• yüzde 99 yalan haberdir. cezaevlerinde vejetaryen, vegan, ülseratif, diyet, diyabet için ayrı yemekler çıkar. işin içinden bildiriyorum. bırakın şu yıpratma politikalarını artık.

    nedense bu tip mağduriyet hep terör ya da bu vatandaş gibi trans bireylerinin başına geliyor. hiç bunlar gibi mağdur olan adli hükümlü/tutuklu görmedim.

    açlık grevine başladıysa bakanlığa bilgi gitmiştir ve takibi yapılır merak etmeyin. detay yok bişey yok çamur at izi kalsın. ben de başıma trans mahkumlardan gelenleri anlatayım isterseniz ne dersiniz? mideniz kaldırabilir mi acaba?
  • yıllar önce yapılan düzenleme şöyledir.
    ‘hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumları personelinin iaşe yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik’ 28 mart 2012 tarihli resmi gazete’de yayınlanmış, böylece eski yönetmelikte yer alan, ‘hasta hükümlü ve tutukluya, kurum hekiminin belirleyeceği besinler verilir’ maddesi, ‘hasta hükümlü ve tutukluya, diyetisyen veya hekimlerin belirleyeceği besinler verilir. inancı gereği veya vegan, vejetaryen türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır” diye değiştirilmiştir.
  • vejetaryenlik, veganlık vb. bunlar ideolojilerdir. yemek beğenmemezlik değildir. böyle bir ideolojiye saldırmak ve "orası cezaevi, otel değil" türevi söylemlerde bulunmak, birinin dinine ve ibadet etme hakkına saldırmakla eşdeğerdir. çünkü kimilerine göre din, insanların zihninde uydurduğu kurgusal inançlardır.

    ayrıca uzun seneler et yemeyen birisi aniden et yemeye başladığında vücudu farklı reaksiyonlar verebilir. bu da birisinin sağlığıyla oynamak demektir.
    bu mantıkla lactose intolerant birine zorla dondurma verildiğinde, "millet dondurma beğenmiyor, orası cezaevi vb." söylemlerde mi bulunacaksınız?

    tanım: bir bireyin insanlık haklarına yapılan saldırıdır. eğer haber doğruysa.
  • veganligin aptalligin son aşamalarından biri olduğunu düşünürüm. dinlerin de rousseau’nun toplum sözleşmesindeki örneğe benzer bir şekilde itaat sözleşmesi olduğunu.

    bir muslumana hapishanede her gün domuz yemeği çıkarırsanız bu da insan hakkı ihlalidir. fransa’da domuz eti çokça tüketilen bir besin. fransa’daki müslüman bir hükümlüye bunun uygulandığını ve ses çıkarıp eylem yapınca da fransizlarin sosyal medyada “millet yiyecek et bulamıyor hamuğagoyim” dediklerini düşünün. ne kadar saldırgan ve yaralayıcı geldi değil mi?

    şimdi bu örneğin ışığında buradaki vegan kişinin durumunu tekrar düşünün.

    empati yaptık hep birlikte. güzel olmadı mı?..

    not;domuz olsun inek olsun deve olsun ayirdetmem yerim ben. hayatta yemek seçmedim ve olaya bakış açımı söyle özetleyeyim; “et olsun, isterse göt olsun.”
  • türkiye'de yazılı hukuk kurallarına ne kadar riayet edildiği ortada iken, bu konuda çeşitli düzenlemler olması pek bir şey ifade etmiyor. hapishane müdürünün amcaoğlu trans olmuştur, herif gıcıktır translara ve vegan yemek yerine gider zorla et verdirir. böyle bir ülkeden bahsediyoruz... ikincisi, tutukluların da hakları vardır. evet size bunu anlamak zor geliyor, ama hükümlü olmak size karşı atış serbest demek değil. bu hükümlü birey de kendi görüşü ve tercihi olarak et yemek istemediğini beyan etmiş. ona et yemeği servis etmek bir insan hakları ihlalidir ve bu aynı zamanda fiziki işkence demektir.

    edit: ortam gene buram buram ergen kokuyor. aman siz ne olur bir şey tartışmayın ergenler. bir de bu tip başlıkların altına 'duyar kasmayın' diye yazan tayfa var. yahu bir iki konuda da hasbelkader siz duyarlı olsanız... davar geldiniz, davar gideceksiniz.
  • sizin allah belanızı versin be kardeşim.bu sigirlikla bu çağda nasıl yasiyorsunuz.oroso cozoevo,he mal oğlu mal he cezaevi orasi,oraya düşeni yasatmamak lazım aynen.
    tutuklu hakları,insanı yaşam koşulları olmasın.dustu mu cezaevine her türlü işkenceyi yapabilelim.
    ananiz sizi doğurmamis,sicmis.
  • haklarına saygı duyulması gereken mahkumdur.

    bazı veganlar hayvansal ürünlerden aşırı tiksiniyorlar. öyle böyle değil.

    içtiği çorbada kıyma olduğunu anlayınca kusma krizine giren ve günlerce yemek yiyemeyen vegan bir arkadaşım vardı eski iş yerinde.

    bu şuna benzer:

    çin'de bir hapishanede olsanız ve size yemek olarak kedi, köpek, fare eti içeren yemekler verilse ve başka seçenek sunulmasa ne hissedersiniz?

    bazı veganlar için de durum böyle işte.

    ha inek, koyun, keçi eti yemişsin ha kedi, köpek eti.

    et, ettir birçok vegana göre ve bazıları felaket düzeyde tiksiniyor.
  • burada, orası cezaevi ne verilirse onu yiyeceksin diyenler, herhalde çin'in uygurlara yaptıklarını da makul karşılıyordur. alkol almadıklarını düşünerek temenni ediyorum ki agustos sıcağında bir zalimin eline düşsünler de içecek buz gibi biradan baska bir şey bulamasınlar.
  • bu başlığın altındaki yorumların ekseriyeti, köle ruhlu bir toplum olduğumuzu gösteriyor. o mahkumun çiğnediği yasa nasıl bu devlete aitse "inancı gereği veya vegan, vejetaryen türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır” hükmü de bu devlete aittir. birini çiğneyene kızıyorsun da öbürünü çiğneyeni neden savunuyorsun amına koduğumun sığırı?! (bu arada cinsiyetçi küfür kullandığım için özür dilerim. ne var ki bu kadar ağzı dolduran ve cinsiyetçi olmayan küfür bulamadım henüz.)
  • olay gerçek mi değil mi bilmiyorum.

    lafım "adı üstünde orası ceza-evi" diyenlere.

    arkadaş cezaevine girersin. cezan bellidir. yatarsın. diğer tüm uygulamalar (zorla yemek yedirmek, dövmek, ibadete zorlamak ya da ibadetinden alıkoymak, hatta zorla gıdıklamak) işkenceye girer. suçtur.

    yazmayayım diyorum da; tesadüfen okuma yazma öğrenmiş insanlar hak hukuk bilmeden, konuyla ilgili bir tane yasa okumadan "cözö övö mözö övö" diye boş yapınca tutamıyorum kendimi.

    ne meraklıymışsınız ulan otoriteyi sorgusuz sualsiz kabul etmeye. cezeaevi orası evet. toplama kampı değil. suçlunun bile hakları var.
hesabın var mı? giriş yap