• bir zamanlar ankara'da issos enterprises ve gensys şirketlerinin ankara şubesinin bulunduğu apartman dairesi. 1995 yılında meteoroloji genel müdürlüğü'nün ölçüm istasyonlarından veri aktarım protokolünü ve aktarım yazılımlarını (bkz: trance/@ssg) 1 ayda toplam 600 dolara hem tasarlayıp hem kodladığım dönem bu dairede kalmıştım. en dipteki odada bir yer şiltesinde uyurdum. uyuduğum odada hiç ilginç bulmadığım bir sco unix makinası olurdu ve yanlış hatırlamıyorsam sybase çalıştırırdı. esas çalışma makinaları ise bir yan odadaydı. dört beş bilgisayar, speaker'lar. sabahlara kadar cd'den müzik dinler, kod yazar, bazen deathmatch oyunlar oynardık. uzun sabahlamalı kodlamalar sonrası sızdığım o uykular çok derin gelirdi. yemekler genelde o iki odayla salon arasındaki mutfakta yaptığımız makarnalardan ve zaman zaman da civardan söylenen yemeklerden ibaretti*. salonda ise tek başına patronun kocaman masası dururdu. o odada pek hayat olmazdı. biz içerde takılırdık.

    meşhur devasa 12 aralık 1995 hitnet beyoğlu zirvesine de buradan kalkıp gitmiştim. istanbul'da paramın hesabını yanlış yapmamdan kelli beş parasız kalmış ve oradaki hitnetçilerin (en başta detay ve nuitari) kol kanat germesi sayesinde ankara'ya sağ salim dönebilmiştim.

    hayatımın bu ufak mekanda geçirdiğim kısmı benim için getirdiği tecrübeler, yarattığı dostluklar ve açtığı kapılar açısından eşsiz bir tecrübe olmuştu. bir seferinde doom üzerinde bu dairenin planlarına göre bir deathmatch haritası bile yapmıştım, apartman girişindeki merdivenlerden itibaren.

    her kaldığım yer bende bir iz bırakıyor illa (bkz: kiralık ev/@ssg). burası da öyle hayatımın kilometre taşlarının barındığı bir apartman dairesi oldu. teşekkürler cinnah 44/6.
  • ssg'nin yaşamından kesitler şeklinde paylaştığı hikayelerini okumak gerçekten umutlandırıyor beni. belki de onun çocuk yaşlardaki bilişim tutkusunun ne boyutlarını görmek ayrıca heyecanlandırıyor beni.

    yeni nesil bazı şeylere o kadar kolay erişiyor ki 80'lerde, 90'larda bilgisayar alabilmenin zorluğundan bihaber, sadece bizlerle dalga geçiyor.

    bilişim sektöründe ilerlerken ilham aldığım kişilerden birisi de hiç kuşkusuz ssg'dir.

    yıllardır da ekşi sözlüğe komşu olmanın mutluluğunu yaşıyorum; orası da ayrı : )

    edit : imla.
  • (bkz: sadece sedat)
  • karum 373, kavaklıdere tubitak dan aldığım iki telli özel hat ile internete bağladığım silicon graphics indigo ırıs 3000 ile netscape den ~36 saate ~25 mb web server indirmiştim. umutlar, hayaller, yaşam ve arkadaşlıkların tadı başkaydı 90 larda. o zamanda tek başımaydım şimdide tek başımayım.
  • aynı dönemlerde yaşadığım eve çok yakın adres. gözüm nereden ısırıyor bu adamı diyordum ben de.
  • iş yerimin orası lan nolmuş diye girdim bi bok anlamadım ben gidiyorum
  • akillara su tweet i getirir: adam iclenmis yazmis
  • ssg'nin makarnacı olduğunu gösteren başlıktır. cinnah'ta makarna yemek adama böyle kod yazdırır, doom haritası da yaptırır.

    hadi gene iyisiniz makarnacılar. o kutulara sahip çıkın...
  • oooo steve jobs...
hesabın var mı? giriş yap