• 122 dakikalık süresine rağmen, johnny deppin taş çatlasın 20 dakika göründüğü filmdir..dolayısıyla gereksiz uzunluktadır şahsım için..ayrıca madem johnny depp var, çikolata var, araya bir çilek ve hatta asansör* sıkıştırsalarmış tadından yenmezmiş..
  • filmde julliette binoche inanilmaz bir oyunculuk cikarmis,ozellikle karsidakinin dusuncelerini anlamak icin caktirmadan atilan bakislar filmde mukemmel bi sekilde karelenmis(tabi bazilari icin).ayrica bir kere izledikten sonra diger tum sevilen insanlarla paylasma,onlarla birlikte tekrar izleme gibi istekler uyandiriyor..
  • johnny depp'in sonlara dogru görünüp kaçtigi, sürükleyici, tavsiye edilesi, leziz film.
  • tüm evren insanlarının bir araya gelip izlemesini dilediğim film..
  • ayrica bu isimde, yonetmenligini claire denis'in yaptigi fransa-almanya-kamerun ortak yapimi 1988 tarihli bir film de var. ba$rollerde isaach de bankolé ve giulia boschi oynuyorlar.
  • bir doz charlie and the chocolate factory üstüne alınmış, fenalık geçirttirmiş son darbe. "ulan neden bizim mahallede böyle bir chocolatterie, efendime söyleyim bir ww* bayii yok?" diye isyan ettiriyor adamı. şimdi hatırladım, la finestra di fronte'de de böyle nefis bi pastacı amca vardı, bi masa donatmıştı akıllara zarar.. ee neyse konuya döneyim ben, juliette binoche ve johnny depp olsa sadece yemelik bişiy çıkardı ortaya heralde zira bu haliyle yeme de yanında yat denebilecek cici bir film oluvermiş. (gitarını tıngırdatırken yüzüne düşen perçemiyle, pis sakalıyla, herşeyi boşvermişliğiyle, kendinden emin, cool tavırlarıyla roux* karakterinin de en az çikolata kadar hastası olduğumu da söylemeden geçemiyciim.)

    özetle, yanınızda bol çikolata stoğuyla ve duble afrodizyak* etkisi altında üstüne saldırabileceğiniz bir adet sevgiliyle izlemenizi öneririm. afiyet olsun.
  • çikolata sevmeyen biri olduğum halde, çikolataseverlerden daha çok zevk alarak izlediğim film olmuştur... nedeni ne müziği, ne konusu, ne kurgusu, ne çekimleri ne de bilmem neyidir... bu açılardan bana hiç hitap etmeyen, pazar günleri çocuk sineması saatinde gösterilecek filmdir...

    filmin çikolataseverlerden çok zevk veren kısmına gelince... hastası olduğum dünya dışı yaratık johnny depp ile yaşlanmasına rağmen hala gözümde en seksi, cazibeli ve çekici 3 kadın sıralamasındaki yerini korumuş olan lena olin dişisinin aynı filmde buluşmasıdır... bir ara kendimi kaybedip, filmdeki gitar olmadığıma lanetler yağdırdığımı hatırlıyorum....

    çikolata sevmediğimden filmin çikolataseverlere verdiği zevki bilemeyeceğim ama tek bildiğim, benim bu iki yaratığı izleyerek aldığım zevkin kat be kat fazla olduğudur... filmde emeği geçen herkese bu açıdan teşekkürü borç bilirim...

    filmin bir diğer özelliği de, lena olin ve juliette binoche'nin varolmanın dayanılmaz hafifliği'nden sonra (benim bildiğim) birlikte oynadıkları ikinci film olmasıdır...
  • enteresan konulu bir film.

    guzel kurgulanmış diyaloglardan biri kucuk kız ile annesinin sevgilisi arasında gecmektedir. diyalog kucuk kizin hayali kangurusunun çikolata yiyip yememesi ile ilgilidir:

    a:sevgili
    b: kucuk kız

    a: çikolata yer mi?
    b: kangurular çikolata yemez.
    b: denedi mi? çikolata denemeden sevmediğini nasıl bilebilirsin?
    a: solucan sever misin? birini bile tatmadan nasıl bilebilirsin?
  • izlerken içinizi sımsıcak yapan, ufak ayrıntıların hayatı ne kadar da yaşanılabilir kıldığını gösteren, bir şeyleri değiştirebilmek için bazen tek başına mücadele etmenin* bazen nasıl işe yaradığını göstererek bizi yüreklendiren film.
hesabın var mı? giriş yap