• uzun yillar amerika'da yasamis olmasinin da getirdigi avantaj ile harikülade akıcı ve inanılmaz güzel kelimelerle bezeli bir ingilizce konuşur.

    (bkz: ns200)
  • gormus oldugum en sempatik hocalardan biri.
    cogunuzun anlamis oldugu gibi hemen bir aniyla devam ediyorum:

    derste, hocanin minnacik yazisini okumakta zorlanan birileri, biraz daha buyuk yazmasini rica eder. hoca da, eski alışkanlıkların kemikleşmesinden dem vurur, ve şimdi buyuk yazmaya baslasa bile bir sure sonra harflerinin tekrar kuculecigini bildigini soyler uzulerek. "ama yine de deneyecegim cocuklar", deyip azimli bir sekilde yumruklarını hafifce one dogru sallar. sonra, tam derse devam edecekken, durur ve, "biliyorum cocuklar, konudan iyice uzaklasmis olacagim ama..." diyerek tahtanin bos tarafina yonelir ve oraya aynen sunlari yazar:

    ...
    no matter
    try again
    fail again
    fail better.
    ...
    samuel beckett
  • bu cok degerli hocamizin super ingilizcesi ve yuksek mizah anlayisini birarada gormek icin dersin duyurularina attigi asagidaki uyari mesajina bakabilirsiniz:

    "dear relativity students,

    the second exam and the final exam are drawing near, but the majority of
    the registered students do not attend the lectures, and some 20 students
    have failed to take the first exam. if you are a member of this group
    of absentees, or have done very poorly in the first exam, i feel obliged
    to warn you that you may well fail the course if you do not make a
    serious effort to master the material. do not count on false
    expectations such as: (a) "he will grade us on a curve; so i will get a
    passing grade even if i have low exam scores", or, even more
    dangerously, (b) "he knows i am a 4th year student, so he'll have to
    give me a passing grade". i will not hand out passing grades unless i
    am convinced you have learned a respectable minimum. you can save
    yourselves and me a lot of grief if you start studying very seriously.
    it is late, but not too late.

    a second option (which i do not personally recommend) is that you
    withdraw from the course if you really believe you will not be able to
    get ready for the exams in the few remaining weeks. you have until the
    end of fri. 5th of may to withdraw. either option requires some
    initiative and effort on your part; the university regrets that it
    cannot simply mail passing grades and diplomas to your addresses.

    cihan saçlıoğlu"
  • prensiplerine son derece bagli ve kibar bir insan. ingilizceyi kullanmaktaki basarisini turkcede de gostermesi bircok insanin sempatisini kazanmistir.
    bir ani ile devam edecek olursak;

    cihan hoca bir gun ders verirken sinifin acik olan caminin onunde konusan birisinin sesi ders ortamini bozar. cihan hoca once sinifin disinda konusan bu kisiyi izleyerek ders anlatmaya calisir, sonra bir anda cama dogru yaklasir ve disariya seslenir:
    -derse gelmiyorsun bari gurultu etme!
    tahtanin onune donerken bize aciklamada bulunur:
    -iki gun kapimda yatti bu cocuk dersi almak icin, simdi de derse gelmiyor..
  • vizenin ertelenmesini isteyenlere gonderdigi cevap ile degisik bakis acisini bir kez daha ortaya koyan insan.

    ".....
    i will not respond to other requests to change the exam dates in the
    future. the exam dates may be only be changed as a result of some
    unforeseen catastrophe such as a comet striking the campus, a sudden
    outbreak of a deadly contagious disease or a giant tsunami.
    ...
    "
  • kendisi bogazici'nde hocayken, biz de onun ögrencileriyken, sinifa getirdigi tahta silgisinin (evet, her hoca kendi tahta silgisini tasirdi o zamanlar, hala öyle mi bilmiyorum, benin dedigim sene 93) üzerinde "bu silgi cihan saclioglu'na aittir. bulanin bilmem nerede falanca katta filen numarali odaya getirmeleri..rica olunur, telefon, dahili no vesaire, isim..., imza..." gibi syler yazan kocaman bir etiket bulunurdu.
  • bilim ve teknik dergisinin 4 kisilik yayin kurulu uyelerinden biri olan hocadir ayni zamanda.
  • mükemmel insan.
  • ntv'de katıldığı programda, bilimsel yöntemi ve bilimi kendisinden farklı algılayan ve değerlendiren ilahiyatçıların söylemlerine gösterdiği tahammülsüzlükle programı terkederek bilimin yılmaz sarsılmaz neferi olduğunu bir kez daha ispatlamış "eleştirel akılcı", "kibar" bir insan.

    http://www.internethaber.com/…htm?interstitial=true

    edit: ayrılırken "tahmin ettiğimdem çok daha saçma bir şekilde düzenlenmiş bu program" demiş kendisi. programa gelmeden önce içerikle ilgili edindiği bilgiler doğrultusunda zaten tartışma ortamının "saçma" olduğu fikri kendisinde belirmişse, prensip sahibi birisi olarak programa neden gelmiş? madem tüm "saçma"lıkları göze alıp gelmiş o programa, karşındakilerin fikirlerleri ne olursa olsun tahammül gösteremeyip, çekip gitmesi nasıl bir etik anlayışıdır?

    bir de programda paralel ya da sonsuz evrenler teorisinin deneysel gözleme dayandığını iddiasına itiraz eden şahsa, "siz bana fizik mi öğreteceksiniz?" gibi fevri tepkiler vermiş teorik fizikçidir.
  • ntv'de konu hakkında spekülasyonlar hariç iki satır okumamış sunucu tarafından din ile bilimi kapıştıralım temasıyla sunulan, atlas deneyi hakkında olması gereken programı oldukça yerinde bir kararla terk etmiş değerli kişi.

    ilgili program http://video.ntvmsnbc.com/…018251130166151144176089 adresinden şu an için izlenebiliyor.
hesabın var mı? giriş yap