu soğuk bir ankara akşamında anladım ki; bende sike sürülecek akıl yok. çünkü öncelikle ankara'da değilim. senelerdir gitmişliğim de yok. yıllar önce konser diye, o zamanlar kendimi rakır sandığımdan gitmişliğim var ama o da saylanır mı, saylanmaz mı inan ben de bilmiyorum. böyle bir giriş yapıp edebiyat parçalamaktı niyetim. bi ara epey de inandım. bazı zamanlar, nadiren ama bazı bazı istiyorum ki bendeki istidadın akıllara zarar olduğunu göstereyim cümle aleme. sonra hatırlıyorum gerçi, ben pek yetenekli de değilim. hatta bir adım ötesi; ben birçok yetenekli insan arasında tek yeteneksiz, ben yumurtanın fırçalanmayan tarafı, ben şirazesi kaymış kitap... üç noktalı cümlelerden hiç hoşlanmam bu arada. benim çocukluğumda, daha yeni yeni çıkmış mesajlaşma telefon, onlarda olurdu üç noktalı cümle. manitacılık yapıılır, manita kovalanırdı. gerçi öyle bir yer etmişti ki adamlarda aga napıyorsun yazardım, "ne yapayım, hiç..." diye cevap alırdım lan. gavat punduma getirse beni de sikmeye kalkacak belli ki. derin derin konuşmalar filan. hazetmiyorum yani.

    ara ara hikaye yazmak istiyorum ama konum yok. zaten mantıklı düşününce hikaye yazmanın ilk şartının elinde anlatacak konun olması gibime geliyor ama kestiremiyorum. halbuki kestirsem ne güzel. simsiyah gecelerden, en güzel taş kömründen daha karanlık, gökyüzü kadar büyük kapkara gözlerinde elem vardı meredith'in diyorum, gülesim geliyor. çünkü meredith nerden bilecek taş kömürünü? meredith'in babası düklüğün en büyük adamı, meredith'i büyütmüşler dadılar, mürebbiyeler. adı meredith olanın çaput bilmesine ihtimal veremiyorum. böyle böyle kaçırıcam gibi geliyor cillop gibi nobel'i. yazsam kesin alırım. öyle de kafa var. zehir. ya okur, bi de gerçi sen zaten farkettin de belirtmekte fayda var; kendimle acayip dalga geçiyorum. validem hanım çocukluğumda çok dalga geçerdi benle, zoruma giderdi. bi de vicdansız acayip komik kadındır ha, kaç yaşıma geldim hala kikir kikir gülüyorum konuştuğunda. hala benle dalga geçiyor ama komik. bir de kendi esprisine gülmeyen insanlara daha çok gülüyorum, validem hanım da onlardan. zoruma gitmesine üzülürdü ama dalga geçmekten de geri durmazdı. birgün dedi ki bana, kendinle dalga geçmeyi becerebilirsen, kimsenin söyledikleri incitemez seni. şimdi düşünüyorum da incitmek mincitmek, bu beni kız mı bekledi ne yaptıysa, nasıl laflar bunlar erkek çocuğuna ya? gerçi ben dört elle sarıldım öğüdüne, kendimle acayip taşak geçerim. bazen o kadar abartıyorum ki zoruma gidiyor, kendi kendime küsüyorum. çünkü küsmesem mesele büyüyecek, sonra kavga dövüş. bunlara gerek yok.

