• the bay calls for blood - live in san francisco isimli 3. konser albümü 2015 yılında nuclear blast gmbh etiketi ile piyasaya sürülen thrash metal grubu.
  • death angel’ın tüm albümlerini kendimce yorumlamak istiyorum. hayır sen haksız bir denyosun derseniz de hayır demem, sadece kendi fikirlerimi belirtmek istiyorum.

    death angel’ı kendi içinde 2 çağ yaşamış bir grup olarak özetlemek mümkün. çünkü zaten kendileri 1990 - 2004 arasında albüm yapmadılar. o yüzden kısaca (bkz: the ultra-violence) , (bkz: frolic through the park) , (bkz: act iii) ile 1.çağ, kalan albümleri de 2.çağ olarak belirtebiliriz.

    klasik sayılan bir thrash metal albümü olan (bkz: the ultra-violence) ile başlıyoruz. thrashers, evil priest, voracious souls, mistress of pain , the ultra-violence şarkıları benim kişisel favorilerim. tempolu, vahşi, yerli yerinde bir thrash metal karşılıyor bizi. özellikle the ultra-violence şarkısına bakınca 10 küsur dakikalık bir şarkı görüyoruz. bu da sıradaki albümlerde daha çok rastlayacağımız progressive öğelere göz kırpıyor. thrash metali sadece olduğu haliyle değerlendirmeyen, üzerine ekstra varyasyonlar katmaya çalışan bir grup görüyoruz.

    sıradaki albüm ise (bkz: frolic through the park)
    thrash metal’in üzerine daha deneysel varyasyonları kattıkları bir albüm bu. öncelikle en sevdiğim death angel şarkısı olan aynı zaman en çok bilinen şarkıları olan bored, why you do this, road mutants gibi şarkılar kişisel favorilerim. confused, dehumanization gibi progressive öğeler içeren değişik şarkılar da var. yaklaşık 1 saat 10 dakikaya uzanan albüm süresi dinlemeyi zorlaştırıyor. fakat mutlaka dinlenmesi gereken, vizyonu geniş bir albüm.

    sıradaki albüm ise (bkz: act iii)
    bu albümde kayıt kalitesi bariz şekilde iyileşiyor. deneysel kısımlar, şarkılar yerli yerinde. ballad şarkıların eklenmesiyle de formül oluşmuş oluyor. bu formül sonucunda grubunun müziğinin iyice oturduğunu hissediyoruz. seemingly endless time, stop, progressive öğeli leziz stagnant ve albümün kapanışını yapan yine progressive öğeli falling asleep kişisel favorilerim.

    sonuç olarak death angel’ın en iyi albümü olarak görülmesi sürpriz olmayacak bir albüm bu. bu görüşü de wiki’den kopyala yapıştır yapalım. "there was something always a little bit more technical and progressive about death angel, but with act ııı, the band found the perfect combination of thrash, technical and accessibility as they created a beast which saw the band achieve mtv heavy rotation with 'a room with a view' and 'seemingly endless time’. bence yeterli bir özet bu.

    1.çağı kendi içinde sıralamam gerekirse; act iii > ultra > frolic şeklinde özetliyorum. frolic’i sona yazsam bile, en sevdiğim death angel şarkılarını içeriyor aslında.

    2.çağ ise (bkz: the art of dying) ile açılıyor.
    içerisinde thrown to the wolves, prophecy, 5 steps of freedom gibi net thrash şarkıları da var, no, spirit gibi hard rock - punk arası şarkılar da var, land of blood gibi metallica özentisi bir şarkı da var, famine ve words to the wise gibi progressive öğeler taşıyan şarkılar da var. ayrıca özellikle hiç bir albümde belirtmedim ama hayvani gitar soloları her daim mevcut. albümdeki her yerden bir etkilenme durumu son şarkı never me’de iyice göze çarpıyor. şarkı thrash olarak başlayıp, hard rock’a dönüyor, hardcore esintilerinden sonra progressive sulara yelken açıp, sonunda yine thrash metal’e dönüp bitiyor.

    sıradaki albüm ise (bkz: killing season)
    albüm açılışını thrash metal’den ziyade groove metal - modern metal tarzında ilerleyerek açıyor ve o şekilde de albüm boyunca devam ediyor. daha belirgin nakaratlar içeren şarkılara sahip bir albüm. yine de tempo bence yerli yerinde. önceki albümlerden de belli olduğu üzere safkan bir thrash metal yok ortada, ama önceki the art of dying albümüne göre kafası daha derli toplu bir albüm.

