dergi cd'lerinden demo oyun oynamış efsanevi nesil

• babam sana bir bilgisayar alsak mı dediği gün hemen yarım saat sonrasında 1 tane dergi aldım ve içinden çıkan cd'yi kenara koydum. sonra henüz bilgisayar alınmadan, demo cd içerisinde yer alan oyunları da satın aldım. elimde 1 adet demo cd ve 4 adet o cd içerisinde demo oyunu bulunan oyunun tam sürümü vardı. ama henüz bilgisayar yoktu. 5 tane cd'yi pamuklara sarıp sakladım. 2 hafta sonra bilgisayarım oldu :-)
• fallout 2 cdsi vermişlerdi o günden beri fanı oldum oyunun.
• pc lerin yaygınlaştığı yıllara denk geliyordu .tıpkı gazete almanın daha keyifli olduğu yılların sonuna tekabül eder. daha öncesi 80 sonu 90 ların başı amiga dünyası adlı dergi beni benden alırdı . o nasıl oyunlar tanrım . amigam yoktu ama dergim vardı . amiga 500 bir efsaneydi çok az insanda vardı birde . el yapımıydı çünkü .kısacası amiga bir pc den çok daha fazla şey yaşattı bana sahip olmadığım kadari ile bile
• 2 hafta iyiymiş, yıllarca bekledik be yıllarca. kafamda, hayalimde oynadım oyunları cd üstündeki isimlerine bakarak. öyle level dergisi falan da değildi, chip, byte'ın verdiği cd lerdi bunlar. bir sürü uygulama yanında 3-4 tane de oyun demosu olurdu. bilgisayar geldiğinde o oyunlar bile eskimişti. age of empires 1'in demosunu kaç kez oynadım ben biliyor musun? ... ama bi faydası oldu, hem de iyi bi faydası oldu, şuan ki mesleğimi o asla tam doyuma ulaşmayan, kısıtlarla dolu video oyunları serüvenine borçluyum.
• (bkz: level) (bkz: oyungezer)
• (bkz: progamer)
• dergi fiyatına internet cafeden kopya oyun cd si alarak çözmüştük zamanında bunu.
• (bkz: diablo 2) . sürekli aynı yeri farmlıyordum. okcu kadın vardı. onu kesince güzel itemler atıyordu. ama boss yoktu ortada. oyun neden bitiyordu bilmiyordum üzücüydü. demonun ne olduğundan haberim yoktu. sonrasında crackli cdsini buldum tabi ama çok geçti.
• zamanında az oynamadık demo oyunları, zehiri o zamandan daha vermeye başladılar. bırakamıyoruz oynamayı.
• demo kurmayı hiç sevmezdim. ama programlar ilgili çekerdi.
  oyun oynamak istediğim zaman kadıköy'den korsan cd alırdım. ilk başlarda bulgar cd'leri vardı; kendinden baskılı ve arızalı çıkma ihtimali çok düşük olan cd'lerdi. sonraları cd yazma cihazları popüler olunca, canı sıkılan cd yazmaya başladı. arızalı cd'ler alır olduk. internet yaygınlaşınca ise hepsi baltalandı.