cuma gecesi evde oturan ezik ve yalnız insan

• far cry 5'e henüz sahip olamadığım için birini bulduğum takdirde olmak istemediğim insan tipi. 5 olunca umurumda olmaz, her gün ezik olabilirim.
• cuma akşamı evde yalnızım.
  
  biraz önce kendi yaptığım yemeği afiyetle yedim, yemek yerken de ravel'in bolerosunu dinledim.
  
  şimdi türk kahvesi ve sigara içiyorum.
  
  birazdan projeksiyon ile film izleyeceğim. 5+1 ses sistemi de var. görüntü çapı 4 metreye 3 metre civarında. salonda bir güzel yayılıp şarap içerek film izleyeceğim.
  
  söyle bakalım gubidik, kim ezik?
• ben gayet mutluyum. yaşasın evcil insanlar !
• ne eziktir ne de yalnız. sadece çevresindeki gereksiz ve aşırı insan yoğunluğundan kurtulmak, evinde huzur bulmak istiyordur. yalnızlığın eziklik ve muhtaçlık olarak lanse edildiğini bi burada gördüm. oysaki yalnızlık bir tercihtir.
• benim gibi işi sürekli dışarda müşteri gezmek olan biri için gayet geçerli bir sebeptir .
• yaş ilerledikçe, eskiden şahit olduğum ve sağdan soldan duyduğum kadarıyla 'yalnızca cuma günleri içen' amcalara dönüştüğümü gözlemliyorum. onlardan tek farkım, sadece haftanın bir gün içmelerine karşın, meze tabaklarını kafalarına atar gibi masaya çarpan, "zıkkımın kökünü iç de geber!" diye söylenip, bir günlük keyifi çok gören bir karımın olmaması.
  bir hafta boyunca bu günün hayalini kuruyorum, bugün akşamı zor ettim. işlerim bitince soluğu markette aldım, önce en tazesinden rokalarımı seçtim, sonra balık tezgahına uğrayıp devasa bir çipura seçtim, çipura temizlenirken içki reyonuna seyirttim, en sevdiğim ve her zaman bulamadığım, 'idol' kırmızı şarabı rafta görünce, iyice keyiflendim. şarabı ve balığımı alıp, evimin yolunu tuttum. önce fırını çalıştırdım, açtım şarabımı ve bir kadeh doldurdum, sonra balığı bir daha yıkayıp, pullarını iyice temizledim, bastım gözüne soğanı, tuzu, karabiberi. balığı fırına atıp, en sevdiğim roka salatamı yapmaya koyuldum ...yıka, bütün halde kaseye koy, bas gözüne limonu, zeytinyağını ve tuzu... bitti gitti... balıktan güzel kokular yükselirken, açtım chilltrax'i, hayat sevinci veren müzikler odayı doldurdu, balkona çıkıp, akşamüstü ışığında geçen gemileri izlerken, binbir kokulu bahar havasını içime çektim.
  
  evet, yalnız bir cuma akşamı daha başlıyordu... ama ezikliği hiç hissetmedim.
• şu an metrobüste oturan biri olarak içlerine dahil olup olmadığımı bilmediğim insanlardır. yok canım sosyalim ben şu an. bir metrobüste 500 kişiyle beraber nefes verip alıyoruz. 40 kişi yüzyüze bakıyoruz. sosyalim ben. evet.
• durumu cuma gecesi çalışan insandan daha iyidir.
  
  (bkz: sağlıkçı olmak) (bkz: gececi olmak)
• ben değilim, mümkün bile degilim.
  ama keşke ben olsaydım her cuma gecesi evde oturan ezik insan gibi dizi, film, ıvır zıvırla vaktimi geçirseydim. nasıl özeniyorum saatlerce oturanlara icmediğim çay, kahve kalmadı, belki tesiri olur diye türk kahvesini kupa boyutunda içiyorum sonra kalan telvenin yarısını yiyip, kalan yarısıyla gözlerime uyanıklık maskesi yapıyorum ama olmuyor yok, oturamam ki ben, kesin uyurum.
• dışarıda sürü halinde gezip eğleniyor gibi yapmaktansa özgürlüğün dibine vuran, kimseyi iplemeyen insan.