• tam hatırlamıyorum, bulunca editlerim ama doğrusu şöyle birşeydi;

    şübhesiz ki cehennemde en büyük azab makineyi ayağınıza kadar getiren overlokçularadır. onlar ki sabahın köründe bir 'hi' bile demeden feryad ederek uykunuzu bölerler, işte hebsi zebaniler tarafından tenhada kıstırılanlardan olacaklardır.

    aşağı yukarı böyle bişeydi. bulucam yazıcam olm bekleyin.
  • cocuklara tecavuz edenler, insan oldurenler dururken yuce allah'in kimseye zarari dokunmayan ressamlari cezalandiracagini sanan insan beyani. gercek bir hadis olduguna kimse beni inandiramaz.

    herkesin kafasindaki tanri, o kisinin kisiliginden izler tasir. adalet duygusu tasimayan acinacak bir zalimseniz, tanriyi da kendiniz gibi sanirsiniz. sonra da boyle laflar edersiniz.
  • bu dünyadaki en şiddetli azap da grafik tasarımcılara vallahi.
    nedir bu güzel sanatlar mezunlarının çektiği/çekeceği?
  • joan miro'dan ne istediniz lan, şöyle bir resim çizen adamı cezalandırınca elinize ne geçecek?

    neye inanıyorsunuz lan siz.

    http://hpistanbul.com/…/files/joan-miro-profile.jpg

    tanım: saçma sapan korkutma amaçlı iddiadır.
  • kuran-ı kerim'de üzerine eleştiri yapılan sanatçılar, sadece şairlerdir.sebebi de, peygamber efendimizin tebliği sırasında, kendisi ile alay etmek için şiirler yazılıp, halka açık okunmasıdır.
    heykel, müzik ve resim hakkında herhangi bir yorum bulunmamaktadır.
    kaderin garip bir cilvesi olsa gerek; islam dünyasında, kuran'da yerilmiş olmasına rağmen, en ileri olan sanat dalı da şiirdir. goethe bile, "şiir arıyorsan, hafız'ın(şirazi) topraklarına gideceksin" der.

    toplumların yaşadığı coğrafi ortamlar ve yılların birikimi gelenekler; sanat dallarına olan ilgiyi belirler. islam coğrafyasındaki(fars harici) hemen tüm toplumlar göçebe hayatı sürerdi(özellikle bedevi araplar ve türkler). göçebe toplumlar, hayatlarının merkezine zamanı koyarlar. zamana göre göçer-konarlık, hayvanların bakımı, kışlık erzak depolanması vs takip edilir. en kıymetli kavramı zaman olan toplumun, sanata olan ilgisi de zaman üzerinden olur. şiir ve müzik; zaman merkezli sanat dallarıdır(ikisi de ölçü, aritmetik, dolayısı ile saymakla ilgilidir).

    medeniyet çatışmasında, islam coğrafyasının karşısına koyduğumuz batı toplumu ise mekan odaklı bir toplumdur. göçebelikten, islam coğrafyasına göre çok daha evvel yerleşik hayat ile bağ kurduklarından, en kıymetli kavramları mekandır. bu yüzden bizde,şehirlerimizde 100 yıllık ev dahi bulamazken, özellikle avrupa şehirlerinde neredeyse 500-600 yaşında binalara rastlamak mümkündür. mekanı böylesine merkeze almış bir toplumda elbette sanat da, mekan üzerinden şekillenecekti. resim ve heykel, mekan odaklı sanatlardır ve en geliştiği yer batıdır.

    hasılı, yaşama kültürümüz üzerinden getirdiğimiz gelenekler, bize resim ve heykelin yabancı kalmasına ve dolayısı ile yabancı olandan korkulması ve takibinde korkulan şey yasaklanır ilkesinden ötürü, hadis örtüsü altına alınmıştır, yasak ile kudsiyet bağlanmıştır ki itiraza yer kalmasın. lakin, biz isteseydik dahi iyi resim ve heykel yapamazdık, yapamadık zaten, böyle bir geleneği ancak yüzyıllar sonra ortaya çıkarabiliriz. ama şiir ve müzik(doğuda müzik teorileri çok daha evvele dayanır) konusunda da batı'dan ileri olduğumuz aşikardır.

    bir hadis konusunda da şüpheye düşerseniz, vicdanınıza bakınız, iyi dinlerseniz size yalan söylemeyecektir.
  • bence devam edelim bilim adamlarını kurşuna dizelim, heykeltraşları yakalım, tarihçileri şişe geçirelim, sporcuları kaynar kazanlara atalım, müzisyenlerin kulaklarına şiş sokup/dillerini keselim.

    ne de geri kalıyorsa ortadoğu onların hepsini cezalandıralım.

    domatesin içinde x yazıyordu haberlerinin mantığını açıklayan cezalandırma beklentisi.
hesabın var mı? giriş yap