• ekranda yazan test sonucu "pozitif" yazısını hiç unutamayacağım sanırım, 6 saattir sindirmeye çalışıyorum.
  • anneme 3 gün önce ankarada hastanede yapılan testte covid pozitif olduğu tespit edildi. kronik astım hastası, akdeniz anemisi ve akciğerinde kist var. şuan hala ateşi var ve nefesi daralıyor. çok korkuyorum bir şey olacak diye. gece 3 ama uyku girmiyor gözüme. hastaneye yatıracağız daha iyi bir tedavi alsın ve ilerlemesin rahatsızlığı diye. bu nalet virüsü kendisi yada bir yakını kapan yazarlar bilgi verirse çok memnun olurum. süreç nasıl devam edecek, astımı olanlarda nasıl devam ediyor, iyileşme şansı var mı? uzaktan davulun sesi kulağa hoş geliyordu ateş düştüğü yeri yakıyor. önemli olan virüsü kapmadan önlemi almak virüs vücuda girdikten sonra önlemler boş.
  • gün gün etkilerini yazmaya karar verdim. ilk belirti den iki gün öncesi hastalığı dağıtmaya başlıyorsunuz ve onun öncesi 5 - 5,5 gün. kadar da kuluçka süresi olarak vücuda yerleşiyor. bu hesaplamaya göre 20.07.2020 tarihinde vücuduma giriş yapmış gözüküyor. (iş yerimde kaptım)

    bugün 10. günüm.

    "1. gün 27.07.2020" tarihinde ilk belirti olarak halsizlikle kendini göstermeye başladı. günlük en basit işi bile %75 azalan gücümle yapmaya devam ediyordum. duştan çıktığımda titreme ve ateş kendini göstermeye başladı.

    "2. gün" boğazımda şişlik hissetmeye başladım. soğuk su çok tükettiğim için ondan olduğunu sandım. bugün de hafif ateş ve titreme oldu ama gücüm daha da azalmıştı.

    "3. gün 29.07.2020" ateşim çok yükseldi unutmadan her ateşim yükseldiğinde parol içtim. o gün baygın halde yatıyordum. annem panik halde bir şeyler yapmaya çalıştığını hatırlıyorum. eski usül ıslak havluyu başıma koyduğunu falan hatırlıyorum ama belli belirsiz. kendime geldikten sonra test yaptırmaya gittim. kan ve sürüntü dışında başka bir şey yapılmadı ve eve yolladım. test öncesi de üşüttüğümü düşünüyordum.

    "4. gün" test sonucunu bekliyordum. çok halsizimdim gücüm resmen tükenmiş gibiydi ve ateşim 38.8 e kadar yükselmisti. geçen sürelerde de ateşim yüksekti ama bugün sanki daha fazla gibiydi. artık tüm bedenimdeki kontrolü kaybetmiş gibiydim. gün içinde her yerde uyuya kalıyordum. kan tahlili sonucunda crp 29.9 çıkmıştı. bogazlarimdaki şiş ve iltihap yüzünden böyle yüksek çıktı diye düşündüm.

    "5. gün 31.07.2020" gece 1 de testimin pozitif olduğunu öğrendim. test sonucum çok geç açıklandı. öğrenir öğrenmez ağlamaya başladım. evde annemle yaşıyorum ve annem 67 yaşında kronik rahatsızlığı olduğu için annemin başına bir şey gelme ihtimaline odaklandım direk.

    toplam 4 kardeşiz. 3'ü evli ikisinin de birer çocuğu var. benimle temas içinde olan 14 kişi vardı. iş yerinde yakın temas içinde 4 kişi ve 1 tane de çocukluk arkadaşım, diğer arkadaşlarımla görüşmemem de büyük şans oldu.

    gece hastaneye gittik ve hiçbir müdahalede bulunmadilar bana sabah 8 de gel dediler eve geri gittik.

    sabah hastaneye gittiğimde kan tahlili, röntgen, tomografi ve ekg çekildim. kan tahlili de crp 44.6 ya yükselmisti. bunların öncesinde ilk test yaptırdığım yer yarım yamalak iş yaptıkları için doktor çok sinirlendi ve onları şikayet edeceğini söyledi. cunku hastanelerde bi koyvermislik var. hissettiriyorlar size. 112 yi arıyorsunuz kendi aracınızla gidin diyorlar falan.

    neyse radyoloji sonucuma göre ilaç verdi ve bir de kan sulandirici iğne yazdi evde kendini izole etmelisin dedi doktor. ev sadece ben yaşayacağım şekilde boşaltıldı.

    normalde annemle yaşıyorum, ablamlardan en büyüğü eşiyle birlikte çalıştığı için 5 yaşındaki yeğenim de bizde kaliyordu.