    sevgili okur çok şanssızım lan. hakikaten çok şanssızım. hani bi musluğa el atsam belediye suyu keser tipi şansız. doğuştan cenabetlik. hadi bireysel şanssızlığı geçtim de bir şekilde çevremdekilere de zarar veriyorum. buraya milyon tane şey yazarım da gerek yok. bak sadece şunu söyleyeyim; amerika'dan bir şeyler sipariş ettim, sandy kasırgası çıktı, sipariş verdiğim firmayı yerle yeksan etti. adamlar 1 senedir toplayamadılar götlerini. apple ürünleri almıyorsam hikmeti adamların başına bir şey gelmesin. sonuçta seveni çok. yani büyük kahramanım, halk adamıyım ama karanlıklarda saklanmayı seviyorum. tanrı'nın bile unuttuğu şehirde polisten medet ummak ahmaklıktı ama çaresizlik insanlara en akla gelmez şeyleri bile yaptırıdı. fakat güzel haber şu ki, bir çok insanın farketmediği bir yerde, bu kara tabloyu yakın zamanda değiştirecek bir dizi olaylar gerçekleşiyordu; zaten en büyük kaoslar, en büyük kahramanları doğurur, diyorum, kıçımda taytla şehrin en yüksek binasından aşağı bakar görüyorum kendimi. "sen mi büyüksün ben mi, yenecem seni gotham", diyorum, hiddetleniyorum "senin ananı sikicem ananı" diyorum, tüm konsantrasyonum kayboluyor. hem sonra tayt nedir kardeşim kaç yaşında adamın kıçında? ben yarın öbür gün çoluma çocuğuma nasıl anlatırım çatı çatı gezerdim taytla diye? çocuk araya da kaçıyor muydu peder derse haksız mı? değil. tayttan tiksinmem de ortaokulda yaşadığım bir talihsizlik. balet arkadaşım vardı benim. şimdi bile balet dediğimde insanlar mırmır yapıyorlar, düşün bundan 15 sene öncesini. burak, müzik dersinde siyah taytla bale yaptı, tayta olan inancımı kaybettim. gövdemde, tam şuramda kapanamayacak kadar büyük yaralar var.

    çok canım sıkılıyor, hakkaten çok canım sıkılıyor. kuş mu vursak ne yapsak?

    düzeltme: bahti'nin uyarısıyla kimi yazım yanlışları düzeltildi. kendisine teşekkür ederim.
  • tarifi kelimelere sigamayacak derece de guc bi duygu patlamasi sonucunda agizdan dokulen cumle butunu.
  • bir işe yaramadığım zamanlarda kullandığım cümle. bazen boş kalmayıp bir şeylerle uğraşmak istersin ama yapacak bişey bulamazsın. böyle durumlarda en iyisi arkadaşlarını arayıp onlarla birlikte olmak. onlar her zaman senin sıkıntını geçirecek bir şeyler buluyorlar çünkü.
  • - canım çok sıkılıyor yaaaaa
    - git sozlügü parmakla sıkıntın gecer
  • küçükken ağzımdan her bu kelimeler döküldüğünde annemden aynı fix cevabı alırdım;
    -iyidir, sıkı can kolay çıkmaz.

    bir diğer bombası da niye neden vs gibi soru sorduğumda
    -sen sorasın diye.
    idi..

    bu ikincisini arada şimdi ben de ona uyguluyorum pek zevkli oluyor.. nihahha
  • yalnız kullanılmayan bir tumcedir genelde. uslupta cinsiyetler arasında degiskenlik gozlenir. soyle ki:

    bayanlar : üff canım sıkılıyor..offf!!
    erkekler : canım sikiliyor a.q. ! , bi sikimde yok tv'de...
  • sözleri:
    canım bana bırak bu gece gözlerini,
    aklımı alıp götürme bu gece.
    gözlerimde yaş yerine gözlerin olsun,
    n’olursun dur, gitme.
    canım sıkılıyor canım
    gözlerinle olmayınca.
    hani koyup gidiyorsun ya beni,
    canım, canım sıkılıyor geceleri.
    odam buz gibi sensiz,
    uyku tutmuyor gözlerimi.
    canım bana bırak bu gece ellerini,
    aklımı alıp götürme bu gece.
    ellerimde kadehler yerine ellerin olsun,
    n’olursun dur, gitme.
    canım sıkılıyor canım
    ellerinle olmayınca.
    hani koyup gidiyorsun ya beni,
    canım, canım sıkılıyor geceleri.
    odam buz gibi sensiz,
    uyku tutmuyor gözlerimi.
    canım sıkılıyor canım
    gözlerinle olmayınca.
    canım sıkılıyor canım
    ellerinle olmayınca.
    canım sıkılıyor canım.
  • kayahan'in bir sarkisi vardir boyle. (bkz: canim sikiliyor canim)
  • sıklıkla "aa neden ki?" gibi cevabı olmayan bir soruya maruz bırakan hiçbir şeysizlik hali.
hesabın var mı? giriş yap