    sıradaki albümleri tek tek yorumlamak gerçekten çok zor. peşi sıra çıkan relentless retribution, the dream calls for blood, the evil divide ve humanicide bence hepsi hemen hemen aynı albümler. hatta evil divide dışındaki 3 albümün kapağı bile aynı kapak. insanın sorası geliyor. abi neden? neden yani?

    müzik olarak değerlendirmeye devam edersek, killing season ile ulaştıkları modern metal soundundan vazgeçmediler. toplamda da 5 albümdür aynı tarz albümü yapıp durdular. biraz temposu yüksek thrashe göz kırpan şarkılar, punka göz kırpan bir iki şarkı, anlamsız şekilde şarkı başında sonunda giren akustik pasajlar.. içim daraldı. güzel sololar var, var ama bu aralıksız vasat şarkı temposuna dayanabilirseniz dinleyebilirseniz.

    2.çağı da kendime göre sıralarsam; yok yapamıyorum. hepsi aynı işte diyip geçiyorum.

    sonuç olarak; death angel, ilk albümleriyle thrash metal klasiklerinden birini yapıp, sonrasında vizyonunu biraz geniş tutup frolic.. albümünü yaptı, bu albümde güzel denemeler olsa da fazla uzun süresi vs sebebiyle çok sevilen bir albüm olmadı, peşine de en vizyonu yerli yerinde albümleri olan act iii’yi çıkarttılar.

    bundan sonra verdikleri aradan sonra, art of dying ile bir şeyler daha deneyip, yav sktret en iyisi modern bi sound yapalım, basalım benzer şarkıları, ekmek parası abi diyip 5 albümdür falan takılıyorlar.

    en iyisi siz death angel’dan bir bored açın, bir evil priest açın sonra da stagnant dinleyip geçin.
  • rabbim her thrash metal grubuna the moth gibi bir açılış parçası nasib eylesin.

    tıpkı destruction gibi bu yaz iyi gidecek bir albüme imza atmışlar.

    (bkz: the evil divide)
  • the evil divide isimli 8. stüdyo albümlerini bugün itibariyle yayınlayan amerikalı grup.

    bu adamlar zamanında çok değişik bir sound yakalamışlardı. çoğu kişi benim gibi bored isimli şarkıları ile tanımıştır grubu. 1990'da çıkardıkları act iii albümleri zamanının ötesinde bir albüm olup, jazz ile akustik denemeleri harmanlayan bir thrash ve speed metal başyapıtıdır. tabi o zamanlar speed ve thrash metalin en cıvcıvlı zamanıydı, kimse bu albümün değerini anlayamamıştır. geffen'de promosyonu yapamayınca kimse hatırlamaz metal tarihinde bu albümü. sonra kaza falan geçirdiler, death angel isminden ürküp organization ismini aldılar kaybolup gittiler.

    yeni albümlerinin 2004'de bu yana çıkardıkları albümlerden pek farkı yok, klasik thrash sound'una abanıp duruyorlar yine. yeni albümlerinin çıkacağını duyduğum zaman hep bu sefer acaba act iii'de yaptıkları gibi birşeyler denerler mi acaba diyorum ama nafile.
  • 1982'de san francisco'da kurulan trash metal grubu. 2. albumlerindan bored isimli parca turkiye'de helezon isimli tv programinda sik sik gosterilirdi. 1991'de grub ismini the organization olarak degistirdi.
  • 1992 yılında bateristlerinin geçirdiği ciddi kaza sonucunda grup olayı bitirmiştir ve tam 13 sene sonra 2004'te yeni albüm çıkarmışlardır.
    ayrıca metallica'nın ölen basçısı ulu bilge cliff baba özellikle bu adamların konserine gidermiş zamanında.
  • kiss'in cold gin parçasını hayranlık uyandıracak biçimde cover'layan grup. kuruluş aşaması ise oldukça ilginç, 1982'de grup kurulduğunda bateristleri andy galeon henüz 12 yaşında sabi sübyan idi. ilk demodan hiçbir ses gelmedi. ikinci demodayasa kirk hammett'dan yardım geldi. böylelikle tutturdular. büyük bir plak şirketiyle anlaşıp tanınmalarını sağlayan the ultra violance adlı albümlerini çıkardılar.
  • (bkz: azrail)
hesabın var mı? giriş yap