    "6. gün" sağlık bakanlığından beni aradılar ve kimlerle temasta bulunduysam isim isim ve telefon numaraları verdim.

    herkesin evlerine gidildi belge imzalatildi karantina süreçleri başlatıldı.

    bugün halsizlik ve uykuyla geçti.

    "7. gün 02.08.2020" annem en yakın temas olduğu için test yaptırdı ve annem pozitif çıktı. üzüntüyü ve acıyı tarif etmek zor, çok ağladım.

    annem eve geldi hastaneye gideceği için eşyalarını almaya "oğlum bana bisi olursa ne nerede biliyorsun" dedi. ağlamaktan zaten perişan olmuşum annemde öyle diyince iyice kendimi kaybettim. olmayacak öyle bir şey duymak istemiyorum dedim.

    annemin radyoloji ekg ve kan tahlili benden daha iyi ve temiz çıktığı için kurul eve gönderme kararı verdi ve annemle yaşamaya devam ettik.

    ailemin kalanı da negatif çıktı.

    "8. gün" eklem ağrılarımda artış oldu parol sürekli bu anlar için vardı ama artık dayanamiyordum. sakın ol geçecek tesellileriyle dolu gün.

    bacaklarım uyuşuk ve huzursuz romatizma gibi. ağrılar gücümü emiyordu. odadan odaya iki büklüm yürüyordum.

    ayrıca kedim var ve gece gündüz fark etmeksizin kedimden daha çok uyuyorum.

    "9. gün 04.08.2020" gece 5 te sanciyla uyandım. sırtım ağrıyordu ayrıca böbreklerim çekiliyor gibi hissediyordum.

    ne yatabiliyorum ne ayakta durabiliyorum.

    122 yi aradım ve oradan sizi doktorunuza aktariyorlar. parol içtiğimi söylediğim için etkisi geçtikten sonra arayın tekrar dedi.

    kahvaltıdan sonra 10 gibi 112 yi aradım. size sürekli kendi aracınızla gidin diyen abuk sabuk telkinleri oluyor. siz ısrarcı olun yardımcı oluyorlar.

    ambulans geldi aldı beni hastaneye gittim tekrar tomografi kan tahlili ve sürüntü örneği alındı. 1.5 saat kadar gözlem odasında bekledim, uzanamadim sancılar yüzünden ayakta bir ileri bir geri sallanıp durdum.

    akciğerlerime sıçramış sonuçlarım kötüye gittiği icin hastane bana yatış kararı verdi. ara ara öksürüklerim oluyor. annem evde yalnız kalacağı için ağlayıp durdum ama annemin cidden maşallahı var. umarım kazasız belasız annem atlatır. kendimi hiç düşünmüyorum bile. şubat ayı gibi annem korona belirtileri olan ağır bir hastalık atlattı belki de bağışıklık kazandı diye düşünüyorum. hatta ambulanstayken hemşire de şubatta çok fazla annemin atlattıgi tarzda vaka yaşadıklarını söyledi.

    kinin ve kan sulandiricinin yanına antibiyotik eklendi. ve tam gaz parola devam dediler.

    test sonucum pozitif.

    "10. gün" bugün de böbreklerim çekilmeye devam ediyor. sıvı tuketimimi arttırdım. odamdan dışarı çıkmam yasak. doktor yüzü görmedim doktor telefonla iletişim kuruyor benimle. hemşireler hapti igneydi vs yapıp gidiyor.

    sonuçta otelde değilim ama yemekler cidden kötü. onun da çözümünü dışarıdan sipariş vererek hallettim. şimdilik biraz iyiyim. umarım daha iyi olurum.

    "11. gün" sağlığımdaki olumlu gelişmelerden dolayı hastaneden taburcu edildim.

    başka bir ülkede karşılaşamayacağınız bir durumla baş başa kaldım. hemşireye beni evime bırakacaksınız demi diye sordum. böyle bir hizmetimiz yok kendi aracınızla yada ailenizden birisi sizi gelip alacaklar dediler. ailemdeki herkes karantinada nasıl gelsin bu insanlar hayret ediyor insan tabi..

