• ekşi'de sevilmeyen kimse onu sevdiğimden bende soru soracam. sırf buradakilere ibnelik olsun.
  • saçma kampanya... karının youtube kanalı var! sormak isteyen sorsun yorumda.
    ulan ekşisözlük te danla biliçe kim ne soracak amk gel de eleştirme işte!
    kim danla biliç?
    yani ne ehemmiyeti var ne sorsun insanlar arkadaş? ona soru sorup gerçekten cevabını merak eden tipler youtube ne güne duruyor?
    kimseyi küçümsemek istemiyorum ama bu organizasyonu yapanın da kafasına sokayım ben. hakikaten gelinen duruma kalitesizliğe bi bak yaa!
    nerden nereye... dünden bu güne ekşi sözlük diye bi belgesel yapsalar keşke de gelinen durumu özetleyen, şöyle zevkle gidip izlesek sinemalarda falan.

    danla biliçe soru soracakmışız... hey allahım yaaa. kerimcanı da getirin amk, niye ayırıyorsunuz lan? utanmayın haftaya da kerimcan durmaz gelsin, sonra da o tıslaya tıslaya konuşan akp’li ibne dönme var bi tane onu getirin konuşturun soru sordurun. reziller...
  • nasıl ki sizin soru sorma hakkınız varsa, soru sormanızı istemeyenlerin de sizi eleştirme hakkı vardır. tabi ki hakaret yapmadan.
  • danla sen misin?
    (bkz: danla bilic'e soru soracak yazarlar)
  • çeşitlilik ve ifade özgürlüğü adı altında hırsız, tecavüzcü, baskıcı, diktatör zihniyetin yaşamasını ve gelişimini destekleyen kafayla aynı mantıktaki çoluk-çocuk troll başlığı. “omo onlar do insoon.”

    ilk 6 ay anne sütü ve devamında doğal ve yeterli beslenme çocukların zihinsel gelişimi için çok önemlidir.
  • danla biliç göt'e göt diyen kafa yapısında bir kız olduğu için küçümseyen zihniyete inat katılacağım kampanyadır.
  • gerçekleşecek bir hadisenin aksi yönde kampanya yapılır, normaldir.
    ama zaten vuku bulacak bir etkinlik için ayrıca etkinlik düzenlemek çok gerzekçe.

    takip edilenle takip eden arasında pek fark yok, onu görmüş olduk.

    (bkz: ekşisözlük'e yazıyoruz kampanyası)
  • siz ergenler bilmezsiniz; yıllar yıllar önceydi.

    çok sayıda insan, çeşitli sebeplerden ötürü öğrenimini tamamlayamamış, ailelerinin de yoğun baskısıyla ve çoğunlukla da mecburiyetten dolayı, köy, kasaba gibi yerleşim yerlerinde kaldılar, hayatlarını hayvancılık ve tarımcılıkla sürdürdüler. bunların bir kısmı da büyük şehirlere iş bulma ümidiyle akın ettiler.

    ne işler yaptılar? kapıcılık, garsonluk, çıraklık, vb aklınıza gelen kalifiye iş gücü gerektirmeyen tüm mesleklerde kendilerine "hayat" yaratmaya çalıştılar. zorlukları gördüler, iliklerine kadar hissederek zorlandılar. bu insanların %95'i okumuş, meslek sahibi, aydın kesime aşırı saygılılardı. bırakın doktoru öğretmeni, mühendislere bile "mühendis bey" derlerdi.

    kimse onlardan önlerini iliklemesini istemedi ama onlar önlerini iliklediler. çünkü onlar için bu bir saygı göstergesiydi. bilgili olmak önemliydi, bir şey bilmemek ama biliyormuş gibi yapmak ayıplanırdı. bilgi güçtü. bilgi beraberinde statü ve kariyer getiriyordu. bilmedikleri konularla ilgili ahkam kesmek ve varsaymak tabuydu. ayıplanırdın.

    aynı havayı soluyor, aynı oy hakkına sahip oluyorlardı, devlet karşısında eşit haklara sahiplerdi ancak onlar yine de kimse onları zorlamadan okumuş aydın kesime karşı bir sempati ve hayranlık duyuyordu. bilinçli cahillerdi diyelim. ya da en azından saygılı ve zararsızlardı.

    bu durum uzun seneler boyunca devam etti. bilindiği üzere çok aşırı uçlar haricinde pek bir problem yaşanmadı bu yıllar içinde.

    sonra akp geldi. rte bunlara bir kimlik verdi. dedi ki "cahil olmak ayıp değil. bak biz de cahiliz, fikirlerimiz ne kadar salakça da olsa biz bunları paylaşmaktan çekinmiyoruz, siz de çekinmeyin. doktormuş öğretmenmiş, bunları geçin."

    hitap ettiği kesim kimdi? ilk anlattığım önünü ilikleyenlerin çocukları torunları. (hepsi değil tabi ki, çoğunluğu)
    hareketlerini kontrol etmek zorunda olmadan, yeri geldiğinde cahilliği savunarak, ulu orta cahil cahil konuşmamak için kendilerini kasmalarına gerek duymadan yaşayabileceklerini fark ettiler yeni yönetimin söylemleriyle ve davranışlarıyla. devir artık onların devriydi. ulaştırma bakanı çıkıp bu internet minternet bunlara fazla bulaşmayacaksın diyebildi bu ülkede. diyanet sol elle yemek yiyenlere laf söyleyebildi. tecavüzlere "bir kereden bir şey olmaz" diyebildi birileri. daha neler neler, hepiniz az çok biliyorsunuzdur.

    nerede abuk subuk cahil düşünce var, bunu ulu orta dile getirip, aydınları yeren konuşmalar yapınca, bir anda karşılarında dinleyici bulmaya başladılar. prim yaptılar.

    sonra daha tehlikeli bir grup peydahlandı. bunlar da ılık götlü hümanistler olarak tanındılar. nerede orospu çocuğu bir suçlu varsa, onun temel insanlık haklarını savunmaya başladılar. pkk'lı terörist köye gelip 5 yaşındaki çocuğa tecavüz edip taramalıyla canını almış, her yerde asılsın kesilsin deniyor, bizim ılık götlüler çıkıp "ama adil yargılansın, yaşam hakkı elinden alınmasın" diyor. bu olayı farazi anlattım, gerçekten olduğu için değil. kaynak maynak diye gelmeyin. neyse, yani özetle bu ılık götlüler gereksiz insanların haklarını korumaya çalışırken aslında insanlık suçu işlerler. bence en az asıl suçu işleyenler kadar suçludurlar.

    işte başlığı açan da bir ılık götlüdür. bir adet kevaşe suratlının adam yerine konularak bir noktalara getirilmesine ve üzerimizden para kazandırılmasına haklı tepki koyan, kendini bilen gerçek yazarlara inat, kevaşe suratlıyı beğenen abuk yazarların hakkını koruyor güya.

    ılık götlülerle beraber tüm çomarlar hepiniz bir ile toplansanız da üzerinize atom bombası atsalar ne güzel olur. kalitesiz şıllıklar.
  • beklenen duyarcımız da geldi. kadro tamam. *
hesabın var mı? giriş yap