• ayrıca en önemli özelliklerinden biri de, çok şey bilmesi, pek cok konu hakkında fikir sahibi olmasının yanında, son derece babacan tavırlara sahip ve yardımsever olmasıdır. sadece ders konusunda değil, bugüne kadar hayatımda gördüğüm, birşeyi karşısındakine öğretmekten ziyade, yorum yapma şansı da bırakan anlatım tarzına sahip tek insandır. şayet bahcesehır universitesi çatısı altından ayrılırsa en çok üzüleceğim hocalar listesinin başında yer alır.
  • okula geldiğimde ilk tanıştığım, sonrasında da en fazla ders aldığım (her iki anlamda) akademisyen... zor anlaşılmasına rağmen karşısındakini çok kolay anlayan, öğrencisine kanat takma lüksünü sağlayabilen, üzerimde en çok emeğini hissettiğim ve hissedeceğim insanlardan birisi...
  • kuramsal bilgisi inanılmaz, jacques derrida'yı bile türkiye'de yeniden okuyabilen tek kişi...ama tek bir eksiği vardır, uzun zamandır edebiyat adına bir şey okumamıştır, tuhaf huyları vardır: hulya kocyigit hayranıdır, ayrıca yaşamını küçük bir insan olarak tamamlamak ister, naiftir, bıkıp usanmadan dinler, dinler ve yorumlar...
  • oyunculuğa bambaşka açılardan bakmanıza,anlamanıza,algılamanıza,yorumlamanıza fırsat veren, böyle hoca olmaz dedirten bir güzel insan. bambaşka bakış açıları kazandırır, sizi çok kelime kurmanıza gerek kalmadan anlar, her zaman yaşadığınız çıkmazların çözümüne sizi siz fark etmeden yönlendiren, en en en önemlisi dinlemeyi öğreten muhterem bir kişidir. sadedir, doğaldır, babacandır, duygusaldır, bilgedir; sizin her zaman yanınızdadır ve evet büyüklüğe inanmayan biridir. kendisiyle çalışan insanlar kendilerini şanslı hisseder. bunu "kabul eder", "tut"ar ve sonra da "bıraaaaaaak"ır.
  • 1959 doğumlu ankara üniversitesi dil tarih coğrafya fakültesi (dtcf) ingiliz dili ve edebiyatı mezunudur. bildiğim kadarıyla şu an kadir has üniversitesi tiyatro bölümü başkanıdır. kendisi, yedi kocalı hürmüz filminde nurgül yeşilçay'a ve gülse birsel'e oyuncu koçluğu yapmıştır.

    biz onu son dönemde çukur dizisinde paşa karakteri olarak tanımaya başladık. halbuki kendisi shakespeare'in "iii. richard faciası" tiyatro eserinde yazarlık ve yönetmenlik yapmış büyük bir tiyatro sanatçısıdır.

    kendisinin bir röportajında ego ile alakalı düşüncelerinde bile o kadar alçak gönüllüdür ki kibarlıkla görüşünü belirtir. ona göre ego; ortalama iki ile altı yaş arasında, insan türünün bir örneği olarak doğmuş olan ve o yolda gelişimini ilk iki sene de sürdürmüş olan organizmanın üzerine kurulan, onun asal kullanıcısı olarak, virtüel bir varlığa sahip olan ve de egemenliğini organizmaya da kabul ettirmiş olan, bir kiptir. bazı araştırmacılara göre, illüzyondur. ama dışarıdan böyle konuşması kolaydır da bir insanın ‘ben aslında doğduğumda henüz ben değildim’ fikrini benimsemesi çok zordur. mesela insanlar ‘benim bedenim’ der. bu bilimsel olarak doğru değil. çünkü bu beden, o egoya ait değil. o ego, bu organizmanın üstüne kuruldu. o insan eğitimle ve kendi çabasıyla, öykünerek bir ben olmayı öğrendi ve o ben organizmanın hükümranı oldu. ama sahibi değil...
  • sizin gibi öğrencileri sınavlarda görmek isteriz diyen profesör.
  • tuhaf huyları vardır tabii, ama bunların arasında hülya koçyiğit hayranlığı ve edebiyat okumama gibi şeyleri saymak yanlış olur. hülya koçyiğit üzerine oyunculukla ilgili çalışmaları vardır, ki bu hayranlıktan kaynaklanmaz. edebiyatı ise hepimize yetecek kadar okumuş, okumaktadır. yaşamını küçük bir insan olarak tamamlamayı ister demek yerine de, büyüklüğe inanmadığını söylemek çok daha doğru olur.
  • (bkz: çukur)
  • uyuyarak dinleme özelliği olan, kadir has üniversitesinin en değerli hocalarından biridir.
hesabın var mı? giriş yap