    112 yi aradım doktorunuza danışıcam dediler. doktor onlara böyle bir hizmeti vermediklerini söylemişler. kendisi gitsin demişler. beynimden vurulmuşa döndüm.

    tekrar aradım 112 yi ısrarcı oldum tamam numaranızı alıyorum tekrar doktorunuzla görüşücem aradığınız numarayı meşgul etmeyin dönücem size dedi. bekliyorum arayan soran yok yarım saat oldu öyle hastanede oturuyorum. danışmaya gittim danışma ağzı yüzü açık maske falan hak getire, hastane de pozitif vakalarla dolu. aynı şeyi danışmaya da söyledim ben hem sizin için hemde dışarısı için risk teşkil ediyorum. hemen doktorunuzu arıyorum dedi, doktordan dahiyane tavsiye taksi çağırın taksiyle gitsin. içimden yapacağınız işe sokayım dedim taksiye atladım.

    taksici diyince zihinde hep bir tamlama oluşuyor. o...pu ç...u taksici diye. işte tam böyle birine denk geldim. eczaneden ilaç almam gerektiği için eczaneye gidebilir miyiz dedim adam öflemeler pöflemeler. yok durak boş acele et falan demeler. sanki silah zoruyla evimize götürtüyoruz kendimizi.

    eve geldim bir numara aradı. ismimi söyledi ve ben sizi almaya geldim bayadır sizi bekliyorum neredesiniz dedi. 112 çalışanı arkadaş benim numaramı bu adamcağıza vermemiş adam çıkmış gelmiş hastaneye tabi o sırada beklemişte, hasta kaydımdan telefon numarama ulaşmışlar falan fişman. şaka gibi.

    korona ile aylardır yaşıyoruz ve hala çözüme odaklanamayan insanlara kendimizi emanet ediyoruz.

    aracınız yoksa hasta olmayın.

    "12. gün" daha iyiye gittiğimi hissetmeye başladım. levonidin antibiyotik kullanmaya devam ediyorum sadece. bu ilaç sayesinde toparlanmam hızlandı.

    aile hekimim aradı ve 2. kez test yapıldığı için ve tekrar pozitif çıktığım için 14 günlük sürecimi uzatmışlar. taburcu olduğum hastane 13 ünden sonra test yaptırdıktan sonra sağlığınıza kavuşursanız iş başı yapabilirsiniz dedi, aile hekimim de başka bir şey söylüyor. anlayacağınız 20 sine kadar sarktı. aile hekimime neden böyle bir şey yaptınız zaten tedavim devam ediyordu dediğimde gene istediğim cevabı alamadım. doktor da bu duruma gülerek karşılık verdi.

    13.08.2020 tarihinde hastaneye gittim negatif olup olmadığımı öğrenmek için lakin gezdiğim 4 hastane de ağız birliği yapmış gibi bana test yapmadılar. eğer bir belirti yoksa bizim için negatifsin dediler. tabi mantığıma yatmadı bunlar bu kafayla nasıl doktor olmuşlar neye güverenerek beni sokağa salıyorlar diye düşünmeden edemedim.

    184'ü aradım durumu izah ettim şikayet ettim hemen geri dönüş yapıldı bana açıklama olarak şöyle bisi dediler. aile hekimin senin durumunu takip ediyor, belirti var mı yok mu nasılsın vs. diye her gün soruyordu. aile hekimi uygun görürse test yaptırmam için rapor yazıyor ve oylelikle test yaptırılıyormus.

