çaşıt

• son dönem türkçesine ortaokul talebelerinin armağanı olan "ispikci" kelimesinin eski türkce karsılıgı.
• atsızcıların sıkça kullandığı sözcüklerden biri
• yöreye göre ajan, dedikoducu, başka bir yöreye ^{* *} göre de üzüm anlamına gelen kelime.
• mit'te kullanilan kod isimlerden biriymis.
  
  (bkz: taraf'a mit operasyonu)
  
  elizabeth falan da var. bu ne lan. birileri bizi fena yiyor.
• casus
• "çaşıtlar uyudu, kuşlar çıplak..
  sabah ormanın ağza bıraktığı ıssızlık gibidir
  sabah günün el değmemiş bir vaktidir"
  
  ismet özel'den kaçar mı böyle çapraz bir kelime? kaçmamış
• bizim oralarda çaşut derler, ben uyduruk bir kelime zannederdim, meğer bir anlamı varmış.
  (yöre ordu)
• casusluğun ilk örneklerindendir.
  
  asyada, çinle komşu olan türk devletlerinin temel düzenini yıkmaya, devleti ortadan kaldırmaya, ulusu esir etmeye çalışan casuslara türkler çaşıt veya çaşut derlerdi.
  
  bütün uluslarda olduğu gibi, doğu uluslarında da casusluk iki ayrı doğrultuda yürütülen özel bir görevdi.
  bunlardan biri din ile, diğeri politika ile ilgiliydi.
  her iki casusluk görevinin ortak amacı devleti ele geçirmek, egemenliğine son vermek, onu buyruk altına almaktı.
  din örtüsü altında yürütülen casuslukların, özellikle türklerle ilgili olanların ilk örneklerini asyada, daha çok türklerle komşu olan çinde olmaktaydı.
  
  caşıtlar din görevlileriydi. bunlar, ya çinlilerin bağlı bulundukları dine, ya buda dinine, ya da öteki eski dinlere inanan kimselerdi.
  bunların temel görevi göğe tapan, gök tanrıyı kutsayan türk topluluklarına, kendi uluslarının inançlarını benimsetmek, özellikle yöneticileri elde ederek toplumda karışıklık yaratmak, sonra yerel inançları ortadan kaldırmaktı.
  
  ilk caşıtlar çin manastırlarında yetişen rahiplerdi. bunlar türkler arasına girer, gezgin gibi davranır, bir yandan kendi dinlerini yaymaya çalışırken, öte yandan da türk toplumunun genel yaşayışı, gelenekleri, güvenlik konularında bilgiler toplar, bunları seyahatname biçiminde düzenleyip, hükümdara sunarlardı.
• bir levent itez kitabı
• (bkz: börü budun)