• tam hali deneyimsel tasarım öğretisi ve başarı psikolojisi olan, bu eğitime katılanların içeriğini kesinlikle söylemediği değişik bir gizlilik barındıran eğitim semineri. içeriğinde ne varsa katılanlarin çok değiştiğini gözlemledim. akıl sağlığını yitiren bile var. nedir bu eğitimin konusu? bu eğitime katılan benim tanıdıklarım mi arızalı yoksa eğitimde mi bir problem var?
  • lisede yakından tanıdığım iki eski arkadaşımın bu oluşuma dahil olduğu hatta ve hatta burada eğitim verdiğini öğrendiğim bir çeşit (ama ne çeşit) eğitim programı. yine liseden tanıdığım 3 yakın arkadaşımın bu insanlardan ve bu eğitimden saçmalık diyerek kaçtığına da şahit oldum. biraz önce bu eğitime katılmam için yazılı bir fotoğraf gönderildi.

    siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz... ve iman edenler tarafından emin bir kişi olmadıkça iman etmiş olamazsınız...

    falan filan diyerek son katılım tarihinin 25 haziranı olduğunu yazmışlar...

    yani arkadaşlar şuna şaşırıyorum. 10-13 yılını cinsel yöneliminin hem kendine hem de sosyal baskıya karşı mücadelesini vererek göstere göstere vererek harcadıktan sonra bu eğitimlerin ardından evlenip çocuk sahibi olmak bu eğitimin başarısı mıdır yoksa akıl sağlığını kaybetmek midir?

    umarım mutlusundur ancak lütfen beni böyle şeylere dahil etmeyiniz zira iş aramakla meşgulüm. teşekkürler.

    okuyacaklarını bildiğim için bu edit: ne yani beni 5 sene hiç aramadınız sırf babamı yakın zamanda kaybettiğim için duygusal boşlukta olduğumu yardım almam gerektiğini düşündüğünüz için mi bana bu mesajı attınız yoksa para kazanmak için mi?

    sinirlendirdiniz akşam akşam.
  • bugün ilk seminere katıldım. büyülendim. diğer eğitimlere katılmak için planlama yapıyorum....
  • katılıp çok faydasını gördüğüm, oldukça iyi seminerleri olan kurum. mutlaka herkes bir programına katılmalı hayatı boyunca. meditasyon, yoga, nefes terapileri, sektörde ün yapmış bir çok kişinin eğitimine katılmış (dünyanın parasını döktüm), kitaplarını okumuş biri olarak diyebilirim ki boşa vakit harcamışım. keşke daha önceden burayla tanışsaydım. emeği geçen herkese teşekkürler.
  • önemli:

    öncelikle yukarıdaki "delipianist" ve "minik okyanus" bu cemaatin yarı trolleridir bildirelim efendim.

    deneyimsel tasarım öğretisi ve iletişimde ustalık adı altında toplanan bu gruplar, liderleri amerika da olan cemaate benzer bir tarz ile cemaat yayılmasıdır ve tüm yöneticileri hocaları modern görünümlü tarikatci insanlardir.

    günümüz türkiye hükümetine hem yakın ya da yakınmış gibi gözükürler hemde zaman zaman hükümeti kendilerince eleştiriler. bunu siyasi gözükmemek için yaptıklarini planlarlar, bakın biz hükümeti de eleştriyoruz demek için yaparlar. geçmişlerini bilemem ama bu grubun bir çoğu liderleri amerikada olan cemaatten geldiklerini düşündürten bir şekil ve tarzları vardir.

    üst yöneticileri özellikle liderleri yahya hamurcu, hükümet ve devlet in bir yerleri ile dolaylı dolaysız ilişkisi ya da bağı vardır.

    bir arkadaşımın ısrarı ile ben de deneyimsel tasarım öğretisi ve iletişimde ustalık başarı psikolojisi tanıtımlarına katıldım ve diyebilirim ki liderleri amerika da olan cemaatte olduğu gibi bunlar da katabildiği kadar zeki görünenleri kendi bünyesine katmak istiyorlar ve cahil insanları da altta toplayıp sayılarını yükseltmek ve siyasete yön vermek istiyorlar.

    deneyimsel tasarım öğretisi nin hiçbir resmi kayıtları yoktur. kitapları yoktur. eğitim sertifikaları yoktur. bakanlığa bağlı hiç değillerdir. birilerinin kiraladığı ne olduğu belirsiz sınıflarda toplanıyorlar. eğitim verme yetkileri ya da izinleri de yoktur. kendi kendilerini eğitmen seçip sen eğitmen oldun deyip o kişi eğitmenlik yapmaktadır. devletin üzerlerinde bir denetimi yoktur, yahya hamurcu gibi liderleri de zaten devletle bir yerinden ilişki içerisindedirler.

    bu kişilerin anlattıkları basittir ve çocukca formüller çıkararak size çok büyük birşey anlattıklarını düşünürler ve %100 doğru olduğunu, sadece kendilerinin hakli oldugunu soylerler, baska fikirler dusunceler onlar icin yanlisdir. baska dusunceleri ve fikirleri ya kabul etmedikleri icin yada anlayamadiklari icin reddederler, yalnizca kendileri dogrudur. anlattıklarından bazıları kısaca söyledir,

    deneyimsel tasarım öğretisi ve iletişimde ustalık eğitimlerine göre herşeyin bir yasası vardır ve bizler bu yasalara göre yaşarsak %100 kesinlikte doğru yapmış oluruz ve mutlu oluruz anlatılmaktadır. peki nedir bu yasalar?

    1 - miktar arttıkça etki azalır.
    eğitmen denilen kişi, bir yasanın yasa olması için her yerde geçerli olması gerekir dedi. yanlış, yasalar yani kanunlar yere ve zamana göre değişirler. yani sabit ve her yere uyan bir yasa ve kural bilimsel olarak mümkün değildir. yer çekimi kanunu burada farklıdır mars ta farklıdır. eğitmen denilen kişiler tüm bu ve aşağıdaki yasa denilen maddelere uygun örnekler veriyorlar ve öğrencilerine "bak gördün mü" dercesine yasa dedikleri maddeleri kanıtlamak istiyorlar.

    miktar arttıkça nasıl etki azalıyor? eğitmen denilen kişi örnek veriyor, "bir kişiye ne kadar çok yapması gerektiği şeyi söylerseniz o kadar yapmaz diyor" kısmen doğru, ama burada doğru. örneğin, yasa şurada geçerli değil; bir taşı ne kadar çok suyla döverseniz taş o kadar aşınır ve en sonunda toz olur. burada suyun miktarını arttırdık ve taştaki etkiyi de arttırmış olduk.

    ya da, ne kadar çok spor salonuna giderseniz o kadar daha fit olursun. burada da spora gitme miktarımızı arttırdık ve vücudumuzdaki etkisini arttırmış olduk.

    ya da ne kadar çok eğitim alırsam o kadar eğitimli olurum.

    2 - aynı anda tüketim ve üretim yapılamaz.
    canlılar hava tüketirler. çalışırken hava tüketmiyor muyuz biz? şuanda hava tüketiyorum ve yazı yazıyorum yani aynı anda üretim yapıyorum.

    3 - gerçek, eğer tersi de doğru ise gerçektir.
    altın su dan değerlidir. bunun tersi, altın su dan değersizdir. düşünün. her ikisi hem yanlış hem de doğrudur. londra da isek, altın sudan değerlidir ama tersi doğru değildir. çölde yaşıyorsak su altından değerlidir ve tersi yanlıştır. bu durumda tersi yanlış oldu ama gerçek olmuş oldu. buradan gerçek denilen şey, yere ve zamana göre değişir anlamı çıkmaktadır. bilimsel olarak her yere uyan sabit bir gerçeklik yoktur.

    4 - zor ile başlarsan kolay ile bitirirsin, kolay ile başlarsan zor ile bitirirsin.
    bir adam düşünün, afganistan da yaşıyor, bir bacağı yok, oldukça yoksul ve ateist. yoksul ve engelli olmasından dolayı hayatı zorluk, yoksulluk ve perişan halde geçiyor . ne doğru dürüst para kazanabiliyor ne de yaşayabiliyor. bu adam birgün kendi eceli ya da bir kaza ile ölüyor. ölürken de ateist olarak ölüyor. öteki dünyada da durumu belli.

    soruyorum, bu adam sizce ne ile başladı ve ne ile bitirdi?

    5 - somut çabuk tepki verir soyut ise uzun zaman sonra tepki verir.
    eğitmen denilen kişiler suyun taşa göre daha soyut olduğunu söylediler bu tamamen yanlıştır, bilimsel hiç değildir ve çocukca bir gözlemdir. düşüncenin kendisi dahil olmak üzere, katı maddeden gaz maddeye tüm maddeler somuttur. bilim insanları düşünce derken beyindeki elektriksel sinyallerden bahsetmemiz gerektiğini yaptıkları deney ve araştırmalar sonucu ortaya koymuşlardı. soyut ise tamamen din alanına girmektedir ve bilimin konusu değildir. soyut dediğimizde maddenin ötesinde maddeye bilimsel olarak etki yaptığı kanıtlanamayan ve tamamen düşünce yöntemiyle hayal ederek ulaşılabilen kavramlardır diyebiliriz.

    diyelimki sigara içiyorum. sigaranın dumanı somuttur. (taş, su, hava gibi) sigaranın dumanı beni 10 yıl sonra öldürebilir. bu durumda vücudum sigara dumanına uzun zaman sonra nicel bir tepki vermiş oldu. ya da bir insan sert bir darbe aldığını düşünelim. o anda acı hissettik ama bu darbenin sonucu ya da asıl etkisi 10 yıl sonra bir hastalık ya da problem olarak yani büyük bir etki ortaya çıkabilir. ya da bir erkek bir kızı gördüğünde duyduğu yoğun sevgiden dolayı orada yere düşüp bayılabilir, tersine hiç yokmuş gibi hayatına devam da edebilir.

    sonuç olarak hayatımızdaki problemleri çocukça formüllere dayandırarak çözmeye çalışmak doğru değildir. hayatımızdaki problemleri anlamak için önce problemi doğru kavramamız analiz etmemiz gerekmektedir. bunu da bu işin gerçekten eğitimini almış bilim insanlarının uzun araştırmaları, deneyleri, testleri ve tartışmalarından ve onların yazdığı metinlerden öğrenebiliriz. en önemlisi eleştiri yapabilmeyi öğrenmemiz gerekmektedir. eleştiri yapabilmemiz için de farklı kaynaklardaki bilgileri edinmemiz gerekmektedir. sınıfta soru sorduğum için bana bu derslere gelecek kişiler soru sormalarını istemiyoruz diyerek aslında ne kadar robotik kalıplar içerisinde olduklarını da ifade etmiş oldular.

    saygılarımla
  • ben sadece bir kur eğitim aldım. bir kur eğitim alınarak troll olunuyorsa trollük müessesesi epey düşmüş
  • bir topluluktur, bu bir gerçek. ancak kendisinin siyaset ile hiçbir alakası yoktur. insanların yanlışlarını idrak etmelerine sebep oldukları için siyasi partilerin yanlışlarını daha net görmenizi sağlar. toplumun ve kendinizin yanlışlarını anlarsınız. popularizmden uzaklaştırıp, daha az daha öz ve daha net kalmanızı sağlar.
    toplamda fayda verecek adımlar atmanız için sizi yüreklendirirler.
  • 'dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübünden kimseye bahsetmemektir.' minvalinde bir garip tarikatımsı, kişisel gelişimci modunda takılan insanların dahil olduğu topluluk. dahil olmak isteyenlerin deli gibi para döktüklerini biliyorum. merak edenler için inanılmaz ve gereksiz gizem yaratıyorlarlar. azıcık düşünmekle, sorgulamakla, okumakla görülebilecek şeyleri, üyelerine doğmatik düşüncelerle, para saydırarak, verdikleri kursa ya da seminerlere göre adı her neyse, sınıf atlatarak -ki sınıfı geçmenin garantisi yok- kutsal bilgi sattıklarına inandırıyorlar. bir arkadaşım sundukları eğitimi alıyor. ondan biliyorum bende. kaçamak, açıkça konuşmadan verdiği bilgilerden benim çıkarımlarım bu. öğretiden bahsetmeme sebebi de bana bilgiyi yanlış aktarabileceği ya da bilginin yanlış ellerde silaha dönüşebileceği ihtimalindenmiş. sanırım varoluşun amacını, dünyanın gizemini falan çözmüşler kendi içlerinde. komik ve oldukça saçma. para vermeyin böyle şeylere.
  • gerçeği tüm yönleriyle insanlara aktarmayı amaç edinmiş eğitim merkezi.
    mutlaka her insanın hayatında en az bir programına katılması gerek. keşke devlet aşı yerine bu eğitimleri zorunlu tutsa.
    aklı yerinde olan ve düşünebilen biriyseniz sadece bir dersinde bile bunu anlayabilirsiniz çünkü adamların dayandığı yer ‘gerçeklik’. kaynak ‘gerçeklik’. yorum değil, 2000’li yılların trendi değil.
    eğitime katılıp, tüm hayatını toparlayan binlerce insan var. üstelik bu insanların bir kısmı daha öncesinde onlarca farklı eğitime gitmiş, bir kısmı çeşitli tedaviler görmüş, bir kısmı ise şimdiye kadar çok bildiğini zannetmiş. ama bir bakmışlar ki, tüm bunlar pekte bir işe yaramamış. çünkü önlerine anlık çözümler gelmiş, hap çözümler gelmiş, sahte olan süreçlere zaman ve para harcamışlar.
    eğitimlerin herhangi bir gizlilik barındırdığı yok. adresi belli yeri belli. merak ediyorsanız gider katılırsınız. sadece bu eğitimi anlatmak kolay değil. evrene enerji gönder dostum modunda anlatılacak bir eğitim değil. çok ince işlenip anlatılması gerekiyor. bunun için de emek göstermek gerek. ayrıca bazı bilgiler, gelenler tarafından farkında olmadan yanlış aktarılmasına neden olabiliyor. isteyen istediğini anlatır elbette ama bakalım ne kadar anlatabilecek. önemli olan, kişinin nelerde faydalandığını ve karşındaki kişiye nasıl fayda sağlayacağını aktarmak.
    anlatılan tüm bilgiler ispatlanır bilgilerdir. sağda solda karalamak isteyenler kesinlikle anlamamışlar bilgileri. düşünmemişler. keşke düşünselerdi. burada neleri yanlış anladıklarını, çürütmeye çalıştığı şeyin o olmadığıyla uğraşmak istemiyorum. merak eden mesaj atar. ayrıca karalamak isteyenlerin ortak özellikleri hayatlarında bir bağımlılığın olması, herhangi bir tarikatı kendilerine model belirlemeleri, cahil olup düşünememeleridir. aksi taktirde 10 yaşındaki bir çocuğun da, 70 yaşındaki bir adamın da ‘hakikaten biz bunu daha önceden nasıl anlamamışız’ diyeceği kadar gerçek, net bilgilerdir.
    inkar edenler sadece gerçeği inkar etmişlerdir.
    ayrıca türkiye’nin üzerinden bu kadar sıkıntı geçmişken, devlet her şeyin üzerine titreyip özenirken, bu kurumumu görmezden gelecek? olumsuz olan her şeyde devleti suçlamayı kronikleştirmiş bir millet olarak, iyi işler yapanları da kötülemek bir o kadar kronikleşmiş. bir kendinize bakın, bir silkelenin.

    http://www.dtogercegi.com/
  • dümdüz tarikat
hesabın var mı? giriş yap