    pozitif olduğunuz bilimle. negatif ise keyfi kararlarla veriliyor canım ülkemde.
  • başlıkta gezenlerin eleştirildiği entryler genelde debe giriyor birazda hakaret varsa kesin deb de zaten. ancak benim görüşüm bu entrileri övenlerin çoğu inanın ya tatilde yada gezerken veriyor şukuyu.
    şimdi ben de biraz gezen gruptayım gezen derken bu eleştirlerin tamamını haketmiyorum diye düşünüyorum. şimdi devamlı görüştüğümüz 3 aile yazlığa gittik malum oteller ve pansiyonlar riskli. çarşı pazar gezmesi yada dışarda yeme işini yapmadık sadece sahile indik ki deniz dahil sosyal mesafeyi kolladık sakin yerleri tercih ettik. burada tek korkum deniz suyu oldu yalan yok ama girdim. yeme işimi masamıza istedik ve mümkün mertebe kendimiz hazırladık sadece biraz çocuklar için tost patates kızartması istedik. hatta gittiğimiz yer bozcada ya gidip gelenleri gördüğümüz yerdi oraya korkudan gidemedik çok kalabalıktı feribot bölgesi.
    şimdi bu yaptığım doğru demiyorum ancak inanın evde oturmak dan en son panik atak bile geçirdim. diyeceksiniz ölmekten kötü mü doğru ancak çok meşhur yerlere gidilmediği sürece ve hafta sonları olmadığı zamanlarda bazı küçük gezmeler yapılır. yine aynı şekilde mesela piknik alanı değilde ormanlık alanlarda ateş yakmadan hazır yiyecekler ile küçük piknikler yapılabilir düşüncesindeyim.
    evet bir sene gezmezsek ölmeyiz doğru ama inanın korku ile yaşamakda zor. önce ev sonra ev ve iş arası yaşamakta büyük sıkıntılar oldu en azından bende.
    bunu sadece bayramda gezdiğim ve haftaya da bir tekne tatili yapacağım için yazdım. umarım boş konuşup buraya hastayım yazmam ama illa gezeceksek belki bunları yapmalı yada önerileri olanları dinlemeli.
    gezmeyin demekle olmuyor ben bilmiyormuyum gezenlere söv sonra entry gir şuku kap yok öyle bir dünya.
    not:abartanlara bende kızıyorum umarım derdimi anlatmışımdır. önerilere açığım evde kal diyenler hariç.
  • ülkelerin giriş-çıkış prosedürlerine baktım da biraz, yurtdışı seyahati o kadar da kolay görünmüyor. ciddi önlemler alınmış. uçuşlar başladı diye duyunca normal biçimde seyahat ediliyor gibi düşünmüştüm.

    ülkeye almayan var. vatandaşlık veya vize tipine göre sınıflandırma yapan var. çoğu ülke yakın zamanda yapılmış pcr testi veya sağlık raporu istiyor. bazı ülkeler karantina şartı koşuyor.

    türkiye için şu ibare var: "65 yaş üstü yolcular için belirli kısıtlamalar bulunmaktadır. diğer yolcular için resmi vize kuralları geçerlidir."

    giriş politikası en gevşek ülkelerden biri türkiye. denetim sadece 65 yaş üstüne yönelik. neredeyse hiç kısıtlama yok. diğer ülkeleri görünce şaşırmadım değil. vize politikamız zaten isteyen gelsin şeklinde.

    sahi bu rahatlık nereden geliyor?
  • entry'lerin 153'de sabitlendiği içerik
  • covid-19 hakkında kötü bir haber okursam muhalif bir haber kaynağı olduğunu doğru tahmin ediyorum.

    covid-19 hakkında iyi bir haber okursam yandaş bir haber kaynağı olduğunu doğru tahmin ediyorum.

    kısacası sikerim böyle habercilik anlayışını, yandaşını, muhalifini.
  • (#109046530) son entry'mde pozitif olduğumdan bahsettiğim hastalık. uzun zamandır buraya giremediğim için süreci yazamadım, bugün tüm süreci paylaşmak istedim.

    son yazacağımı en başa yazayım; geçen temmuz itibariyle iki örneğimin de negatif olmasıyla yendiğim hastalık. mesaj atan, merak eden çok kişi oldu; hepinize desteğiniz için teşekkür ederim. böyle zamanlarda tanıdık veya tanımadık birilerinden en ufak destek bile moral sağlıyor, hastalığı yenmeye yardımcı oluyor.

    benim hastalık sürecim şu anda görev yaptığım hastaneye kayıt yaptırmamla başladı. bir eğitim ve araştırma hastanesine üroloji asistan doktoru olarak başladım. öncesinde yine aynı ilde bir acil serviste pratisyen hekim olarak çalışıyordum. son 2 nöbetimde 20 saat aralıksız, yemek bile yemeden çalıştığım için oldukça bitkin ve yorgun durumdaydım. nöbetler bittiğinden; zaten yeni hastaneme hemen kayıt ve oraya başlama sürecine girdiğim için pek de dinlenme fırsatım olmadı. o yüzden var olan halsizligimi bunlara bağlıyordum. ancak tat ve koku almamda da bir azalma fark ettim, bunlar covid-19 olma olasılığını aklıma getirmeye başlamıştı.

