crow
-
-
(bkz: the crow)
-
sözlüğe yeniden yazmaya başlar başlamaz hangi telden çalacağını (dio, bruce dickinson, cozy powell, rob halford, 1571, c64 vs vs...) hemen belli eden, bu nedenle de geri dönüşü sevindiren insanlardan biri.
-
-
bir elektronik alarm paneli markası
-
ankara bestekar sokak'ta *kısmen* ucuza ve az sulu bira bulabileceğiniz, müzikleri genelde placebo, muse havasında seyreden ama boşken opeth çalındığına da şahit olduğum, nargile servisi yapan, cuma ve cumartesi akşamları yarısından fazlasının bilkent üniversitesi öğrencisi olduğu ve yer bulmakta zorlanılan bar. iki alt katındaki corvus ile ortak işletilmektedir.
-
(bkz: stone the crow)
-
"it's alive" (bkz: frankenstein) nidalari arasında yaklaşık beş sene sonra sözlüğe dönen kullanıcı. geçmiş zaman olur ki diye sayıklayarak sözlüğün gençliğini hatırlamakta, yeniden öğrendiği suserlığı heyecan ve acemilikle benimsemektedir.
-
(bkz: russell crowe)
-
shellac, at action park albümünden.
he flies, as a crow flies, straight to her...
why?
to tell her something...
he promises her he will not do
all the things he has already done to her.
she flies, as a crow flies, straight to him...
why?
to listen...
time flies, as a crow flies, in a straight line,
through you, not around you -
your life is only that with which time has its way with you.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap