• bu çaplı bir tiyatroda insanlar ölmez birileri hapis yatmaz, her şey rol icabı olur sananlar var.

    tiyatro kısmı o değil gencolar, tiyatro kısmı öğle saatlerinde haber alınan darbenin akşama kadar demlenmeye bırakılmasıdır.

    o kadar saatte ülke fethedilir, bizde ne oldu?
    hiç bir şey, kuzu kuzu beklenmiş.
    neyi beklediler acaba?
  • tiyatrodur degildir kismindan ziyade, yillardir "ataturk'u toprak kabul etmemis, beton dokmusler" ya da "canakkale'de savas elden gidiyormus da evliyalar kurtarmis" gibi sacmaliklara inanan kitlenin bu tiyatro inancina "cahillik, kustahlik, vay hainler" demesi de ayri bir komedi.

    hepsi icin soylemiyorum tabi ki. ama bu ulkede hala daha ulkenin kurucusunun yerine yahudi birinin gectigini dusunen manyaklar oldugunu goz onune alirsak, bu darbe tiyatroydu inanci cok da "cahillik" olmuyor inanin.
  • o zaman deneyelim:
    (bkz: 15 temmuz 2016 darbe girişimi tiyatrosu)
  • ulan ne gerizekalı insanları yazar yapmışlar dediğim başlıklardan bir tanesi daha. adam darbenin gerçekliğini ölümlere bağlıyor. tiyatro değildi ama gittikçe tiyatro hatta ilkokul müsameresi şeklini alıyor. la olum bir ideolojinin işlenirliğini elde etme adına insanlar ölebilir, öldürülebilir, yok edilebilir. belki yeri değil ama hala kapanmayan bir yara olan muhsin başkan da bu kapsamdadır. üzülüyoruz ama harcadılar. insanların ölmüş olması yada hapis yemeleri bir davanın gerçekliği ortaya koymak için yeterli olmaz. yeterli olması için araştırma komisyonu kurulur ki malesef bu işin kaymağını yiyenler "araştırılmasın" diye el kaldırdılar.
  • üstteki yazar konuşmadan önce düşünmek lazım demiş; zaten düşününce çıkıyor bu sonuç.
    fıkradaki gibi: türk kızları mı rus kızları mı diye sorarsan hiç düşünmeden türk kızları derim; zira düşünürsem rus kızları derim.
    tanım: yıllarca yaşananlardan sonra başka ülkede verilmiş mahkeme kararı etkisi yaşatan haber.

    edi ile büdü: ekran görüntüsünü almadan değiştirmiş; cehaletten ve ilber hocadan dem vurmuş.
  • (bkz: bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir)

    siz yine de bu lafı kullanmayın bence. zira yargı 2 ileri 1 geri yapabilir -- tedbirli olun.
  • amerika'daki 11 eylül olayıni, devletin kendisinin yaptığını söyleyen, söylemekle kalmayıp konu hakkında belgesel çekip yayınlayan, medyanın birçok farklı mercisinde olayı dile getiren bir oluşum var amerika'da. adı '9/11 truth movement' (9/11 hakikat hareketi) bu harekete doğrudan katkı sağlayan veya dışarıdan ve açık olarak manevi destek verenler arasında; akademisyenler ve profesörler meslek odası başkanları, hollywood yıldızları, şarkıcılar var. hatta futbol kulübü teknik direktörü bile var. bu insanların çoğu, halihazırda çok ünlü ve zengin kişiler. ( gündem olmaya çalışmak gibi bir dertleri yoktur yani. hoş bu olay, hiçbir zaman gündem olamadı bile. hep komplo teorisi olarak kaldı. )

    neyse, bu kişilerin hepsi; varlıklı, başarılı ve kariyerli şekilde hala yaşıyor. hiçbirisi çarmıha falan gerilmedi. 'vatan hayını' bilem ilan edilmediler.

    tanım : 'buna da şükür' dememiz gereken karar. ileri demokrasi bunu gerektirir.
  • aynı yerde çalıştığınız bir mesai arkadaşınız sohbet esnasında size dört gün önceki ülke meselesiyle ilgili fikirlerini -beğenin ya da beğenmeyin- düzgün bir üslupla açıklıyor, siz de bu düşünceleri beğenmediğiniz için birlik olup, koşa koşa arkadaşınızı devlete gammazlıyorsunuz.

    vay be! hayalimde canlandırırken bile utandım şu insanlardan, tüylerim diken diken oldu. onların ve benzerlerinin benim yaşam alanıma 40,000 km'den fazla yaklaşmamaları, mümkünse sadece çehov'un karikatürize edilmiş dediğimiz öykülerinde varolmaları tek dileğim.

    demokratik bir ülkeye yakışır bir karar çıkaran ve bakanlık baskısına rağmen kararının arkasında durabilen yargı mensuplarını; gammazlıktan, baskıdan, despotizmden yana taraf olmadıkları için, ifade özgürlüğünü destekledileri için ayrıca kutlamak istiyorum. bu kararı onaylamayan herkesi de enikonu düşünmeye davet ediyorum. meseleler karşısında şüphe etmeyen, karşıt görüş üretemeyen, üretse de bunu ifade etmeye korkan insanların oluşturduğu bir toplum nereye varabilir?

    --- spoiler ---

    diken'den kemal göktaş'ın haberine göre inegöl 3. asliye ceza mahkemesinde mübaşir olarak çalışan sanık, 15 temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminden dört gün sonra adliyenin veznesine gelerek şunları söyledi:

    “siz yanlış biliyorsunuz, bu hükümetin bir oyunu, tankın içindeki ateş edenler vatandaşlar tarafından linç edildi, o kadar askeri yere yatırdılar, işkence yaptılar, siz hiçbir şey bilmiyorsunuz. bu darbe bir senaryodur. darbe girişimi cumhurbaşkanı erdoğan’ın başkan olmak için planladığı tiyatro veya senaryodan ibaret bir girişimdir, bu tip oyunlara gelmeyelim, masum askeri vatandaş linç etmiştir. ayrıca fetö ile cumhurbaşkanı ve kabinesi daha düne kadar el eleydi.”

    adliye veznesinde çalışan memurların şikâyeti ve tanıklık etmesiyle mübaşir hakkında "fetö/pdy silahlı terör örgütünün propagandasını yaptığı" gerekçesiyle dava açıldı.

    --- spoiler ---
  • (bkz: suriye'ye 4 adam gönderip tr'ye 8 füze attırırım)

    fakat ben yine de türkiye ve akp iktidarı özelinde konuşmuyorum.

    tiyatroyu ülke çapında yapacak adam, iktidarını ve dolayısıyla milyarlarca doların kontrolünü, saltanatını korumak için böyle bir tezgah kuracak adam sıradan insanların hayatını umursamaz. hatta bilakis, bunu ister. dünyanın her yerinde iktidara bağımlı hale gelmiş zorba yöneticilerin izlediği klasik yöntemlerden biri kendi yandaşlarını öldürüp başkası yaptı gibi göstermek olmuştur. hatırlayın, ankara'da 100'den fazla insanın canını alan bir terör saldırısında hedef hdp mitingiydi. ve iktidar, bu olayın suçlusu olarak pkk'yı göstermiş, kendi seçmeni de pkk'ya ateş püskürüp "sırf akp'yi zan altında bırakmak için kendi yandaşlarını öldürüyorlar" fikrini edinmişti.

    koskoca iktidarı falan bir kenara bırak. insanlar günlük boktan hayatlarında bile kolayca adam öldürebiliyorlar. hatta bazen sırf birilerini zan altında bırakıp hapse girmelerini sağlamak için planlı programlı adam öldürebiliyorlar. boşanma davasında haklı çıkmak için kendini dövdüren, vurduran ve suçu eşine atan insanlar var. firmadaki ortağından kurtulmak için işyerini ateşe veren insanlar var. yahu imara açılsın diye ormanlık araziyi yakıp kül edip binlerce hayvanın canına kıyan bir sürü insan var. para için insanların hiç umursamadan can(lar)a kıyabildiği binlerce olay yaşanıyor her yıl.

    "ama insanlar öldü" bir suçun inkarı için ne kadar geçerli bir argüman, bir düşünün bence. insanların tiyatro ihtimalini değerlendirmesi değil, değerlendirmemesi tam bir manyaklık olurdu. bu bağlamda yargı kararını son derece isabetli buluyorum. bu olayları sorgulamak ve konu hakkında fikir beyan etmek elbette suç olmamalı. 9/11 was an inside job diyen yani dünya ticaret merkezine yapılan saldırıyı amerikan hükümetinin planladığını söyleyen kaç amerikan vatandaşı tutuklandı bir bakın. ya da ben söyliyim: sıfır.

    evet keşke o insanlar ölmeseydi. lakin köprü başını tutmuş 2 tane tankla prime time'da darbe yapan(!) gerizekalılara verilecek tepki o tankların önüne atlamak değil, ordunun kendi mensubu olan o tankları ve askerleri usulünce toplamasını beklemekti. bu sebeple ölenlere sempati beslemiyorum zira benim tepkim bu olmazdı. canımı sokakta bulmadım ve son çare ben değilim. elinde kıyamet gibi askeri ve polis gücü olan iktidar sahibinin sıradan vatandaşı adeta ateşin önüne atması da tarihin utançla yazacağı bir olaydır. ha öte yandan, eğer bu darbe 1980 yılındaki gibi olsaydı halkın benzer bir tepki vermesi bir kenara dursun, kafasını camdan uzatması bile mümkün olmazdı. kimse kahramanlık hikayeleri yazmasın. 80 milyonluk ülkenin yönetimini 2 tane tankla, alçak uçuş yapan birkaç jetle ve meclisin hiç de stratejik olmayan noktalarına birkaç füze atan 3 helikopterle ele geçiremezsiniz. bıraksaydınız da isyan eden bu komik askeri grubun icabına darbeye katılmayan ve 600 bin askeri olan ordu baksaydı. ölenlerin yakınlarına allah'tan sabır dilerim. gerçekten yazık oldu hepsine.

    tiyatrodur ya da değildir; onu yıllar içinde zaten net delilleriyle öğreneceğiz. eğer akp ve mhp, fetö'nün siyasi kanadının araştırılmasını ısrarla ve şiddetle reddetmeseydi belki de tiyatro olmadığını çoktan ispatlamış olacaklardı. lakin bunu bize çok gördüler. sağlık olsun. ama bilsinler ki, bu darbe girişiminin gerçekliği artık şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlanmadığı sürece, benim tanıdığım şehit çanakkale'de yatıyor.

    ve ben kifayetsiz bir belediye reisinin iddiasının aksine, sıradan bir vatandaş olarak, 30 ağustos'u gönülden ve coşkuyla kutluyorum; zorlama bir başka tarihi değil.
hesabın var mı? giriş yap