    hastaneye kayıt yaptırırken her kayıt olandan suruntu alınıyordu, benden de alındı. ertesi gün testim pozitif çıktı. çok şaşırdığımı söyleyemem zira acil koşullarında çok iyi korunarak çalışamıyordum. n95 maske dediğimiz maske çok iyi korumasına rağmen nefes almayı çok zorlaştırdığı için sadece şüpheli hastalara yaklaşırken bu maskeyi takıyordum. ancak bazen hiçbir şikayeti olmayan hastalarda bile test pozitif çıkabiliyor, bu hastalara normal maske ile baktığım icin; maruziyet arttıkça virüsün bulaşma olasılığı artıyor. yani normal maskeler bizi korusa da %100 koruyucu değil, o yüzden maske takıp insan içine karışmak yerine mesafeyi korumak gerekiyor.

    gelelim hastaneye yatma sürecine. doktor olduğum icin (sağlık çalışanlarında virüse maruziyet daha fazla olduğu için ölüm oranı daha yüksek) pozitif çıktığım gibi hastaneye yattım; yani aynı gün doktor olarak başladığım hastaneye bu sefer hasta olarak geldim. tomografi çekildi, ciddi olmayan ama ufak bir tutulum gözlendi.

    bu süreçte 5 gün hastanede yattım, tedavi aldım. tat, koku almada azalma, iştahsızlık, halsizlik gibi şikayetlerim git gide azaldı. daha sonra evde 14 gün izolasyona geçtim. bu sürecin sonlarında da 2 kere örnek verdim ve negatif geldi. yani hastalığı atlattım. herhangi bir semptomum da kalmadı.

    hastalık biter bitmez de işimin başına döndüm; bu ay 14 nöbet tutacağım. normalde bu kadar tutmuyorum ama hastanemizde covid servisleri hala dolu olduğu için ve orada da çalıştığım için nöbet sayım artti. bunu anlatma sebebim, sağlık çalışanları olarak bu süreçte oldukça yıpranıyoruz. kimimiz hastaneden çıkamıyor, kimimiz hastalığa yakalanıyor; kimimiz maalesef hayatını kaybediyor. ben hem acilde covid teşhisi koydum, hem covid kaptım, şu an da serviste covid takip ve tedavisi yapıyorum. yani covidle alakalı her şeyi gördüm, yaşadım.

    çok şükür ki hem bana hem yakınlarıma bir şey olmadan atlattım. ancak, bu bana tekrar bulaşmayacağı veya yakınlarıma bir sey olmayacağı anlamına gelmiyor. maalesef hastanemizde yatan hasta sayısı hala yüksek, gün geçtikçe de artıyor. lütfen kurallara uyup bu virüs bitene kadar önlemleri bırakmayalım. sırf ben bunu yazdım diye bir anda herkes önlem almayacak; doğrudur, ama bir kişi bile farkındalık kazansa bana yeter.

    covid döneminde canla başla mücadele eden tüm sağlık çalışanlarına selam olsun. sevgiler.
  • pandemi başlında 4000-5000 günlük vaka gelirken etrafımda tanıdığım 1 kişide bile yoktu bu hastalık. bu hafta içinde ise tanıdığım 6 kişinin virüse yakalandığını öğrendim.

    aynı evde kalan karı-koca'dan bir tanesi covid pozitif çıkıyor ve diğerine semptomlar yok diye test yapılmıyor. ertesi gün kendisinde de ateş ve eklem ağrıları başlayınca zar zor test yaptırtıyor.

    günlük 45-50bin test yapıldığını açıklıyor bakanlık. semptom göstermeyen yakın temaslıya dahi test yapılmıyorsa bu 45-50bin testte nasıl 1000 vaka çıkıyor.
  • sanki ya öleceğiz , ya da gebereceğiz..ne uğruna insanlığa bir bok değilsin diyebilen gözle görülebilemeyen, insanüstü bir canlı yüzünden..
hesabın var mı? giriş yap